GÖSTÜK ÖRNEĞİ VE ŞEHİR
Şehirler insanlarla imar ve iskân olur. Aynı şekilde şehirler, insanları ile yücelir ve düşerler. Kurumlar soyut varlıklar olup kişiler ile var olur ve onlar eli ile devam ederler. Kurumlar, mülkî idareyi, devleti meydana getiren araçlardır. Güçlü devlet, arkasında âkil ve mahir insanların olduğu devlettir. Tarih bu hakikatin misalleri ile doludur. Başlangıcı itibarıyla Osmanlı Devletini güçlü kılan da bu hakikatti. Ertuğrul ve Osman Bey’ler, Şeyh Edebali’ler ve Kayserili Davud’lar, Alâeddin ve Süleyman Bey’ler bu gerçeğin misalleridir. Bu isimler, bir devletin ortaya çıkışını belirleyen diğer etkenleri en olumlu ve verimli yönde kullanmış ve bir büyük doğuşa imza atmışlardır. İfade etmeye çalıştığımız toplumsal ve tarihî gerçek, büyükten küçüğe bütün kurumlar, şehirler ve devletler için geçerlidir. Bu meyanda Aksaray, her şehir gibi, âkil ve mahir insanlar yetiştirmeli, var olan potansiyel, resmî ve gönüllü zevatı kapsayacak şekilde erkândan aşağı bir dayanışma ve yardımlaşma uyumu ortaya koymalıdır. Nitelikli bireylerini sürece katmayan ya da o bireylerin uzakta kalıp sürece katılmadığı şehirlerin inkişafı muhaldir. Bir şehirde vatandaşlar kasaba kasaba, köy köy, birey birey işin ucundan tutuyor, kendini yetiştiriyor ve yakın çevresini kalkındırıyorsa, o şehrin kısa vadede, külli kalkınması muhtemeldir. Buna dair örneklerin çokluğu, şehir inkişafının basamak basamak vasıtalarıdır. Bu meyanda işittiğimiz, Aksaray merkez kasabalarından biri olan Doğantarla (Göstük) burada anılabilir. Kasabadan yetişen üniversite öğrencilerine, kasaba zenginlerinin ve gurbetçilerinin burs temin ettiği yönündeki duyumumuz, kasabaya değinmemizin sebebidir. Konu ile ilgili olarak Belediye Başkanı Mustafa Oymak ve Başkan Yardımcısı İsmail Kan ile görüşülmüştür. Burs konusunu doğrulayan yetkililer tarafından, resmî bir merci ve yoldan değil, gönüllü vatandaşları tarafından hâlihazırda 20’den fazla yüksek tahsil talebesine burs verildiği, toplamda 100’e yakın öğrencinin bu hayırdan yararlandığı ifade edilmiştir. Israra rağmen söz konusu hayırseverlerden herhangi birinin adını burada zikretme izni alınamamıştır. Kasabayı temsil etmesi açısından Başkan Sayın Oymak’ın Hatay ve Balıkesir’de eğitim gören iki talebeye eğitim yılları süresince imkân sağladığı, Sayın Kan tarafından ifade edilmiştir. Öte yandan kasaba yetkilileri, kasabada bulunan 3 okulun, sonuncusu 2008–09 yıllarında olmak üzere ayrı ayrı tarihlerde halk tarafından inşa ettirildiğini ve hizmete sunulduğunu ifade etmiştir. Aynı şekilde 3 adet caminin, sağlık ocağının, Kuran Kursu’nun ve kasaba içinde uzanan 3 km’lik yolun da yine vatandaşların nakdî imecesi ile yaptırıldığı belirtilmiştir. Ayrıca kasaba sınırlarının geniş ve yerleşimin dağınık olması dolayısıyla ikameti okula uzak olan öğrenciler için kasaba sınırları dâhilinde ücretsiz okul servisi hizmeti sağlandığı ve bunun 10 yıldır devam ettiği tarafımıza ifade edilmiştir. Doğantarla, bu nev misallerden bir misaldir. Aynısının ve daha ötesinin şehir sınırları içinde, başka bir köy ve kasaba için de vâki olması muhtemeldir. Mühim olan, mezkûr misallerin sayısının artması ve belki hemen her yerleşim yeri dâhilinde bu tarz oluşumların ortaya konulmasıdır. Mevzu bahis oluşumlar ise sık sık duyulan, ‘eğitim şart’, ‘en iyi yatırım insana yapılan yatırımdır’ sözlerinin hayat bulmasıdır. Bu oluşumlar, yüksek tahsil talebelerine kurumlar, vakıflar ve dernekler eliyle öteden beri temin edilen eğitim imkânlarının bütün sahaya teşmil edilmesidir. Nitekim kasabadan başlayan bu hareket, gerçekleşmesi durumunda cüz’den küll’e evirilecek, çok değil on yılda şehir potansiyeline büyük etki edecektir.