CEMAAT VE CEMAATCİLİK NE DEMEKTİR?
Cemaat akıllı birlikteliktir, Birliktir. Cemaat hak üzerine olandır, Cemaat tevhit ve Adalet Hak üzerine olup varlığı ümmet içinde tefrikaya sebep olmayan, duygu düşünce ve eylem birliğine dayalı sosyal bir yapıdır.Cemaat menfaat şebekesi değil, cennet kafilesidir. Şahsiyetler cemaat içinde yetişir. Bunlar bal arısı gibi olup bal üretmelidirler. Din cemaatleşirse kurallarını da onlar belirlerler, cemaat kadar da kural olur. Din’e değil cemaatlerin görüşüne uyarsınız. Cemaat menfaat şebekesi olursa eşek arısı gibi balı tüketir. Şahsiyetli insanları da yok eder.Bugün yaşadığımız şu ortamda, Din cemaatlere Ahlak, medreseye, ilim cami imamlarına kaldı. Tevhit inancı yerine, indirilen dine karşı uydurulan Dine uydular. Bazı cemaatler İslam dini tebliğ ve tevhit diniyken bunların inine giren insanlar ( müritleri) İslamı işgalci din durumuna düşürdüler. Buda onların aşırı radikalleşmesine sebep oldu. Kuran dinine kapalı kalarak, kendi görüşlerinden başkasını kabul etmediler diğer insanları da kâfirlikle suçladılar.Günümüzde bunlardan pek çok örnekleri vardır. Bunlarda etrafta terör estiriyorlar, Allah adına din kardeşlerini öldürüyorlar. Cemaatler tahrikâtlar indirilen din’e Kuran, a karşı uydurulan din ve cemaatlerin görüşü, toplumlara hâkim oldu.Yirmi üç yıl, Vahiy alan peygamberin yerini cemaat önderleri, Efendiler aldı. Kuran, Bu görüşlerin hepsini reddeder. Yüce Allah kuran, da şöyle emrediyor Ey peygamber deki, O Allah, tır tektir. Allah her vasfıyla mükemmel, her türlü ihtiyaçtan münezzehtir. O ne doğurmuş, ne de doğmuştur. Onun hiçbir dengi eşi benzeri toktur. 112,sure 1-4 ayetleri.Ama kalkarlar, kullardan birini Ondan bir parçaymış gibi telakki ederler. Şu bir gerçek ki bunu yapan insan katmerli bir nankörlük içindedir. 43-Zuhruf/15. ayeti.Ve eğer onlara gökleri ve yeri yaratan kimdir, diye sorsan kesinlikle Allah’tır derler. Sor onlara Allah dışında yalvarıp yakardığınız varlıklara hiç baktınız mı, eğer Allah benim için bir zarar murat etse veya ondan gelecek zararı onlar def edebilir mi. Veya bana bir rahmet dilese onlar onun rahmetine engel olabilirler mi. İlan et Allah bana yeter. Artık onun kuluna yeteceğine güvenen herkes sadece ona dayansın. 39-Zümer/38.Değil mi ki böyle bir borçluluk bilincinin en saf ve samimi olanı, sadece Allah, a has kılınandır. Ondan başkalarını sığınacak otorite edinmeyenler, Biz bunlara sadece bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz derler. Şu kesinki tartıştıkları her hususta Allah onlar arasındaki hükmü verecektir. Çünkü Allah yalanı tabiat haline getiren hiçbir nankörü asla doğru yola yöneltmez.39-Zuhruf/3.İnsan görmez mi ki biz kendisini bir damlacık hayat suyundan yarattık. Ve akıl, fikir bahşettik fakat O apaçık bir hasım kesildi.36-Yasin/77.Ne ki yine de insanlar içerisinden her hangi bir bilgiye yol gösterici bir kılavuza ve aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında tartışan kimseler çıkabilmektedir.31-Lokman/20.İşte böylelerine Allah’ın indirdiklerine uyun denildiğinde asla, biz sadece babalarımızın hayat tarzına uyarız derler. Ne yani şeytan onları çılgın bir ateşin azabına çağırmış olsa da mı bunda ısrar edecekler. 31-Lokman/21.Onu bırakıp da başka ilahlar edineyim. Öyle mi, eğer Rahman bir zarar vermeyi dileyecek olsa ki dilemediği, açık. Ne onlar bana zerre kadar şefaat edebilir, ne de beni kurtarabilirler.36-Yasin/23.