TUZ’UDA SU’YU GİBİ BAL VATAN TOPRAĞI!
Tuz’un tadının tarifi yapılırken şeker tadında olduğunu belirtmek ilk etapta abesle iştigale benzese de gerçekten de Tuz insanlarla birlikte tüm canlıların hayatının tadıdır.!!! Geçen hafta kelimenin tam anlamıyla bu gerçeği 100’den fazla meslektaşımızla dolu, dolu yaşadık. Meslektaşlarının haklarını gözünü budaktan ,sözünü dudaktan esirgemeyen genel başkanı Okan Geçgel ve ardında kale gibi duran yönetimiyle ülkemizde internetin ve internet gazeteciliğinin, yeterli olmasa da bu meslek erbabının hak ve sorumluluklarını basın kanununa eklenen maddeyle yasalar tarafından tanınmasında en büyük emek sahibi olan Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği(TİGAD) ülkemiz insanlarını sayısı bilinmeyen hikayeler ve romanlara konu olan ”Seni tuz kadar seviyorum ,tuz vergisi ve Hindistan ,Pakistan ile Bangladeş’in bağımsızlığını kazanmasının pimini çeken İsyanın başlatan Mahatma Gandi “ mücadelesinin de sembolü Tuz’un diyarındaydık. 2018’de dönemin Çankırı il temsilcimiz ve mevcut genel başkan yardımcımız Bayram Polat’ın ev sahipliğinde bu maksatla başlayan ve sırasıyla Kırşehir temsilcisi Erdem Yaser ,Nevşehir temsilcisi Can Taşkın, Genel başkanımızın ev sahipliğinde Kayseri’de ardından ise 2 defa Aksaray’ımız, Batman ve Milli mücadele şehri Afyonkarahisar da mesleğin hakları ve sorumlulukları bilincinin yerleşmesi ile birlikte çalıştayların yapıldığı vatan topraklarının da en iyi şekilde tanınması çalışmaları aralıksız devam ediyor. Bu maksatla geçen hafta Malazgirt destanı baş komutanı Sultan Muhammed Alparslan’ın emirlerinden Karatekin’in fethettiği en az 5000 yıldır tuz üretimi yapılan ülkemiz ve dünyanın bilinen en eski ve en büyük tuz madenine ve dolayısıyla tuz mağarasına sahip şehri Çankırı’daydık. Anadolu insanın artılarının özelliklerini taşıyan kadim şehrimizde TİGAD Genel başkan yardımcısı Bayram Polat ve il temsilcimiz Sedat Öztürk’ün girişimlerine maddi ve manevi destek veren Vali Mustafa Fırat Taşolar, Belediye başkanı Hakkı Esen, Çerkeş belediye başkanı Hasan Sopacı’nın misafiriydik. İkinci gün şehir içindeki Belediyenin restore ettirdiği konaklar e buralarda açılan iletişim müzesi başta olmak üzere bir çok güzel hizmeti tanıma imkanı bulurken üçüncü gün Şabanözü ilçesi Gürpınar Mahallesi'ndeki Türkiye’nin en büyük Yaren meclisine katıldık. Üçüncü gün ise kahvaltıda bizi misafir eden Çerkeş ilçesinin tarihi yerlerini gezdikten sonra Ilgaz ilçesinden geçerek çocukluğumuzun “Ilgaz, Anadolu'nun sen yüce bir dağısın” diye öğrendiğimiz marşa ismini veren Ilgaz dağında kar ve kayak keyfi ile birlikte buranın güzelliklerini görmemiz sağlandı. Burada Ilgaz dağının kaynaklarından on yıllar sonra ilk defa sürahiden içtiğimiz su da Çankırılılar ve Tuz’u gibi tatlıydı. Çok güzel hatıralarla ayrıldığımız kadim şehri Mevla’mızın izniyle yazmaya devam edeceğim. Emeği olanlardan Allah(c.c.) razı olsun. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.