KIYAMET ALAMETİ UYDURMALARI: İSALAR, MEHDİLER.(1)

Yayınlanma: 14.01.2019 10:03 Güncelleme: 14.01.2019 10:03

Kuran’da dünyamızın bir sonu olduğunu söylenir. Dünyamızın sonu ve bundan sonra başlayan süreç, saat veya kıyamet olarak tarif edilir. Kıyamet alametlerinde kasıt da evrenin ve dünyanın sonuna yakın zaman diliminde olacak olaylardır. Dolayısıyla bu olayları, görmek beklenen sonun yakın olduğun habercisi olacaktır.Kuran’da olmayan izahların halka nasıl yutturulduğunu ve din adına uydurulan hurafeleri gösterebilmek için bu bölümde kıyamet alametlerini işlemeye çalışacağız. Kıyamet alametlerini işlerken ilk önce Kuran’da hiç geçmemesine rahmen gerçekleşmesine inanmanın İslam’ın bir şartı, inanmamanın, kâfirlik olarak ilan edildiği konulardan; MEHDİLİCİLİK, DECCALİYET, Hz. İsa’nın yeniden gelişini işleyecek.Daha sonra ise Kuran’da bir iki ayette bahsedilen, Fakat hadislerde yüzlerce yalanla şişirilen konulardan Yecüc- Mecüc ‘ ve Dadbe konularına değineceğim.MEHDİCİLİK VE DECCALİYETMehdi kıyamet alametleri içinde en popüler olan, en çok hadis uydurulan ve en çok istismar edilen karakterlerdir. Hadisler kullanılarak oluşturulan bu karakterin, sonuna yakın dünyaya geleceğine, herkesi yenip dünyaya hakim olacağına daha sonra gelecek Hz. İsa ile buluşup dünyayı yöneteceğine, bunları gerçekleştirmek için ise Deccal ile savaşacağına inanılır.Hadislere göre Mehdi kadar, Mehdi’nin talebeleri de üstün yeteneklere sahip sıra dışı kişilerdir. Tüm bu yeteneklere sahip olabilmek, kendi şeyhinin veya kendi liderinin Mehdi olduğunu ispat edebilmek için binlerce hadis uydurulmuştur.Bu yüzden Mehdi’nin dış görünüşü hakkında yapacakları hakkında, çıkacağı yer hakkında birbiriyle çelişen birçok hadis vardır. Mesela her bir hadis göre Mehdi Şam’dan çıkacakken, Diğerine göre Kufe’den, bir diğerine göre İstanbul’dan, bir başka hadise göreyse Mehdi’nin Medine’den çıkacaktır.İlk nesiller kendi şeyh veya liderini Mehdi ilan etmek için o kadar çok hadis uydurmuşlardır ki sonraki nesillerin hadis uydurmasına gerek kalmamıştır. Bu nesiller de kendi liderlerine uyan hadisleri doğru kabul etmiş, diğer hadisleri yorumla saptırmış veya yalanlamışlardır.Örneğin liderleri küçük burunluysa, Mehdi küçük burunludur, hadisini kabul etmişler. Mehdi’nin gaga burunlu olduğuna dair hadisleri göz ardı veya, inkâr etmişlerdir. İslam âleminde Mehdi enflasyonu yaşanmıştır.Şu anda Mehdi sanılan bir dini grup lideri var mı şeklideki bir soruya vereceğim cevabım acaba hangi, grup kendi liderini Mehdi sanıyor ki şeklinde olacaktır.BU KADAR MEHDİ NERDEN ÇIKTI?Gerçek Türkiye’deki, gerek İslam âlemindeki gelenekçi cemaatleri iyi tahlil etmemiz için Mehdicilik olgusunu iyice kavramamız gerekmektedir.Türkiye’deki, en büyük olan on geleneksel İslami cemaati bir kenara yazın ve sonra bunların hangisinin şeyhini, liderini Mehdi zannettiğini araştırın. Sonuçta tamamına yakınının kendi şeyhini, liderini Mehdi sandığını göreceksiniz. Bu da gerçek manada İslami cemaatleri kavramak için Mehdiyet olayını bilmenin ne kadar önemli olduğunu göstermektir.(Unutmayın ki cemaatlerin büyük bir kısmı Mehdiyet konusunda açık konuşmaz. Bu konuyla ilgili bilgileri kendi içine girenlere bile hemen açıklamazlar.Hadislerde Mehdi’nin kendisinin bile Mehdi olduğunu söylemeyeceği de nakil edilir. Cemaatler bu hadisi, liderlerinin Mehdiyet’ini gizlice, kulaktan kulağa, bazısının ve diğer Mehdiyet bir cemaate büyük bir kuvvet verir. Liderlerinin 1400 yıl kadar önce tarif edilen, bazı Peygamberler ile eşit üstünlükte olan dünyaya hâkim olacak kişi olması, bu liderin müritleri de çok güçlü bir bağlılık oluşturur. Bu bağlılıkla müritler tüm enerjilerini, tüm paralarını, tüm olanaklarını şeyhin eline teslim ederler. Şeyhin hiçbir lafını tartışmayı bile düşünemezler. 