BAYRAM

Yayınlanma: 03.07.2016 14:59 Güncelleme: 06.07.2016 06:05

Müslümanların ilk defa, Hz Peygamber tarafından ilan edilen iki bayramı vardır. Ramazan ve kurban bayramı, bunların kutlama günlerini Güneş takvimine göre değil ay takvimine göre kutlanır. Bayram sevinç ve eğlence günü demektir. Bayramlar sevinç içinde eşlerle yakınlarla bir şeyle yenilip içilerek ferah mutlu günlerdirOnun için Peygamberimiz Ramazan bayramının birinci, Kurban bayramının tüm günlerinde oruç tutmayı yasaklamış.Müminlerin iki bayramı vardır, Ramazan ve Kurban bayramlarıdır. Bunların ikisi de hicretin ikinci yılandan itibaren kutlanmaya başlamışlardır. Esasen ramazan orucu da ilk defa bu yılda farz kılınmış, Orucun ardından müminler bayram yapmışlardır.Ramazan bayramına fıtır sadakası –can baş sadakası, bu ayda verildiği için fıtr adı verilmiştir. Türkiye de bazılarının ısrarla şeker bayramı diye anmaları ideolojik yobazlıktan başka bir şey değildir.Kurban bayramı da et bayramı olmuş oluyor, Ramazan bayramını bayram eden bir aylık ruhi bakım ve onarımdır. Müminin bayramı ruhunun beslendiği imanın kavileştiği yüreğinin onarıldığı iç dünyasının zenginleştiği nefsinin terbiye edildiği aklının saflaştığı bir sürecin kutlanmasıdır.Peygamberimiz bayramı kastederek, Bu günümüzde yapacağımız ilk şey namaz kılmaktır buyurmuştur. Bu bir tür şükür namazıdır. Rabbimizi sevincimize ortak etme onun sevincimize ortak olduğu bilme namazıdır.Sevinmeye değer olan şeyleri fark etmemizi sağladığı için ona bayram namazlarıyla hamd ederiz. Peygamberimiz bayram namazını cami, mescit de değil musalla, Namazgâh adı verilen açık ve geniş alanlarda kılardı. Kıldırırdı.Bu bayram coşkusuna en büyük kitlesel katılımı sağlamak içindi. Bugün bizim ülkemizde böyle değil, Ama bazı birçok İslam ülkelerinde hala bu adet sürdürülüyor. Belki bayramı cennetin provası diye adlandırmak da mümkündür. Bayram bir aylık yoğun bir çabanın ücretinin alındığı günü temsil eder. Bayram ömrümüzü, ramazan kılın çağrısıdır. Ömrü ramazan olanın ahireti bayram olur.Günümüz insanların en çok şikâyet ettikleri konulardan biride, kendi yaşadıkları bayram günlerinin onları tatmin etmemesidir. Zira onlar bayramı, bayram gibi değerlendirip kıymetlendiremedikleri için ah, nerde o eski bayramlar diyorlar.Onlara bu sevinci yaşatan atalarının yerini alamadıkları için böyle şikâyetleri dillendiriyorlar. İnsanların çocukluklarında yaşadıkları bayramlar onlara güzel bir hatıra olarak anılarında kalmıştır. Ancak aynı duygu ve düşünceleri kendi yaşadıkları zamana taşımazlar. Kendi zamanının bayramını dolu- dolu yaşayamayan insanlar mutlaka bir bahane bulurlar. İnsanlar kendi bayram’ını nasıl kutlanacağını bilmeyenler eskiye özlem duyarlar. Hocamın şu muhteşem sözü beni çok etkilemiştir, Bayram sevindiğin kadar değil, sevindirdiği kadar bayramdır. Bayramınızı canı gönülden kutlarım , Allah yar ve yardımcınız olsun.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız