Sağlık turizmi; tedavi ve tatil amaçlı şehirlerarası veya ülkelerarası yapılan seyahatlerdir. Ulaşımın kolaylaşması ve sağlık konusunda farkındalığın artması bu alanın ayrı bir sektör olarak gelişmesine kapı araladı. Böylece modern tıbba tamamlayıcı yaklaşımlar olarak gelişen ve doğal ortamlarda şifa sunan yerlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Talebin artması da sunulan hizmetin kalitesinin de artmasına sebep oluyor. Ülkemizde de son zamanlar bu yönde gelişmeler hızla devam ederken, Memleketimiz çevresinde de özellikle kaplıcalar konusunda gerçekten kaliteli hizmet sunulmaya başlanmıştır. Bu hizmetler yerli ve yabancı sağlık turizmcilerinin iştahını kabartıyor. Özellikle bölgenin tanıtımı yapılırken aynı zamanda istihdam noktasında da yeni bir alan oluşturuluyor. Sağlık turizmi denilince sadece kapılıcalar anlaşılmasın. Özellikle doğal kaynaklı olan ve insan sağlığına olumlu katkı sağlayan, araştırmalar sonucunda içeriği tespit edilmiş ve hangi hastalıklara iyi geldiği bilinen doğal her türlü kaynak bu amaçla kullanılabilir.

Sağlık turizminden memleketimiz nasibini alıyor mu? Bizim kader ortaklığı yaptığımız ve olumlu hiçbir nimetinden istifade edemediğimiz bir Tuz gölü birlikteliğimiz var. Tuzla anılan bir memleketteyiz. Ancak tuzun bir tedavi yönteminde kullanıldığını çoğu hastalığa da iyi geldiğini biliyor muydunuz? Tuz terapisi (haloterapi) solunum yollarıyla alakalı hastalıklarda kullanılan en etkili doğal tedavi yöntemidir. Bu tuz odalarında tuz mağaralarındaki ortamın aynının oluşturulması amaçlanır. Öncelikle kişi sayısına göre ayarlanmış odalar, uygun tuz kitleleriyle içten duvarlar ve tavan dâhil olmak üzere tuzla kaplanır. Bu odaları özel olarak yapan şirketler vardır. Klasik, dekoratif ya da mağara modelli odalar yapılabilir. Yapay tuz odalarının oluşturulması ve özellikle havaya püskürtülen tuz partikülleriyle ortamın steril ve rahatlatıcı olması sağlanır. Tedavi seansları 40 dakika kadar sürmekte ve 2 gün arayla en az 5 seans uygulanmaktadır. İyi bir tedavi için bir aylık süre zarfında 10-12 seansı tamamlamak gerekmektedir. Tedavinin etkisi ortalama bir yıl kadar sürerken çocuklarda özellikle astım, alerji gibi hastalıklarda tedavinin etkisi daha hızlı ortaya çıkmaktadır. Tuz terapisinin tercih edildiği durumlarsa; öksürük, soğuk algınlığı, astım, kulak-burun-boğaz hastalıkları, bronşit, kulak enfeksiyonları, alerji kaynaklı cilt sorunları, egzama ve deri iltihabı, sedef hastalığı, uykusuzluk, eklem ağrıları, artrit ve sağlıklı kişilerde ise stres başa çıkma olarak sayılabilir.

“Tuz odası kurulumu ve işletmesi için özel lisans gerekmemektedir. Tuz odaları kurulumunda dikkat edilmesi gereken tek şey odaların kurulumunda kullanılan tuzun rafine edilmemiş içinde insan sağlığına zarar verecek alüminyum bazlı maddeler ve diğer kimyasallar bulunmamasıdır.”  Yurt dışında yaygın şekilde kullanılan bu yöntem yakın zamanda ülkemizde de kullanılmaya başlandı. Ankara ve Kayseri’de fizik tedavi merkezlerine tuz odaları eklenerek bu tedavi yöntemini de kullanmaya başladılar. Bu yaygınlaşarak diğer illerde de tuz odaları oluşturulmaya ve hizmete açılmaya başlanıyor. Memleketimizde de ulaşımı kolay olan bölgeler belirlenip tuz odaları oluşturulabilir. Sağlık açısından faydalarıyla alakalı gerekli reklam çalışmaları yapılmalıdır. Bu reklam çalışmalarında öncelik yerli turistler e verilmeli artan talep ve gelirle birlikte yabancılara yönelikte profesyonel tanıtımlara başlanmalıdır.

Turizm açısından ilgi çekici olan Tuz Gölünün yanında sağlık turizmi için Tuz odalarının oluşturulması imkan dahilinde bir fizik tedavi(fizyoterapi) merkeziyle birleştirilip profesyonel şekilde yapılması ve iyi bir tanıtımla hem turizm hem de sağlık turizmi açısından büyük bir imkan sağlamaktadır. Memleketimizin tuz gölüne yakınlığı hem reklamı kolaylaştıracak hem de tuzla alakalı diğer ekonomik değeri olan çalışmalarında karşılık bulmasına katkı sağlayacaktır. Özellikle tuz lambaları, tuz kozmetik ürünleri, himalaya tuzları, banyo tuzları, tuz sabunları, tuzlu sabunların satışı ekonomik açıdan değeri olan bazı ürünlerdir. Eskil ekonomisi içinde şimdiye kadar hiç yakası aralanmamış bir alanda ilk girişimcilik denemesi yapılmış olacaktır.

 

Sağlıklı, mutlu ve ağrısız günler dileğimle…