Ramazan kültürümüz neden bozuldu?

Yayınlanma: 20.05.2019 03:31 Güncelleme: 20.05.2019 03:31

Hani zaman zaman söyleriz ya, “ nerede o eski Ramazanlar diye. Aynen bende böyledemekten kendimi alamıyorum. Son dönemlerde Ramazan kültürümüz oruç tutmanındışında tamamen bozulmuş durumdadır. Sorsam Ramazanda eski Ramazanların tadını alanvar mı diye? alan olduğunu düşünmüyorum çünkü körler sağırlar birbirlerini ağırlara dönüştü.Nerede ise mazeretsiz oruç tutmayanları baş köşelerde ağırlar olduk. Ramazan ayında yılboyu aynı yemekleri yiyenleri farklı yemeklerle buluşturmak gerekirken, Ramazan ayındaverilen iftarlara bu yemekleri zaten yiyenleri davet ediyoruz.Eskiden nerede ise her iftar vakti varlıklı insanların sofralarına mutlaka üç beş gariban davetedilip oturtulurdu. Ya şimdi bunu yapabiliyor muyuz? Nerede onu yapan kişi, varsa da çoknadirdir diye düşünüyorum.Eskiden evlerde hanımlar, ikindiden sonra akşam yemek telaşı başlar, bir çok yemek türühazırlarlardı. Hatta ekmek bile fırından alınmaz, hanımlar evlerde farklı ekmek türü yaparsofraya getirirdi. Ya şimdi akşam oldu mu fırınların önünde bir kuyruk oluşturuyoruz.Ben çocukluğumu orta okuldan önce köyde geçirdiğim için, köylerde Ramazan bir ayrı olurdu.Fırın gibi ocaklar olmazdı, gazla çalışan ocaklar olurdu. Olmayanlar ise evlerinin önünde odunveya tezekle yanan ocaklar olur yemekler orada pişirilirdi.Çardak ve ekmeklilkerde tandırlar yanardı. Burada fasulye ve diğer baharatlı yemekleryapılırdı. Bazen küçük saç ekmekliklerde çörekler çekilirdi. Yine bazı annelerimiz sac üzerindebazlama dediğimiz mayalılar yaparlardı.Akşam olunca bizim gibi küçükler evlerin damına çıkarak hocanın okuyacağı ezanı beklerdik.O dönemler camilerde minareyi bırakın köylerde hoparlör yoktu, elektrik olmadığı içinhocalar ezanı cami damında okurdu. Bizlerde evlerin damından bu anı gözetler oruçluolanlara haber verirdik, onlarda oruçlarını açarlardı.Sahurda da çoğu kimselerin çalar saatleri olmadığı için sahura kalkamazlardı. Ama bazı ailelersokaklarda bir sopa ile teneke çalar sahurun geldiğini duyurur, sahura kalkamayanları sahurakaldırırlardı.Tabi köylerde teneke çalındığı için şehrin kenar mahallelerinde de teneke çalınırdı. Zenginmahallelerde ise davul çalınırdı. Tabi davulcular zenginlerden bahşiş alacakları için genelolarak zengin mahallelerde davul çalardı.Akşamlar mutlaka durumu iyi olan aileler fakir konu komşu ve akrabalarından bir kaç kişiyiiftara çağırırdı. İftara çağıramayanlar, evlerinde pişirdikleri yemekten konu komşu ve ihtiyaçsahiplerin birer tabak yemek verirlerdi.Teravih namazlarına mutlaka gidilir, gitmeyenler ise kınanırdı. Hele oruç tutmayanlarmazeretli bile olsa kesinlikle dışarıda oruç yemezdi. Eğer gören olursa herkes onu ayıplarkınanırdı. Bundan dolayıda kimse açıktan oruç yiyemezdi.Bırakın kış mevsimini, yaz ayında tarım işinde çalışanlar bile oruçlarını yemezlerdi. Şimdikigibi öyle tarımda teknoloji gelişmemişti, herkes orakla, tırpanla ve elleri ile yolma yolarladı.Buna rağmen kesinlikle oruçlar yenmezdi. Güzel bir samimiyet ve dostluk vardı.Bakın bakalım şimdi bunları yaşayan var mı? geleneklerimizden sadece bir davul kaldı. Bubizim bir ramazan kültürümüzdür. Davulcu bahşişe gelince, “ sen mi bizi kaldırıyorsun” diyedavulcuyu kapıdan kovuyoruz.Bilmiyorum eski Ramazanların mı tadı bozuldu, toplum olarak bizim mi tadımız kalmadı?İnsanlar sinir küpü olmuş, dostluk ve yardımlaşma kalmamış, hoşgörü yok vesselam. Hasetlikve kıskançlık almış başını gidiyor. Dinide nasıl düşünüyorsak oyle yaşamaya çalışıyoruz.Ramazan kültürü inancımızdan çok cebimizi ve menfaatimizi düşündüğümüz için bozuldu.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız