170 Yıl Sonra Belki !!!
Yayınlanma :
09.03.2017 14:26
Gün boyu o yoğunluğun içerisinde kadın olmayı sorguladım durdum. Kadınlar gününü sonradan ticari rant sağlamak için uydurulmuş sevgililer günü, kediler günü yada ismi ne olursa olsun manasız hiçbir hikayesi olmayan günlerden ayıran 1921 senesinde yaşanan olayı, hapis olundukları yerde çaresizce alevler içerisinde can veren 129 kadını düşündüm. Her türlü eğitim ve bilginin önüne konan 90- 60- 90 vücut standartlarını… Mavi gözlü olmanın yada iri göğüslere sahip olmanın iş görüşmelerinde neden insan kaynakları standartları arasında olmamasına rağmen işe alınmayı etkilediğini. Değer görmek için neden kadın ve insan olmanın yetersiz olduğunu, illlah ana yada bacı olmanın gerektiğini. Eğitim hakkı elinden sırf kadın olduğu için alınan onca hemcinsimi, daha kendini bilmeyen küçücük kızların neden okul forması yerine gelinlik giydiğini, kendilerini koruyacak konumda olan ellerin neden o minik yavrulara cinsel istismarda bulunduğunu, kariyer yapmaya, ya da para kazanmaya çalışan kadınların neden saçma sapan adamlara gülmek ve her denilene boyun eğmek, manası olmayan yemeklere çıkmak zorunda olduğunu, hem cinsel meta, hem sermaye, hem de neden namus olarak görülen bir bedene sahip olduğumuzu ve bunun gibi bir çok saçma sapan şeyi düşündüm!
Bunları düşünürken içimde bulunan insan sevgisine zarar gelmemesi için kendimle de bir hayli savaş verdim! Bize bu kadar şeyi yaşatıp, bir de sırıta sırıta karşımıza geçip ‘’ kadınlar ne istiyor anlamıyoruz’’ diyen erkeklerin zeka kapasitelerinde bir eksik mi olduğunu düşünmekten de kendimi alamadım. Kadın erkek eşitliğinde sonunca sırada olan bir ilde tam da tersini yaşatıyorlarmış gibi yapanlara sinir oldum bir yandan.
Türkiye kadın erkek eşitliği konusunda Afrika’da ki Moritanya İslam cumhuriyetinin bir gerisinde, Asya da ki Bahreyn krallığının bir önünde tam 130.sırada! Dünyada kadın erkek eşitliğinin sağlanması için ise tam 170 yıl gerekiyor… Yani bu eşitlik sağlanırsa ben ve çocuklarım göremeyecek! Tabi bugün ki şartlarda bu 170 yıl! Erkek yöneticilerin bitmek tükenmek bilmez savaşları bu süreyi daha da ileri atmazsa!
Tüm gün bunları düşündüm durdum. Sizlere kimsenin anası bacısı olarak seslenmiyorum. Mesleğimi bir kadın olarak yapmıyorum. Ömrüm boyunca kadın olmamın hiç avantajını yaşamadım. Dezavantaj derseniz dibine kadar girdi hayatıma. Takmadım! Takmayı da düşünmüyorum! Hayatta tek gayem var oda işimde kendi gayretimle bir yerlere gelebilmek, çocuklarımı insani duygularla yetiştirebilmek. İçinde bulunduğumuz şartlarda bunu ne kadar sağlayabilirim bilemem. Lakin elimden geleni yapacağıma kendi kendime söz verdim. Erkek sözü vermedim! Sadece söz verdim! Sizde şimdi lütfen kendinize insanları kadın ve erkek diye ayırmayacağınıza, canlılara insan, hayvan, bitki diye bakmayacağınıza söz verin. Vicdanınıza söz verin. Canlıları sevin bunu hiç olmazsa Yaradanın hürmetine yapın. Kızlarınızı da erkek çocuklarınızda aynı şartlarda yetiştirin. Sevin sevilin, ötekileştirmeyin.
Hoşçakalın, Hayattan Hoşnut Kalın…
Derya Özaba

Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: