TEMİZ İNSAN NESLİ NASIL ÜRER, AİLE VE NİKÂH

Yayınlanma: 01.01.2016 07:39 Güncelleme: 01.01.2016 07:39

İnsan neslinin üremesi, çoğalması için cinsel birleşme zaruridir. Şarttır. Evlilik fıtri bir İhtiyaç Dini bir görevdir. Hayatın vaz geçilmez bir sünnetidir. İnsan neslinin arı duru olması için de evlenmek Allah’ın emridir Neseplerin, Soyların belirlenmesi evlilik ve Nikâh yoluyla gerçekleşir. Bunu içindir ki evlilik kurumu ilk insan toplumlarından zamanımıza kadar varlığını korumuştur. Evlilikte eş seçiminde yaş farkı hiç önemli değildir. İnsanlar anlaşabileceği her hangi,  bir kadınla, kadınlarda anlaşabileceği bir erkekle evlenebilir. Ancak evlilikte aile yapısını teşkil edecek temel kurallar vardır. Günümüzde erkekler genelde manken kızlar aramaktadırlar. Aldığı eş manken gibi olacak. Diğer hususlar onlar için hiç önemli değildir. Hiç kimse ahlakı güzel eş aramıyor. Kızlarımıza gelince çoğu kapalı ancak, tango giyinişleri ile sanki yarı çıplak kapanarak, dindar aile, kızı veya kendini dindar gibi göstererek, Varlıklı Ailelerin en yakışıklı erkek çocuklarını istemektedirler.Hatta kulağı küpeli, saçları uzun ve dağınık olan, bulijin pantolon yazılı tişört giyen erkeklerle evlenmek istiyorlar. Ancak çoğu kez bu tercihlerinin bedelini de ağır bir şekilde ödüyorlar. Daha evliliğin ilk yıllarında bir birlerini bitiriyorlar. Evlilik konusunda ve eş seçiminde en güzel örnek Hz Peygamberdir. Zira o cinselliği hiçbir zaman ön plana çıkarmamıştır. Kendisinden büyük ve küçük hanımlarla evlenmiş yuva kurmuştur. İnsanlık tarihi boyunca aile denildiğinde anne, baba, çocuklar, bazen de büyük anne ve büyük babanın yer aldığı, toplumların en küçük birimi söz konusu olagelmiştir. İslami Dünya görüşünde de ailenin kapsamı farklı değildir. Çocuklar belirli bir yaşa geldiğinde mümkün ise onların yatak odalarında kalmaları doğru değildir.Gerek ülkemizde, gerek bazı İslam ülkelerinde, anne, bananın çocukları büyükanne ve babanın veya diğer aile büyüklerinin yanında kucağına almasına, onları öpüp okşamasına ve sevmesine olumsuz bakılması, İslam la uzaktan yakından hiçbir alakası olmayan, hatta İslam’a tamamen aykırı olan uygulamalardır.Evlilik meselesine gelince, eşlerin birbirini kendi hür iradesiyle seçmeleri esastır. Bu meselede de, her iki tarafın ailelerine de söz hakkı tanımak, onların görüş ve kanaatlerini göz ardı etmemek, tecrübelerin den yararlanmak fevkalade önemli ise de, yine de nihai kararı verecek olan eşlerin kendileridir.Ailelerin çocuklarını, onların istemedikleri kişilerle zorla, hele küçük yaşlarda evlendirmeye hakları yoktur. Evlenecek çiftlerin birbirlerinde arayacakları kişisel özellikler yanında, İslami değerleri de göz önünde bulundurmaları gerektiği Hz Peygambere izafe edilen bir takım hadis rivayetlerinde de dile getirilmektedir.Diğer din ve kültürlerde olduğu gibi İslam’da da evlilik için nikâh akdi esastır. Ayrıca bu akdin aleni ve kamuya açık bir şekilde ilan edilmek suretiyle, şahitler huzurunda yapılması da şarttır. Danışıklı şahitler huzurunda yapılsa bile, resmi tescil ve ilan olmadığı sürece yapılacak nikâh akitlerini şüphe ile karşılamak gerekir.Zira bu gibi durumlarda genellikle mağdur edilen kadın olduğundan, kadının hak ve hukukunu korumak için, mutlaka bağlayıcılığı ve yaptırımı olan bir nikâh akdi ile evliliğin tesis edilmesi gerekir. Bu vesileyle, halk arasında dini nikâh veya imam nikâhı adı verilen şeyin gerçek bir nikâh olup olmadığına açıklık getirmek fevkalade yarar vardır. Bilhassa nişanlılık döneminde tarafların güya daha rahat beraber olabilmek amacıyla başvurdukları ve resmi nikâh tan önce kıydıkları, imam nikâhı, nişan bozulması durumunda genellikle kadınların mağduriyetleri sonuçlanmaktadır. Dolayısıyla bazen samimi ve dindara ne duygularla, bazen de kötü niyetle ve istismar etmek amacıyla başvurulan bu tür uygulamaların adı dini olsa da, gerçek anlamda İslamiliği hayli tartışmalıdır. Zira bu tür bir nikâhın hiçbir resmi değeri ve kaydı yoktur. Üstelik meselenin ahlaka aykırılığı da söz konusudur.İslami açıdan mahzurlu bir takım durumlara İslam’i bir kılıf geçirmek için resmi nikâhı bırakıp bu tür uygulamaları tercih etmektedirler. Hatta nikâhsız birlikteliklerin zina ile damgalanmasının önüne geçmek için pek çok gencin bu yola başvurdukları da bilinen bir husustur.İslam’i çevrelerdeki bazı kötü niyetli kimselerin de mevcut resmi nikâhı, İslam a aykırılığı ima ederek, rejimin nikâhı, Şeklinde diyerek, dini nikâh veya imam nikâhı denen uygulamayı meşrulaştırmaya çalıştıkları sık-sık görülen, bilinen bir husustur. İslam a uygun bir nikâh akdinin gerçekleşmesi için yapılması gereken belli bir merasim, okunması gereken özel bir dua mecburiyeti söz konusu olmamakla beraber, Kuran okunması ve kurulacak olan yuva için hayır dualar edilmesi şeklindeki uygulamanın İslam’a aykırı bir yönü de yoktur.Sınırsız  hanım’la evlenmenin mümkün olduğu, İslam öncesi cahiliye geleneği göz önüne alındığında, Kuran’da yer alan ve Hz Peygamberin şahsi hayatında görülen birden fazla hanımla evlilik, bir bakıma bu uygulamaya yönelik bir sınırlama anlamına gelse de, bizzat Kuran’ın tavsiyesinin tek hanımla evlilik olduğu, ilgili ayetlerden zorlamadan çıkarılabilecek bir sonuç olarak görünmektedir.Kadın ve erkeğin evlenme yaşı konusunda Kuran ve sünnette herhangi bir belirleme yapılmamış olması, evliliğin ne anlama geldiğinden habersiz aile sorumluluğunu yüklemeye henüz hazır olmayan küçük yaştaki çocukların evliliğinin İslam a uygun olduğu anlamına gelmez.Öte yandan kadın-erkek arasında, ister flört, ister arkadaşlık, isterse sevgili, hayat arkadaşı, gibi adlar, verilen ilişki biçimleri olsun, her hangi bir nikâh olmaksızın cinsi yakınlaşma ve temasa yol açan bütün davranışlar, İslam’a aykırıdır haramdır.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız