ÂLİM VE İLMİ NASIL OLMALI?
20-EL ÂLİM: Her şeyi mükemmel bilen. Kuran: (76/30.) ayeti. İlim, sadece malumat sahibi olmak değil, eşyanın illet, hikmet ve gayesini kavramaktır. İlim, gerçekle yalanı birbirinden ayıran donanımdır. İlim âlim ve âlem: İlim Allah’tandır çünkü sahibi Âlim olan Allah’tır İlim arşivdir. Arşivden çıkan alamettir bilinmeyen bir şeyi meydana çıkarmaktır. İnsanların hizmetine sunmaktır. İcadın manası ilimdir. Âlim problemleri çözen insan demektir, Alim problem çıkarmayandır. İlmin icadı insana sunulmuş hizmetlerdir.Mahlûkatın hizmetine sunulan bütün araç gereçler ilmin icadıdır. İlim Âlemdir âlimlerin ilminden gelen bilgiler insanların toplumların rahatı ve huzuru içindir. İlmin ahlaklısı huzur, ahlaksızı zülümdür. İlim aşure pişirmeye benzer, pişirince insanlara dağıtıp vermektir.Bilginin tohumu insan’ın fıtrat tohumuna doğuştan ekilmiştir. Kör kâşif tabiat kanunlarını keşfeder de o kanunları koyanı keşfedemez. Mesleğinizin bilgisi ilmihalinizdir. Faydasız bilgi zihin taşıdır. Zihin taşı böbrek taşından daha tehlikelidir. Hemen düşürülmelidir.Âlim vahyin önüne hiçbir şeyi geçirmeyendir. İlim aklı ikna eder, irfan kalbi ikna eder. İnsan Allah’ın ilmini keşfedemez ancak kâinat ilmini anlamaya çalışır. Âlime itibar ilme itibardır. İlmine saygıdır. Bizde âlimlerin değeri Bilinmemiş, dilendirilmiş. Geçmiş çağlarda Birçok âlim padişahların yanına girerken diniyle girer yanından çıkarken dininden taviz verir. Dinsiz çıkardı. Bu gün ilim öldü, âlimler kendilerini yok ettiler. Âlimler kendi kadir kıymetlerini, ideolojileri ve siyasi görüşleri uğruna feda ettiler.De ki hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? (39-Zümer/9.)Vakti geldikçe insana kâinatın uçsuz bucaksız ufuklarında ve bizzat kendi iç dünyasında mesajlarımızı göstereceğiz. (Dünyanın yuvarlak yaratıldığını) Taki bu vahyin tartışmasız bir gerçek olduğu herkes için ortaya çıksın. Her şeye şahit olan senin Rabbin insana yetmedimi.Biz onlara kudretimizin delillerini hem Mekke dışındaki (diğer) gölgeleri hem de Mekke’nin müminler tarafından fethedilmesiyle açıkça göstereceğiz. Peygambere ve müminlere zafer vaadimizin yerini bulduğunu ister istemez onlarda anlayacaklar. Ey Peygamber bütün bunların gerçekleşeceği hususun da Rabbinin şahitliği onlara yetmiyor mu? (41-Fussulet /53.)Zamanı geldiğinde insana mesajlarımızı Evrenin uçsuz bucaksız ufuklarında ve (Dünyanın yuvarlak olduğunu kendi) öz benliklerinde bulduklarıyla tam olarak anlatacağız ki vahyin tartışılmaz bir gerçek olduğu apaçık ortaya çıksın. Rabbinin her şeye tanık olduğunu bilmelerini sağlayacağız. Afakta ve enfüste gösterilecek bu şeyler insan ve kâinatın barındırdığı muhteşem sırlardır. (41-Fussulet/53.)Âlem-i Kübra (makro kozmos) olan evrende ve âlem-i suğra (mikro kozmos) olan insan’da afakta ve enfüste gösterilecek bu şeyler, insan’ın ve kâinatın Allah’ın ikramı olduğu anlaşılır. Arındırdığı muhteşem sırlardır. Keşifler ve ilmi gelişmelere bu ayet ışığında yaklaşacak olursak, bütün bunların sadece keşfedenin mahareti değil, onları keşfe açan ve insan bilgisine arz ve nazil eden Bu hakikati, inkâr eden akıl, bilgiyi Allah’tan koparacaktır. Allah’tan koparılan bilgi ahlaksız kalmaya mahkûmdur.A.B.D, Nasa, kuyruklu yıldız’ı incelemek için, on yıl evvel, uzaya uydu gönderdi. Uydu, on yıl’da, 610 milyon kilometre yol kat etti. Ve kuyruklu yıldıza ulaştı. Ancak evrenin büyüklüğünü tamamını göremediler. Belki de önümüzdeki yıllarda, bir o kadar daha yol alsa, yinede evrenin büyüklüğünü keşfedilmesi mümkün gözükmemektedir. Şimdi siz Yüce Allah’ın, yüceliğini, gücünü, kudretini nasıl anlatacaksınız. İnsana Allah,’u ekler demekten başka çare kalmıyor.BİLGİ ALLAH’IN EMANETİDİR. ÂLİM TOPLUMUN AKLIDIR.OKU KÂİNAT’TAKİ NE VARSA OKU. ŞEVKAT’IN MERKEZİ OKUMAKTIR.OKYONUSLAR ÇÖLE BENZEMEZLER.AYAKLARINLA DÜŞÜNÜP KAFANLA YÜRÜME.BİLGİ PAYLAŞMAYI ÖĞRENEN İNSAN, HER ŞEYİNİ İNSANLARLA PAYLAŞIR.BİLİNÇSİZ GİLGİ RUHSUZ CESETTİR.KALEM KİTAP İLE SÖZ ARASINDA ELÇİDİR.KALEM SÖZ İLE YAZI ARASINDA ELÇİDİR.KALEM YAZIYI TEMSİL EDER.YAZI İSE BİLGİYİ TEMSİL EDER.ZİRA YAZI KALICIDIR. BİLGİ KALEMİN KAYDETMESİ İLE BELLİDİR. DE Kİ Şimdi siz, arzı iki evrede yaratan Allah’ı inkâr edip, Ona ki işte Odur âlemlerin Rabbi eş güçler mi peydahlıyorsunuz.(41-Fussulet/9.)