Gençlik çalışmaları ülkemizde bir dönem çok kapsamlı şekilde yapılıyordu. Her düşünceden genç bir ideal uğruna çalışır ve kendilerini tüm yönleriyle donatmaya çalışırdı. Fikirler yumruklardan sertti ve değerliydi. Fikirlerin konuşulduğu ve tartışıldığı ortamlar ilgi çekerdi. Görüşlere tahammülsüzlük yoktu. Kendi fikirlerini sağlam zemine oturtmak en önemli hedeflerdendi. Öyle bir zaman geldi ki bu memleketin gençleri arasında fikirler yerine kurşunlar konuşmaya başladı ve ortalık kan gölüne döndü. Bu dönemde rahmetli Erbakan Hoca gençler üzerinde oynanan bu kirli oyunun farkına vardı. Milli görüş gençliğini asla bu tür kanlı oyunlar içine sokmadı ve onların fikir boyutunda aksiyon hayatına devam etmelerine zemin oluşturdu.

                O dönemde yetişen gençler gün geldi ülke siyasetinde söz sahibi oldular. O günkü buhranlı günler geride kalıp kara bulutlar dağıldığında görüldü ki hepsi bir oyundan ibaretmiş. Asıl hedef gençlikmiş. Bir ülkenin en önemli gücünün gençleri olduğu düşünülünce bunu yapanların ne kadar planlı iş yaptıkları anlaşılmış oluyor. Bizim en büyük hatamız ise bir dönemde sınırlı kalmamız. Dün düşmanlarımız bizi böyle oyuna getirdi. Plan iyi hazırlanmıştı ve uygulamaya konulmuştu. Peki, bugün nasıl bir plan devrede? Gençlerimizi nasıl bir tuzağın içerisine çekmek istiyorlar? Onların düşüncelerini nasıl gereksiz yerlere kaydırmak için uğraşıyorlar. Daha acıklı bir soru olacak ama nasıl gençleri fikirsiz hale getirmeyi başarıyorlar?  Evet, birçok neden ortaya atılacaktır. Bu çalışmalardan ötürü geldiğimiz nokta burası olmuştur denilebilir. Hepsi de doğrudur yahut doğrunun bir parçasıdır. İşin aslı bu saldırılar ve oyunlar zaten her zaman olacak. Bizler kendi gençlerimizi milli ve manevi değerlerinin şuurunda, tarihi köklerine sımsıkıya bağlı, ahlaki yönden en güzel şekilde donatılmış olarak yetiştirmenin gayretinde olmalıyız.  Bizim üstümüze düşen vazife olayları doğru okumayı başarabilen, ufku geniş, vizyon sahibi ve iki günün eşit olmasını zarar sayan genç yetiştirmektir. Bu şekilde iyi donatılmış bir genç asla başkalarının oyununa gelmeyecektir.

                Aksaray üniversitesinde karınca misali harıl harıl çalışan Anadolu gençlik derneği üniversite komisyonu örnek bir çalışmaya imza atıyor. Çalışmanın ismi kendi kadar ilgi çekici olmuş. ‘Fikir Duvarı’ bir sınırlama ya da bir engelden ziyade bir beyaz sayfa bir plan ve proje üretme zemini oluşturma temeline dayanıyor. Gençlerin düşünmelerine fırsat veren ve aslında düşünmeye sevk eden bir çalışma olacak. Aksaray üniversitesindeki gençlerin ülke ve dünya gündemine ilgi duyması, tarihi köklerini hatırlaması, milli ve manevi değerlerini öğrenmesi, sömürü düzenini sorgulaması, ecdadının neleri nasıl başardığını öğrenmesi ve daha birçok şeyi öğrenmesi için zemin çalışması oluyor. Bu konuda özellikle üniversite öğrencilerinden AGD Üniversite Komisyonu SKSF Komisyon başkanı Sayın Oğuzhan Deniz yoğun mesai harcıyor. Kendisiyle yaptığımız görüşme de de çalışmalarından hiçbir maddi karşılık beklemediklerini bu çalışmayı yapmalarındaki en önemli gayenin üniversiteli gençlerde farkındalık oluşturmak olduğunu söyledi.

                Bu çalışmalar sayesinde gençlerimizin Cengiz Aytmatov’un deyimizle mankurtlaştırılmasının önüne geçilmiş olacak. Zihinleri ve iradeleri ekranlar karşısında çürütülen gençler yerine kendi ayakları üzerinde duran ülkemizde ve dünya da olarak kendi milli ve manevi değerleri temelinde yorumlayabilen, muasır medeniyet seviyesini yakalamak değil onu geçmek hedefinde olan gençler yetiştirmenin derdinde gençler yetiştirilir. Bu şekilde çalışan idealist gençler sayesinde ancak düşmanın planlarını bozabiliriz.