Pardon Alçak Dağları Sen mi Yaratmıştın!
Bu günlerde içimden sıkça söylediğim bir şarkı var‘’ Bu dünya ne sana ne de bana kalmaz Dünya ne sana ne de bana kalmaz Sultan Süleyman'a kalmadı Böyle hiçbir kitap yazmaz’’Gerçekten de öyle insanlar küçücük akılları ile dünyanın kendilerine kalacağını zannediyor hep. Ufacık bir makam mevki sahibi oldukların da sonsuza kadar sürecek sanıyorlar. Bir anda etraflarına güçlerini hissettirmek için kimilerinin ekmeği ile oynuyor, kimilerine tepeden bakıyorlar. Tövbe haşa ’’ Alçak dağları ben yarattım’’ diyorlar. Bu tipler çoğunuza denk gelmiştir kesin. Bana da denk geldi. Ben her zaman olduğu gibi o zaman da Allah’ın büyük olduğuna, isterse çıkarttığı gibi indireceğine inandım. İnançlarım beni hiç yarı yolda bırakmadı. Kim ki bir damla gözyaşı dökmeme sebep olduysa, zaman ona sessizce verdi dersini. Ben o insanlara ‘’ pardon alçak dağları sen mi yaratmıştın’’ diye sormak istedim, lakin kırılmalarından incinmelerinden korktuğumdan sormadım.Kimsenin kötü gününü beklemedim, kimsenin ekmeğiyle oynamadım. Hiçbir zaman da aklımdan çıkartmadım şu sözü ‘’ alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste ’’ bilerek ve isteyerek hiç ah alan olmadım, genelde ahı alınan taraf oldum. Kimsenin sözüyle hareket etmedim. Çıkarlarım için insanları harcamadım. Karşı tarafta olanlara, ya da işime gelmeyecek işler yapana kin beslemedim. Kimsenin gözünün içine baka baka sırf çıkarlarıma ters düşüyor diye ‘’sen cezalısın, sana ekmek yok’’ demedim. Lakin saf görünüşüm altında da bana yapılan hiçbir şeyi hafızama kaydetmeden geçmedim. Yapılan iyilikleri en tepeye koydum hep, karşılığını verebilmek için çabaladım. Yapılan kötülükleri ise içime attım Allah’a havale ettim. O güzel Allah hiçbir zaman kendine inananları yarı yolda koymaz. Yarı yolda kalmadım. Şimdi ise tek söyleyeceğim ‘’yarı yolda koyar iken yarı yolda kalanlara selam ola’’Komşu Köyün Delisi Derya ÖZABA