RÜYA VE TABİRİ

Yayınlanma: 12.03.2017 09:58 Güncelleme: 18.03.2017 18:06

Rüyalar temsilidir, Rüyalar tatbik edilemez. Rüyalar tabir edilir rüya ile amel olmaz. Rüya kişiye özeldir, rüya kaynak ve hüküm olamaz. Yakup ey yavrucuğum dedi. Rüya’nı kardeşlerine anlatma sonra sana karşı bir tuzak kurarlar. Çünkü şeytan insan soyu için apaçık bir düşmandır. (10-Yusuf/5.  YUSUF UN RÜYASI NEYDİ:Hani bir zamanlar Yusuf babasına ey babacığım demişti. Ben rüyamda on bir gezegen bir de güneşi ve ay’ı gördüm, hepside yerlere kapanarak beni saygıyla selamlıyorlardı. (Yusuf/4.) Ayrıca. Yusuf/43. Bakınız. İnsan, uykusunda da bir şekilde rüya görür, konuşur, düşünür ve anlar. Ancak bunlar uyanıklığında yaşadığı hayat kurallarına pek uymaz. Yaşanan şu hayattaki olaylarla uykudakiler arasında önemli bazı farklar vardır. Uykuda görülüp yaşananlar, bu hayatta yaşananlara uyabilir de uymayabilir de. İnsan uykusunda havada uçabilir, suda yürüyebilir. Yani evrensel fizik yasaları uykuda geçerli olmaz. (Die Traumdeutung).Freud 'a göre rüyaların amacı günlük yaşamda bastırtarak bilinçaltına atılmış ilkel çoğunlukla da cinsellik ve saldırganlıkla ilgili isteklerin dışa vurulmasıydı. Rüyalarda geçen öğelerin birçoğu sembolik bir biçimde bu bastırılmış istekleri gösteriyordu. Bu sembollerin gizli anlamlarını bulmak ve kişinin bastırılmış duygularını ortaya çıkarmaksa psikanalistin işiydi. 20.yüzyılın başlarında neredeyse Freud kadar popüler olan bir başka rüya kuramcısıda Carl Güstav Jung 'du. Jung Freud 'un rüyaların günlük yaşamda doyurulamayan ilkel gereksinimlerin biçim değiştirmiş hali olduğu görüşünü reddetmiş ve rüyaların işlevinin tamamlayıcı olmaktan çok dengeleyici olduğu görüşünü ortaya atmıştır. Yani insanların yaşam biçimlerinin getirdiği kısıtlamalar sonucu kişiliklerinin ortaya koyamadıkları yönleri rüyalarda ortaya çıkıyordu. Rüyalarda geçen semboller bilinçaltından gelen Yapılan araştırmalara göre kadınlar erkeklere göre daha renkli rüyalar görmektedirler. Rüyalar genel olarak üçe ayrılmaktadırlar. Kafası yorgun devamlı bir konuyla ilgilenen kimse uyuduğunda rüyasında karmakarışık şeyler görebilir. Veya bu insan ilgilendiği önem verdiği konuyu da görebilir. Bu tür rüyalar yorumlanmazlar. Örneğin televizyonda veya başka bir yerde heyecanlı bir sinema izleyen kişi rüyasında aynı şeyleri görebilir. Bu durum sadece etkisinde kalmaktır. Yani gerçek rüya değildir. İkinci tür kâbus veya karabasan denilen rüyadır. Bunlar genellikle iyi baslar. Uyuyan kimse hoş bir olay ile ilgilendiğini görür ve sonra bu rüya birden korkutucu bir hal almaya baslar. Güzel görüntü değişerek insana dehşet verir. Kâbusların açıklamasını sinir doktorları ve psikanalistler yapmaktadırlar. Yani bu tür rüyalar yorumlanmazlar. Kâbusları rüyada bir kez görülen korkutucu sahnelerle karıştırmamak lazımdır. Karabasan gören insan korkar. Bir ara rüyada olduğunu hissederek uyanmak ister. Bunu başaramaz. Ama uyandığını sanır ve bu sırada kâbus devam eder. Her insan ömründe birkaç kez kâbus görebilir. Fakat sık sık karabasan görenlerin bazı olaylar rahatsızlık yüzünden sinirleri sarsılmış olabilir.Bu kimselerin doktorlarıyla konuşmaları faydalı olabilir. Uykuda görülenler genelde, güncel yaşantıdan kaynaklanan harici bazı tesirlerin, geçmiş hatıraların ve gelecekle ilgili hayallerin benliğe yaptığı telkinlerdir. Bu telkinler bazen yanlış, bazen doğru, bazen da karışık gösterişler biçiminde açığa çıkabilir.Ancak bu görüşlerin bazen güncel olaylarla, hatıra ve hayallerle hiç alakası olmayan, tamamen bilgi, zihin ve hayal dışından sebebi izah edilemeyen bir bilgilendirme biçimi de vardır.Yani bu cins görme ve eylemlerin psikolojik nedenleri olmadığından tamamen irade dışıdır. Kuran’ı Kerim, uykuda görülen ve gösterilenleri tanımlamak için iki ayrı kelime kullanır. Hulm ve rüya. Hulm, uykuda doğrusu yanlışı birbirine karıştırmış olan şeyleri görmesidir. Bu kelimenin çoğulu, Anlam’dır. Birbirine karışmış tasavvur ve hayaller anlamında Kuran da üç kez kullanılmıştır. 2/5. 12/44. Biz böyle şeylere Türkçede Düş diyoruz.                                         Düş?Uyurken zihinde beliren olayların, düşüncelerin bütünü,Rüya Örnek: Dadaloğlu'm, sevdası var başımda / Gündüz hayalimde, gece düşümde. Dadaloğlu1-Gerçek olmayan şey.2-İmge.3-Hayal.4-Gerçekleşmesi istenen şey.5-Umut.Düşler, geçmiş bazı hatıra ve hayallerle geleceğe ait arzuların zihni birer temessülleridir. (hayalleridir) Susamış kimsenin uykusunda su görmesi, bir aşığın, uykusunda maşukunu görmesi böyledir.Bunlarda sanki yarı iradi bir durum da söz konusudur. Bu nedenle onların tabiri ve tevilinden söz edilemez. Hz Yusuf a.s. zamanındaki yorumcuların itirafı şöyledir. Bunlar, hayal ve kuruntulardan (ahlam) ibarettir.Biz hayal ve kuruntuların yorumunu bilmeyiz. 12/44.Rüya ise, Hulm den farklıdır. Kelime, Kuran’da yedi kez kullanılmıştır. Bu kullanımların beşi, Peygamberlere yapılan vahye yakın Sadık ilham anlamındadır.Diğer ikisi ise Mısır Azizi nin doğru çıkan rüyasını nitelemektedir. Yani Rüya, daima Hulm ün aksine sadık kelimesiyle tarzda kullanılmıştır. Öyleyse, rüya’nın uykuda görülen değil gösterilen şey olduğunu söyleyebiliriz. Ondan hayali ve psikolojik bir alt yapı yoktur.Fakat insan uyanık halde nasıl, yalan ve yanlış konuşabiliyorsa, uykuda, kendisine gösterilen bir şeyi de yanlış hatırlayabilir. Uyanıkken söylenen bir sözün delaleti, nasıl hem hakiki, hem de değişmeceli olabiliyorsa, uykuda gösterilenler de bazen olduğu gibi çıktığı halde, bazen de tabir edildiği şekliyle çıkabilir. Bütün bunlardan sonra, kabul etmek gerekir ki rüya konusunda bilinmeyenler, bilinenlerden çok faklıdır. Bu konuyla geniş bilgi:Rüya ilmi bütün peygamberlerin kabul ettiği ve önem verdiği bir ilim olarak devam ede gelmiştir. Peygamberler rüya ilmine değer vererek onunla amel etmişlerdir. Henüz rüya’nın muammalığı (bilinmezliği) ve esrarı çözümlenmiş değildir. Ancak rüya gayıpdan haber alma gerçeğine dayanır.     Rüyalar iki kısma ayrılır.1-Doğru ve gerçek Salih rüyalar.2- Yalan ve karmakarışık rüyalar. 1- Doğru rüyalar Allah’dandır.Bunlara rahmani rüyalar Salih sadık rüyalar denilir.2-Kötü yalan rüyalar şeytandandır bunlara karışık şeytani rüyalardır.ŞEYTANİ RÜYA: İlgili melek bu gayret içinde iken şeytan da insana karşı duyduğu kin ve husumetten dolayı onu uyanık iken, rahat bırakmak istemediği gibi, uyku âleminde de rahat bırakmak istemez. Şeytan insan’ın rüyası ifsat etmek üzere ya onu gördüğü rüya hususunda yanıltmak ister. Veya rüyasında insanı gafil avlamaya çalışır. Esas itibarıyla şeytan uyunan kimseyle oynamasından kişinin arzu ettiği veya etmediğin şeyi çok konuşmasından veya arzulamasından kaynaklanan rüyalardır.Bu tür rüyalara itibar edilmez şeytanidir. Modernin tıpta buna ruhsal sıkıntı, stres bunalımı ve diğerleri söylenir. Rüya âlemi mülke ait beden ile âlemi ervah ruh arasında bir perde olan âlemi misale yansıyan görüntülerdir. Bu görüntüler hakiki değil temsili bir manaya sahip olduğu için peygamberlerin ki hariç bu rüyalar tasdik edilemezler. Tabir yorum ve tevil edilir.(tevil anlatılır).Hz Yakup oğlu Yusuf’un rüyasını tabir ve tevil etmiştir.  Hz Peygamberin rüyaları sadık rüyalardan idi.  Sadık rüyası Yüce Allah’tan bir müjdedir. Sadık ve Salih rüyalar genellikle seher vakitlerinde görüldüğü söylenir. Hz İbrahim rüyasını tasdik etti ve İsmail-i kurban etmeye kalktı. Kaynak İslam ansiklopedisi İsmail Kaya ve büyük rüya tabirleri kitabı hattat-hafız Yusuf Tavaslı  (İbrahim-i okuyuş kitabı, Ahmet Baydar.)  

Devamını Okumak İçin Tıklayınız