Aksaray son 30 yılın En kurak Ocak ayını yaşıyor

BAŞKAN DİNÇER; “VATANDAŞLARIMIZIN DA BİREYSEL ÖNLEMLERLE BU SÜRECE DESTEK OLMALARINI BEKLİYORUZ”

Meteorolojik verilere göre, Aksaray’da son 30 yılın Ocak ayı yağış ortalaması 41.7 mm olarak ölçülürken, bu yıl Ocak ayında yağış miktarı sadece 12.2 mm’de kaldı. Bu veriler, son 30 yılın en kurak Ocak ayının yaşandığını gösteriyor. Kuraklık tehdidi, su kaynaklarının korunması ve su tasarrufu konusunun ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Aksaray Belediye Başkanı Dr. Evren Dinçer, suyun yalnızca bir kaynak değil, yaşamın sürdürülebilirliği için vazgeçilmez bir değer olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

"Son yıllarda iklim değişikliği ve buna bağlı olarak yaşanan kuraklık, su kaynaklarımızı her zamankinden daha değerli hale getirdi. Aksaray Belediyesi olarak, bu sorunun çözümüne katkı sunmak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Vatandaşlarımızın da bireysel önlemlerle bu sürece destek olmalarını bekliyoruz. Birlikte hareket ederek, su kaynaklarımızı koruyabilir ve geleceğimizi güvence altına alabiliriz." İfadelerini kullandı.

Aksaray Belediyesi, şehir genelinde su tasarrufunu artırmaya yönelik gerçekleştirdiği altyapı çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Özellikle içme suyu şebekelerinde yapılan yenileme ve iyileştirme projeleri sayesinde önemli ölçüde su tasarrufu sağlandı. Bu çalışmalar, mevcut kaynakların daha verimli kullanılmasına olanak tanırken, şehrin su yönetimi konusunda sürdürülebilir bir model oluşturulmasını hedefliyor.

Aksaray Belediyesi, bu ciddi duruma karşı farkındalık oluşturmak için uzun süredir su tasarrufu temalı projelere ağırlık veriyor. Belediyenin hazırladığı farkındalık videoları, hem sosyal medyada geniş kitlelere ulaştı hem de vatandaşlar arasında suyun bilinçli kullanımı konusunda önemli bir farkındalık yarattı. Bu çalışmalar kapsamında, su israfının önlenmesi için günlük yaşamda alınabilecek basit önlemler sıklıkla gündeme taşındı.

Son 30 yılın en kurak Ocak ayını yaşadığı bu süreçte, Aksaray Belediyesi, su kaynaklarının korunması için hem bireysel hem de toplumsal bilincin artırılmasının hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor. Suyun yalnızca bugünün değil, geleceğin de en değerli kaynağı olduğu vurgulanırken, bu zorlu dönemde dayanışma içinde hareket etmenin kuraklıkla mücadelede büyük bir fark yaratacağı ifade ediliyor.