nereye..?

Yayınlanma: 23.10.2015 18:14 Güncelleme: 26.10.2015 14:33

önce nasıl'larını açalım:. hayatı boyunca itilip kakılmış,. veya fırsat bulamamış veya verilmemiş,. veya verilmişse de boşverip ıskalamış,madden mânen bi'türlü tatmin olmamış egolar... özünde protest/karşıtlık/isyan yatanamelsiz, sorumsuz, sertlik, vahşet gibisüflî duygularla emeksiz yemek hedefleyenlerinkişisel, örgütsel veya toplu çıkarlarınıislâm'la bağdaştırma çalışmaları... "hiç" olan biri/lerinin bir anda bulduğu"hep" olabilme imkanının dayanılmaz câzibesi... esâmisi bile okunmayacak birininadını altın(?) harflerle tarihe geçirme fırsat!... akılla üstesinden gelemeyinceşiddete yönelen kötü insan malzemesi... "kötünün iyiyi kovması" kuralının işlemesi... yakın çevresinde bile adı olmayan birineyüzmilyonlarca insanın adını ezberlediği biri olma gibiegosunu tavan yaptırma fırsatı.. üstelik,. bunun cihad gibi dince kutsal bir kavram veşehitlik gibi en câzip mertebeyle taçlandırılması... cennete ulaşmanın, hurilere kavuşmanın kısa yolu(?)... dinî konularda allâme-i cühelâ olsa daiçindeki esasları/sınırları olmayan dinî duygular... kin-nefret-intikam gibi zaafları harekete geçiren duygular... gülümsemelerin ardında gizlenen kirli yüzler... evrensellik kılıfı giymiş küresel eşkiyalar... islâm'ı siyasal emellerine âlet edenler sayesindeyaygınlaşan islâmofobinin yarattığı ve. vicdanlarda dip dalgalara dönüşen birikimlerinzamanla patlayacak noktalara ulaşması... zaafların kirli kullanımlara elverişliliği,. kullananları ele vermeyen ilgisizlik görüntüsü,. kullananlar açısından işin(!) sigortası... biraz modaya uyalım.. kirli kullanımınyalnızca batılı, emperyalist mihrak!arca değilislâm'ı siyasal emellerine âlet edenlerce de kullanılması... veya kirli mahfillerin bu türden islâmî görünümlüyapılanmaları içerden(!) yönetmesi, iç-içelik... bu türden örgütlü yapılanmaları sürükleyenkişilerin çok özel(!) özgeçmişlerine bakıldığındaezelî ve ebedî düşman gösterdikleriyle yakın ilişkileri... 'besle yılanı koynunda, seni de soksun sonunda' diyelim... 'dışına baktım yeşil türbe, içini gördüm estağfur tövbe' misali... dindarlık ile dincilik..birinde samimiyet, ötekinde din ticareti..cihad ile cihadizm de öyle..biri, Allah yolunda hakkı üstün tutma gayreti,öteki, Allah'ı siyasete ticarete ideolojiye âlet etme... islâm'ın yasakladığı veya son sıraya koyduğunu,ön sıraya koyup vazgeçilmezi gibi görüp gösterme... dini, amaca uygun ambalajlara sarıp sarmalayıpcâhil gâfillere pazarlama hinliği, hem de sıradan... müslüman mahallesinde salyangoz satacak değiller ya... sîretâ/gönül yerine sûretâ/şeklî dindarlığın moda olması,. kalp yerine kalıba indirgenen riyâkârlığın prim yapması... bir Allah(CC) dostunun ifadesiyle,"şeytanın üç bin hilesinden iki bini rahmânî sûrettedir",. merhum babacığımın sözüyle,"câhilin softası, şeytanın maskarası"tesbitleriyle yola çıkarsak, bu yoldakilerinkim/lerin askeri olduğunu tekrara gerek var mı..?. böyle dinciler varken din düşmanlarına iş düşer mi..?. barış/çıl anlamındaki islâmiyet'i,savaş/çıl gösterenlerin ülke/bölgelerine bakılırsa,sert, çatışmacı ve vahşi geleneklerden gelmeleri,ortada dinsel değil kültürel bir sorun olduğunu,bir vahşet kültürü sorunu olduğunu... "en büyük cihad, nefsiyle yapılan cihad" anlayışını,insanın kanını donduran vahşet kültürüylebir araya getirebilenlerin nasıl birpatolojik vak'a olduğunu anlatmaya gerek var mı..?. bunu da islâm'a mâl'etmek isteyenlerinemellerini görmemek mümkün mü..?. şefkat ve merhamet dinindenşiddet ve vahşet çıkaranların, islâm'la ilişkisiniasgariden zirve yapmış sefaleti, göze parmak değil mi..?. önce "yaradılanı severim yaradandan ötürü" de,sonra "farklı düşünüyor diye kardeşini düşman gör"ile başlayan başkalaşma ve yozlaşma süreci... "dinde zorlama yoktur" âyet-i kerîmesine inat,kafasındakine inanmayanı boğazlayan kafa yapısınınislâmiyetle ilişkisisine siz karar verin... "dervişlik olsaydı cüppe ile hırka,biz de alırdık onu otuza kırka" diyenderviş yunusların anlayışının terkedilmesi..cihatçıların cinsel fantezi ve/veya sapkınlıklarınıçok rahat ve sınırsız ölçeklerde yaşama şartları(!),itiraf edilmese de cihadizmin belki de en câzip faktörü..insanın en zayıf noktasından vurulması..bir uçtan ötekine..anlayışın bir ucunda, sözlerikılıç gibi kullanıp muhaliflerini doğrayanlar var,öteki ucunda kılıçla insan doğrayanlar var..kötü sözler hafif kalıyor, tanımlarken..bir uçtan ötekine savrulup kavrulmamak içinyapılması gereken! söylemeye gerek kaldı mı..?E-Posta: ramazantoprak19@gmail.com

Devamını Okumak İçin Tıklayınız