Dün şehrimizde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Aksaray Valiliği, Aksaray Belediyesi ve ATSO işbirliğinde KOSGEB, Kredi Garanti Fonu ve Türk Eximbank Destekleri Bilgilendirme Toplantısı düzenlendi. Bu konu ile ilgili tüm üst düzeyler salonda yerini almıştı. Toplantıya katılım tam ve yüksek düzeydeydi. Toplantıya hem haber niteliği taşıdığı için bir gazeteci olarak, hem de KOSGEB desteli bir iş kadını olarak katıldım. Destek dediğime bakmayın efendim. Dün toplantı boyunca konuklara ne ile övünüyorsunuz dememek için kendimi zor tuttum! Destek adı altında kobileri soktuğunuz kredi çıkmazları ile mi?

 Esnaf kan ağlarken can suyu adı altında, KOSGEB ile hiç alakası olmayan niyeti sadece çevre ve etiket yapmak olan sarı uzun saçlı konuşmaktan aciz ve aslında destekler konusunda hiçbir bilgisi olmayan KOSGEB  yöneticileri ile özel ilişkileri hariç devlet yada destekleme kuruluşları ile hiçbir resmi bağı olmayan, hatta ne iş yaptığı bile belli olmayan şehir de kosgeb danışmanıyım diye gezip caka satan, iş adamlarından nemalanmaya çalışan sözde danışmanlarının verdiği kredi vaadleri ilemi övünüyorsunuz?

Yoksa 2001 den bu yana destekleme vaadi ile kredi kullandırma oranını yükseltip, aslında tüm esnafı borç ve ipotek batağına sürüklemeniz ile mi? Üstelik başında destekle büyük işler yapacağı hayali ile işe başlayan kobi belli bir süre kapatamama gibi bir çıkmazın bunalımını yaşıyor. İşletmeyi açarken açılışlarda telaffuz edilen desteklerin aslında çok küçük bir kısmını alabiliyor. Herşey il müdürlerinin vicdan ve iki dudağı arasında! Farzedin ki açılış desteğini aldınız. E tabi zannetmeyin ki bu desteği size işletme kuruluşunda nakit olarak verecekler! Önce kırk dereden kırk su getirtecekler, getirdiğiniz proforma faturalar sadece proje aşamasında geçerli! Siz açılış için her türlü ödemenizi yapacaksınız, gerekli alet edevat ve eşyanızı kendi hesaplarınızdan alacak faturasını alıp parasını ödeyeceksiniz. Daha sonra şehrinize ödenek gelmesini bekleyeceksiniz sabırla. Tabi bu esnada her şeyiniz size söylenen şekilde olacak, resmi tüm işlemleriniz eksiksiz tam olacak, oda kayıt işlemleriniz yapılmış olacak, sigorta ve faturalar konusunda gayet hassas olmanız gerekecek. Zaten ödenek geldiğinde siz vergi dairesi ve SGK gibi kurumlara yeterince borçlanmış olacaksınız! Alacağınız işletme kuruluş desteğinden onaylanan kısmının vergi ve kdv lerini siz ödemiş olacaksınız. Hatta şöyle söyleyeyim farz edin ki grafik le alakalı bir iş yapıyorsunuz, sırf belli tavizleri vermediğiniz için bazı müdürlere grafikerinizin sandalyesi onaylanacak masası onaydan geçmeyecek!  Sizden borcu yoktur kağıtları istenecek… Siz  ise o desteği beklerken kurumlara belki boyunuzu aşan borç yapmış olacaksınız. Borcu yoktur kağıdı yerine borcu çoktur kağıdı götüreceksiniz İşte o destekten resmi kurumlara olan borçlarınızda kesildikten sonra belki elinize üç beş kuruş kalabilir! Yarabbi şükür demeyi öğrenmelisiniz.

Geçelim sonraki aşamaya, bir şekilde en az 3 sene ayakta durmak zorundasınız, işyerinizde ucundan bucağından desteklemeye bulaşmış tüm alet edevat onların 3 senelik ipotegi altında… Masanızdaki çekmecenin kulplarına kadar kayıtlara geçmiş durumda siz siz olun onlara iyi sahip olun… Çünkü onlar henüz sizin değil!!!

Tamam şimdi sıra bir şeyler yapmaya geldi, ne de olsa desteklerden yararlanan firma olarak veri tabanlarına kayıtlısınız ve belli aralıklarla kontrol edileceksiniz. O zaman bişeyler yapmanız gerek. Bunun için krediye ihtiyacınız var. Nede olsa onlar size destek sözü verdi. Hatta cep telefonunuza krediniz onaylandı gibi bir de mesaj geldi. Kim tutar artık sizi hayaliniz de ki yatırımları yapmak için… İşte burada cinnet geçirmeniz içten bile değil. Tüm evraklarınızı tamamladınız bankaya gittiniz, lakin banka önce tüm resmi kurumlardan borç bilgilerinizi isteyecek sonra ipotek yada kefil. Eğer canı isterde kredinizi onaylarsa aldığınız kuş kadar kredi önce resmi kurum borçlarınıza kesilecek. Kalan meblağ sizin hiçbir işinize yaramayacak. Siz o para elinize tam geçmediği için kullanamayacak artı bir de kredi taksiti ödeyeceksiniz.  

Dünkü toplantıda her çıkan 2001 den bu tarafa bu kredileri kullananların sayısın artışı ile övündü. Yetmedi artık eviniz iş yeriniz yada arabanızın yanı sıra ineğinize kadar ipotek gösterip kredi kullanabileceğinizden bahsetti. Hatta banka görevlilerinin kredi vermekteki gösterdikleri ayrıntıcılık ve hassasiyet konusunda kulakları çekildi! Ben şu sonucu çıkardım. İpotek gösterecek bir şeyiniz kalmadı… Donunuza kadar alalım!

Ağalar işletmeler kredi kullanmaya gerek kalmadan borcun altına girmeden yeni yatırımlar ve iş geliştirmeler yapıyor diye gelin, bana bunlarla gelin. O zaman bende sizi tebrik edeyim. Bana Türk esnafını nasıl her geçen sene borç batağına sürüklediğiniz ile övünerek gelmeyin. Yoksa bu gidişle o can suyunu esnafın mezarını sulamakta kullanacaksınız!

Hoşçakalın, Hayattan Hoşnut Kalın…

Derya ÖZABA