Şimdi sen varlığını her tür sapmadan uzaklaşarak tümüyle doğru ve asıl dine Allah’ın insanlığın özüne yaratılıştan nakşettiği fıtrata çevir. Ta ki Allah’ın yaratığında olumsuz bir değişme olmasın. İşte doğru dinin amacı budur Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.(30-Rum/30.)Bu gibiler Allah’tan başkalarını kendilerine statü, çıkar ve nüfus sağlamak için İlahlaştırırlar. Ama hayır aksine ahrette onlar kendilerine yönelik tüm tapınmaları reddedecekler ve berikilerin aleyhine zillet ve utangaç delili olacaklar.(19-Meryem/81-82).Sorumluluk bilincine ermiş olanları mirasçı kılacağımız, Cennet işte budur. (19Meryem/63).Birde Allah’ın peşi sıra kendilerine yararı da zararı da dokunmayan varlıklara kulluk edip de üstelik işte şunlar Allah katında bizim kayırıcılarımızdır, diyenler iflah olmaz, Deki yoksa siz Allah, a göklerde ve yerde bilmediği bir şey var da onu mu haber veriyorsunuz. O sınırsız yüceliği ve aşkın varlığıyla onların putlaştırdığı her şeyden beridir.10-Yunus/18. Ey kitap ehli, ey (cemaatler) Sizinle aramızdaki şu ortak ilkeye gelin. Allah’tan başkasına kulluk etmeyeceğiz. Ondan başka hiçbir şeye ilahlık yakıştırmayacağız. Allah’ın yanı sıra başka birilerini Rehber olarak kabul etmeyeceğiz. Ve eğer yüz çevirirlerse o zaman deyiniz ki şahit olun ki biz kesinlikle Ona teslim olduk. 3-Ali-imran/64.İslam’ın pratikte yaşanmasına hizmet etmesi gereken cemaatler de yine ümmet ile temsil ettiği, fertler arasında bir köprü olmalı, ümmeti ve fertleri birbirine kaynaştırmalı, bağlamalı, tali ve ana basamakta geçirgen olmalıdır. Cemaatler İslam ümmeti ile hizmet üniteleri olan tali kollar arasında kesintiye sebep olmamalıdır. Kitaplar, Kitaba ulaşmaya cemaatler de ümmete olaşmaya engel olmamalıdır.Fakat pratikte işler tersine işlemektedir. Ana cemaat ümmeti, tali cemaatlerin lider kadrolarından perdelenmektedir. Ve ana çatı altında buluşmayı engelliyor. Bu da İslam’ın şefkeni gölgeliyor. Dolayısıyla cemaatler İslam’ın gücüne değil, güçsüzlüğüne hizmet etmiş oluyor. Cemaatler kendi mağaralarında yaşıyorlar. Hiç birinin İslam’ı tarifi de birbirinden uymuyor ayrışıyor. Kuran’ı Kerim’e geçirgenliği kaybeden kitaplar ile ümmet’e ulaşmayamı çalışıyorlar.Bu durum Kuran ve Peygamber yerine, liderin bilgisi ve karizması ekseninde oluşan bütün gruplar, cemaatler, tarikatlar, ekoller ve mezhepler için söz konusudur.Toplumda şeyhinin gaybı bildiğini, kalpleri okuduğunu, yanına gelenlerin söylemesinden önce niyetlerini bildiğini ve kendisi anlamasa bile ne yaparsa mutlaka doğru olup bir bildiğinin olduğunu düşünen ve kendisini şeyhinin elinde gassalın/ cenaze yıkayıcısının elindeki cenaze gibi görüp şeyhinin doğru yanlış bütün tasarruflarına teslim olan çok sayıda insan olduğu gibi, anlatılan yığınla kültür vardır.Merhum Muhammed ikbal bir şiirinde onlardan şöyle yakınır.Sufilere selam olsun, bize dini getirdiler, Fakihlere selam olsun, bize dini getirdiler. Kelamcılara selam olsun, bize dini getirdiler. Fakat öyle bir din getirdiler ki Allah da şaşırdı, Peygamber de şaşırdı, melekler de şaşırdı.Çünkü bu sınıfların bize getirdikleri din de yukarıdakilerin getirdiği dinden hiç de temiz değildir.Başlangıç da tevhit inancı etrafında toplanan, cemaatler daha sonra kendi görüşlerini, tevhit inancına dönüştürerek, çıkar ve menfaat işlerine bulaşıyorlar. Hatta çok güçlü duruma gelince de, siyaseti ya kullanıyorlar, yâda siyasete bulaşıyorlar. Ve iktidar olan partilerden işlerinin düzenli gitmesi için bazı talepleri oluyor. Buna karşı çıkan siyasetçileri de halkın gözünden düşürmeye çalışıyorlar. Son zamanlarda yaşanan olaylarda bunun belgesidir.