1400 yıl önce hadislerle müjdelenmiş, dünyayı fethedecek Mehdi’ye karşı gelmek kimin haddine düşmüştür.Liderlerini Mehdi diye yüceltenler, Mehdi’nin talebeleri olma vasfıyla 1400 yıl önceki hadislerde müjdelendikleriyle uyuturlar. Mehdi’nin halife olacağına dair izahlar, grup liderlerinin uzun vadeli ayaklanma, darbe gibi organizasyonlarla halifeliğe oturtulması gerektiğine dair planları da düşündürür.İslam tarihi, kendini Mehdi sanıp ayaklanmalar çıkartmış ve yüzlerce kişinin ölümüne sebep olmuş şizofrenlerin örnekleriyle doludur.HÜMEYNİ MEHDİ MİYDİ?Şiilikte Mehdilik konusu imanın şartlarındandır. Şiilik’teki bu konuya atfedilen önem Sunnilik’tekinin de üstündedir. Mehdi’nin hicri 256’da doğan Hasan Askeri’nin oğlu Muhammed olduğu, ortadan kaybolduğu ve günü gelince meydana çıkıp vazifeyi alacağı inancı Şiiliğin temel inançlarındandır.Şu anda hicri 1400, lü yıllarda olduğumuz düşünülürse; Şiilerin temel inancına göre Mehdi 1100 yıldan fazla bir süredir bizlere saklambaç oynayan bir kişidir. Geleneksel İslamcılar içinde kalabalık bir kitleyi temsil eden, Şiilerin bu inancı, gelenekçi kitlelerin aklı nasıl bir kenara bırakıp, Kuran yerine mezheplere, hem de inanılmaz Kuran dışı izahlarına rağmen tabi olabildiklerini göstermektedir.Şii yönetimleri ve İran devrimini tahlil etmek için de Mehdilik konusunun bilinmesi çok önemlidir. Şiilere göre Mehdi ortaya çıkıncaya kadar onun vekilleri hüküm sürecektir ve vekillere itaatsizlik, Mehdi’ye itaatsizlik ise Allah’a isyandır.Ayetullah Humeyni de Mehdi’nin bir dönemindeki vekil kabul edilmekteydi. Böylece Ayetullah Humeyni de halkı kontrol edecek ve yönlendirecek kuvveti Mehdi vekilliğinden aldı. Humeyni’ye Mehdi’nin vekiline itaat Şii inancında farzdı. İran devriminde, halkın bölünmeden, tek kaynaktan, büyük bir bağlılıkla idare edilip ayaklanmasının altında da Mehdiyet inancı vardı.Yani yakın tarihte önemli yeri olan Şii-İran devrimini iyi anlamanın yolu da Mehdiyet konusunu iyi analiz etmekten geçmektedir. Şiilik’te, Sun ilik’teki Mehdi’ye karşı tek bir saklambaç oynayan Mehdi vardır; fakat bu Mehdi’nin Humeyni gibi vekilleri bile sırf bu vekâletten dolayı ihtilal yapacak gücü ellerinde bulundurmuşlardır.DECCAL NASIL ÖLÜ DİRİLTECEK?Deccal ise Mehdi’nin savaşacağı kişidir. Şeyhlerini Mehdi ilan edenler, şeyhlerine karşı çıkan veya Şeyhlerinin yaşadığı devirde karşı fikirlere sahip olan Deccal ilan edivermişledir. Mehdi’ye hizmeti ibadet sananlar, Deccal ‘ın ordu veya fikir sistemiyle savaşı da ibadet sayarlar. Hadislerde bir Mehdi, bir deccal tarifi varken, on binlerce kişinin Mehdi ve onlara karşı on binlerce kişinin Deccal ilan edilmesi, konunun nasıl zıvanadan çıktığını gösterir.Deccal hakkındaki hadislerde Deccal’ın cenneti ve cehennemi olduğu ölüleri dirilttiğini, alnında kâfir yazdığı, kör olduğu, yeryüzünde gelmiş geçmiş en büyük fitne olduğu anlatılır.Kuran’ın Mehdi ve deccal hakkında ne dediğinin cevabı koca bir hiçtir.  Yani Kuran’da tek bir ayette bile geçmeyen bu karakterler yüzünden binlerce Mehdi’nin peşine düşülmüş ve bunların düşmanları Deccal diye lanetlenmiştir. Binlerce kişinin kanı dökülmüş, adeta bir İslam mitolojisi oluşturulmaya çalışılmıştır.  Her devirde gelecekmiş gibi beklenen Mehdi kişileri tembelliğe itmiş, birçok Mehdi bekleyicisi kendi ürettikleriyle kurtuluşu arayacaklarına, kurtuluşu gelecek birçok Mehdilerden ummuşlardır. Ayrıca mezhepçiler, içinde bulundukları zayıf, hükmedilen, bilimsel olarak geri durumun günahını da kendilerinde arayıp kendilerini düzelteceklerine, uydurma Deccaller’e suçu yükleyip kurtulmuşlardır.DEVAM EDECEK 

Devamını Okumak İçin Tıklayınız