Selçuk Üniversitesi akademisyenlerinden Doç. Dr. Doğan Yörük beyin, Aksaray tarihi üzerine, 16. Yüzyılda Aksaray Sancağı (1500-1584) adlı kıymetli bir kitabı ile muhtelif makaleleri bulunmaktadır. Tarihçinin söz konusu araştırmalarına göre, Aksaray’ın tespit edilen ilk sancakbeyi Sinan bey olup İmam Gazalî evladındandır. 1522 yılına tarihlenen Kanunî Sultan Süleyman dönemine ait bir arşiv belgesinde adı geçmekte ve 1533 senesine kadar beylik yaptığı anlaşılmaktadır. Söz konusu Sinan beyden önce, Fatih Sultan Mehmed döneminde adı geçen bir diğer Sinan bey için ise kayıtlarda; “Hamza Çelebi veled-i Sinan Beğ b. Oruç Beğ mîralay-ı liva-i Aksaray, mezkûr Hamza Çelebi İmam Gazâli neslinden olup kadimden timar tasarruf idüb elan Aksaray alaybeği olup...” ifadesi geçmektedir. Bu ifadede Hamza Çelebi’nin alaybeyliği vazifesinde bulunduğu, Sinan beyin oğlu olduğu ve İmam Gazalî neslinden geldiği yer almaktadır. Hamza Çelebi, 1522-1533 arasında alaybeyliği görevinde bulunmuştur. Alaybeyi bir sancaktaki tımarlı sipahilerin en yüksek amiri olup sancakbeyinden sonra sancaktaki en büyük idareci idi.
Sayın Yörük’ün belirttiği üzere, Türkiye Selçuklularından beri Aksaray bölgesinde geniş bir âlim, fakih ve şeyh çevresinin varlığı bilinmektedir. Bu dönemde İmam Gazalî neslinden gelenlere tımar ve zeamet verildiği kayıtlarda görülmektedir. 1516 ve 1522’de Miralem (Sancakdar) Çelebi bey, 1539’dan önce Miralem Halil bey, 1539’da Miralem Mustafa bey adlarına rastlanmaktadır. Mezkûr Halil ve Mustafa isimleriyle ilgili arşiv kaydı şu şekildedir; “Mîralem-i Liva-i Aksaray, Mustafa veled-i Halil b. Paşa Beğ, an-evlâd-ı İmam Gazâli (İmam Gazalî neslinden), an-tahvil-i pedereş, ....”.
16. asırda Aksaray Sancağı’nda, seraskerlik (Çeribaşılık) görevinde bulunan Paşa bey ve Ağa bey için de kayıtlar nesl-i Gazalî olduğunu yazar. Söz konusu şahsiyetler bazı hayır kurumlarının bânisi olmuşlardır. Bu meyanda, Paşa beyin oğlu Çelebi bey şehir merkezinde bir mektebhâne inşa etmiş, ayrıca kendi nesli için evlâd vakfı kurmuştur. Sinan bey oğlu Hamza bey ise Selime köyünde bir mescid ve buna ilaveten Aksaray’da bir mektebhâne yaptırmıştır.
Evlad-ı Gazalî, kuvvetle muhtemel aramızda yaşamaktadır. Tarafımıza bu konuda bir bilgi ulaşmamıştır. Aksaray, akademik dünyada üzerine en az çalışma yapılan şehirlerden biridir. Oysaki yine tarihçilerin ifadesi ile, Aksaray ciddî tarihi olan bir şehirdir. Esasen, Aksaray üzerine yapılan mevzu bahis 16. asra dair çalışmanın devamının (17., 18., asırlar vd.) yapılması gerekmektedir ki her yüzyıl, bir doktora konusu kapsamındadır. Genç tarihçileri bekleyen müstakbel çalışmalarla şehir tarihi aydınlanacaktır. Pek tabi ki tarih, büyük devlet adamları ve varlık sahipleri ile beraber o büyüklerin ve ganilerin himayesinde büyüyen ilmi ve âlimleri de yazmaktadır.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: