serde

Yayınlanma: 14.12.2013 06:39 Güncelleme: 14.12.2013 06:39

bîtaraf olan bertaraf olur.. mu..?  olursa hangi durumda olur..? bir konuda haklı olmak  her konuda haklı olmayı gerektirmez..  kendini haklı görmeyi anlayışla karşılarız  ancak kendini hakkın yerine koymayı  hiç kimse anlayışla karşılamaz.. buradaki mi'yar noktası, haktan ve haklıdan yana olmak..  bu ayırdım, beşeriyet olgusu ile  ulûhiyet/ilahlık iddiasını ayıran çizgi, başlangıcın veya bitişin çizgisi..  nasıl mı..? kendini haklı görmek, beşeriyet olgusu.. kendini hakkın yerine koymak, ulûhiyet iddiası..  "sonsuz adalet için kutsal savaşa girdiği..  yanında yer almayanın düşmanı olduğu" ilanıyla kendini hakkın yerine koyanların sonu hüsran zihniyeti.. bu zihniyetin milyonu aşkın insanın canına mâlolan yanlışlığı ırak'ta yaşanmadı mı, dünlerde..?  yerli-yabancı ayırımı yapmaksızın bu noktaya götüren bazı yanlışları açalım: her söylediği ve her yaptığını doğru kabul ile "kendini hakkın yerine" koyarak "benden! yana değilsen bâtılsın" zihniyetinin içinde . kendini herkesin herşeyin üzerinde görme var, . her durumda merkeze konulma talebi var, . tartışılmaksızın kabul edilme talebi var,  . bırakın karşıt fikre saygı göstermeyi,  farklı fikre bile tahammülsüzlük var, . sîreti değil sûreti önemsemek var, . "bana göre hizalanın" diktesi var, . hakka değil güce yaslanmak var, hiç düşmeyecekmiş hibi.. . "ümmetimin ihtilafı rahmettir"  hadis-i şerif'indeki hikmeti ıskalamak var, . "müsâdeme-i efkârdan bârikâ-i hakikat doğar" sözünü  "dostlar alışverişte görsün" kabilinden söylemek var, . "farklılık, zenginliktir" hoşgörüsüne inançsızlık var, . yapıcı ile yıkıcı eleştiriyi ayıramamak bir yana, eleştiriye tümden kapalı olmak var, . "her dediğim kanundur" saplantısı var, . "bizim kültürümüzde ben yok biz var" dese de  özünde "ben demek, biz demek" egosu var, . nefsinin peşinde sürüklenmek var, . şeytanın kulu-kölesi olmak var, . hâk sûretinde bâtıllık var, hiç sönmeyecekmiş gibi.. . başkalarının re'y/görüşü karşısında  kendi re'y/görüşüne güvensizlik var, . özünde özgüvensizlik var, . özünde riyâset/baş'olma sevdası var, . özünde hem kellik hem fodulluk var, . her sözünde bir hikmet görmek var,  . her hâlinde bir keramet vehmetmek var, . hizmetin değil hezimetin ayak izleri var, . hikmetin değil hikmet-i hükümetin izleri var, . hâdimiyetin değil hâkimiyetin iddiası/izleri var, . milleti dile dolayıp zillet içinde illet olmak var, . 'amaca götüren herşey mübah'ın kirli izi var, . niteliğin değil niceliğin önemsenmişliği var, . kendi vesayetini oluşturmak var, . özünde tekebbür/kibirlenme var, . özünde tek karar verici olmak var, hiç vazgeçilemezmiş gibi.. biat ve itaat kültürümüzdeki  "eğrilirsen kılıcımla doğrulturum" gibi lâzimeleri görmezden gelerek toplum kesimleri arasında  sevgi örmek yerine germeyi,  çekmek yerine iteleyen öteleyeni,  kucaklamak yerine kutuplaştıranı,  barıştıran değil ayrıştıranı tercih değil mi, soruları sorunlara, dostlukları husumete dönüştüren..  'bîtaraf olan bertaraf olur'un amacı,  "hakkın ve haklının yanında olmayı temin" iken  "hakkı ve haklılığı kendi tekeline alıp rakiplerini bertaraf edebilmek için  bîtaraf olmakla suçlama" hak ise bîtaraf olmak da var serde, bertaraf olmak da var serde.. E-Posta: ramazantoprak19@gmail.com

Devamını Okumak İçin Tıklayınız