SERVETİ SIRTINA ALAN İNSANLAR

Yayınlanma: 12.11.2015 11:16 Güncelleme: 12.11.2015 11:16

Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe fazilete ulaşamazsınız, zaten ne infak ederseniz edin, kesinlikle Allah onu ayrıntısıyla bilir. 3-Ali-imran/92.Ve kendi istek ve arzularına rağmen muhtaçlara, yetimlere ve özgürlüğü kısıtlı olanlara yedirirler. Derler ki biz sadece Allah için yediriyoruz, sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz. 76-İnsan/-8-9.ayetleri.Mallarını Allah yolunda infak edimde, sonra infak ettiklerini başa kakıp gönül incitmeye kalkışmayanlar, ödüllerini yalnızca Rableri katında bulacaklardır, geçmişten dolayı mahzun olmayacaklar. 2-Bakara/262.O ki, malını gönülden verir arınıp gelişir, her hangi birinden gördüğü bir hayra karşılık olarak değildir. Sadece Yüce Rabbinin rızasını kazanma iştiyakı iledir. İşte böyle biri, kesinlikle, zamanı gelince gördüğü karşılıktan fazlasıyla razı olacaktır. 92-Leyl/18-21.Allahın kat -kat fazlasıyla geri ödeyeceği bir güzel borcu Ona verecek olan kimdir. Allah hem sıkar hem açar. Ve hepiniz sonunda Ona döndürüleceksiniz.2-Bakara-245.İmana sadakatin bedelini ödeyen erkekler ve kadınlar ile Allah’a güzel bir borç verenlere gelince bu onlara kat-kat fazlasıyla geri dönecek ve tarifsiz güzellikte bir ödül onları bekleyecek. 57-Hadid/18.İnfak sizin başkalarına değil. Allah’ın size ikramıdır. İnfak nifakın panzehiridir. Bir şeyi Allah istiyorsa gözünü kırpmadan ver. Zira Allah almak için değil vermek için ister. İnsan infak ettiğinin sahibidir. İnfak etmeden emanetindi. İnfak ettiğinde mülkiyetin oldu.İnfak, kişinin başkasına değil kendisine yardımıdır. İnfak, vermek değil almaktır. Servet harika bir köle, berbat bir efendidir. Servete sahip olmak kusur değil, asıl kusur servete ait olmaktır. Kâfiri müminden iman ayırır, münafığı müminden infak ayırır.İnfak, zor yokuşta sınanmaktır. Kişi’nin infakı Allah’a güveniyle orantılıdır. Sadaka Allah’a sadakatinin ispatıdır. Azından çoğunu infak edenlerle çoğundan azını infak edenler bir olur mu?Darlıkta infak edemeyen, varlıkta hiç edemez. Zengin olan infak etmez, fakat infak eden zengin sayılır. Olunca veririm diyen, olanı görmüyor demektir.  Son gün gelmeden önce infak edin. Sizden birine ölüm gelip de, Rabbim bana bir miktar daha süre tanısan da ben de hayır hasenat yapıp iyilerden olsaydım, diyeceği O gün gelip çatmadan önce size rızık olarak verdiklerimizden bir kısmını infak edin. 63-Münafikun/10.İnfakın dört edebi vardır.1-Verip minnet altına almamak.2-İyiliği kazanç kapısı haline getirmemek.3-Verdiğini çok görmemek.4-Sahip olduğunun kötüsünü vermemek.Vermek yetmez, en güzel için gönüllü veren, güzel şekilde vermeli. Kazancın filtresi infaktır. İnfak filtresinden geçmeyen servet insanın yürek boğazına durur.Rabbinizin mağfiretine ermek ve muttakiler için hazırlanmış gökler ve yeryüzü genişliğinde olan cenneti kazanmak için birbirinizle yarışın.3-Ali-imran/133.Onlar ki bollukta da darlıkta da infak ederler. Ali-imran/134.Ey insanlar faiz geliri yarıştırmak yerine, cenneti kazanma yarışına girin. Darlıkta veremeyenler varlıkta hiç vermezler. Elinizde fazla servet geçince onu faizle çoğaltmayı değil. Zekât ve infakla çoğaltmayı düşünün. Diri servet sahibini sırtında taşırken, ölü servet sahibinin sırtına biner ve yük olur. SALİHAT VE HASENAT NE DEMEKTİR?SALİHAT:  Kuran’ın emir ve yasakları insanların Allah’a olan kulluk borcunu yerine getirmesi ve ibadetleridir. Kuran’ın insana farz kıldığı naslardır.HASENAT: İse farzların dışında insan’ın fazladan yaptığı iyilikler ve nafile ibadetleridir.Örnek beş vakit namaz farzdır. Bunun dışındaki kıldığımız nafile namazlar hasenattır. Zekât farzdır, bunun dışındaki fazladan verdikleriniz hasenattır. Zekât fakire akrabaya yolda kalmışa yetime dula verilir. Mümin olmayan komşuya da verilir ancak bunu ikiye ayırmak gerek, ihtiyaç bakımından dolayı Allah’a daha yakın olandır. Onun tercih edilmesi daha doğrudur. Diğer yoksullara da verilmelidir. SADAKA NE DEMEKTİR:Şimdi onlar bilmezler mi ki, Allah hak ve tercih edenin tercih ettiğinin rızık alanını genişletir, hak ve tercih etmeyenin tercih etmediğinin alanını sınırlandırır. Elbet bunda, inanan bir toplumun mutlaka alması gereken dersler vardır. 39-Zümer/52.Yüce Allah’a adanmayan mal ve servetin sonu, ya dünya hayatında bereketi alınır, yok edilir veya ahirette azaba ateşe dönüşür. Yardım ne zaman yapılmalıdır. Ehil insanlar bilirki yardımın en kolay yapıldığı zaman hasat ve kazanç zamanıdır. Hasat daha tarladayken fakirin hissesi ayrılır.Mal veya ürünler toplanıp eve girdiğinde, onun paylaşması daha zordur. Fakirlere paylarını vermeyip onları mahrum bırakanlar bir gün gelir. Kendisi de Yüce Allah tarafından mahrum bırakılırlar.Mahremiyetinin büyük hastalığı cimriliktir. Zenginlerin mallarında fakirlerinde hakkının bulunduğu İlahi bir ilkedir. Günümüzde servetinin üstüne ismini yazan ve servetini sırtına saranlara ne demeli.Yüce Allah yolunda harcanmayan mal, felaketin sebebidir. Şüphe yok ki garibanlara yardım etmek iman’ın bir parçasıdır. İmkânlarla sınırlı ve bağımlı değildir. İnfak da imanla ilgili ilgilidir, imkânla sınırlı değildir. Yoksulu doyurmamak bir sosyal küfürdür, yardımlaşmak ise sosyal tevhidedir. İnsanların iman’ı zayıf olanlar ya çok cimridir, ya da aç gözlüdür.İnsanlar bir nimetin kadrini ne kadar bilirse, o nimet o kadar insana, o kadar bereketlendirilir. Allah insan’a helal rızık arama arzusu vermiştir.   Haram maldan kazançtan yapılan yardımlar, mundar ete benzer, kokar necistir. Helal ve temiz olan mallardan yapılan yardımlar Allah adına yapılmış bir fedakârlıktır. Onlar Allah’ın yardımından mahrum bırakılmazlar.Yardım yapmayıp israf edenler, israf yamyamlarıdırlar. İsraf giren evden bereket çıkar, malıyın berekli olmasını istiyorsan harcamadıklarına bir bak.Sen onu harcamıyorsun, o seni harcıyor, sen farkında değilsin.Ekonomiye göre insan’ın ihtiyaçları sınırsızdır. Pisokolejiye göre insan’ın arzuları sonsuzdur. Gerçekte ise insan çok aciz doyumsuzdur aç gözlüdür.  İnsan ihtiyaçlarını sınırlayacaktır, sınırları aşarsa, hırsa kapılır. Hırs ise lükse, lüks yaşam ise, insan’ı helal haramları karıştırır kazancına hiç aldırış etmez, her kazancı mubah kılar. Yardım et yardım ettiğimizi idrak edebiliyorsak ne mutlu bize, çünkü gayemiz mutlu insan olmak değil, mutlu kişileri çoğaltmaktır. Hayatı Allah’ın istediği gibi yaşamaktır.  (Biz de dedik ki ) Ey Davut’un inanç ailesi, şükretmek için çok çalışın, Ne ki samimi kullarım arasında bile hakkıyla şükreden pek azdır.34-Sebe/ 13. 

Devamını Okumak İçin Tıklayınız