FATİH'İN AKSARAYLI HEMŞEHRİLERİ-I
Yayınlanma :
20.10.2013 00:05
Milyonlarca nüfusu, pek çok semt ve mahallesi ile İstanbul, dünyanın en kadim şehirlerinden biridir. Bu şehir Sultan II. Mehmed döneminde fethedilmiştir. Bu fetih Hz. Muhammed’in (sallalahu aleyhi ve sellem) muştusu, onun adaşı sultanın duası ve rüyası ile tarihin kaçınılmaz bir sonucu idi.
rn
Sultan Fatih İstanbul’u fethettikten sonra şehri yeniden imarı üzerinde durmuştur. Bununla beraber daha önemli olan ise İstanbul’un yeniden iskânı meselesiydi. Nitekim Osmanlı Türklerinde uygulanan ‘iskân politikası’, ele geçirilen beldenin, Anadolu’dan göç kaldırılarak Türkleştirilmesi-İslamlaştırılması olarak uygulanıyordu. Gerçekten Balkanlar, fethedildikten sonra bu politika ile Türkleştirilmişti.
rn
İstanbul’un fethinden sonra şehrin Bizanslı halkı İstanbul’u terk etmişti. Sultan Fatih, İstanbul’un yeniden iskânı için Karamanoğulları halkını düşünmüştür. Zira bu yöre, Türklerin nüfus yoğunluğu gösterdiği bir yöreydi. Aynı zamanda Karaman halkından yapılacak göç, Karamanoğullarına gerek siyasî gerekse beşerî ve ekonomik açıdan büyük darbe vuracaktı. Nitekim İstanbul’un yeniden iskânı için göç kaldırılacak üç şehir, Konya, Karaman ve Aksaray olacaktır. Zira bu üç şehir, Karaman Beyliğinin en önemli şehirleri konumundaydı.
rn
İstanbul’daki Aksaray semti isminin Aksaray şehrinden geldiği umumiyetle bilinmektedir. Bununla beraber biz yazımızda, bu konuyla ilgili değişik temellendirmelerde bulunmaya çalışacağız.
rn
Bu konuyla ilgili ilk kaynak, Osmanlı tarihçisi Âşık Paşazâde’nin değişik nüshaları bulunan Tevârîh-i Âl-i Osman isimli eseridir. Söz konusu eserin konumuzla ilgili değeri ise, eserin yazarının 1484 yılında vefât etmiş olması hasebiyle Sultan Fatih’in çağdaşı olmasından gelir. Âşık Paşazâde, Sultan Fatih dönemi olaylarının şâhididir. Üstelik padişahın oğullarının sünnetinde bulunacak kadar hanedana yakın olup ordunun değişik seferlerine katılmıştır.
rn
Eserini bâblar (bölümler) halinde kaleme almış olan müellif Âşık Paşazâde 123. bâbda,
rn
Sultan Muhammed Han-ı Gâzi kim İstanbol’ı feth itdi. Cemî vilayetlerine kullar göndürdi kim: ‘Hâtırı olan gelsün, İstanbol’da evler, bağlar ve bağçeler milklige (mülk olarak) virdüm, gelüp tutsun’ didi. Ve etraftan her kim ki geldi ise evlerden verdiler. Bu şehr bu vech ile hayli mamur olmadı.
rn
Âşık Paşazâde’nin belirttiği üzere, İstanbul’a yapılmak istenen ilk iskân girişiminden istenen sonuç alınamamıştır. Daha sonrasında ise müellif, padişahın, her vilayetten zengin ve fakir olmak üzere pek çok insanın İstanbul’a sürülmesi emrini verdiğini yazmaktadır. Bunun sonucunda şehir mamur olmağa sûret tutdı. Ancak daha sonra, gelenlerden kira talep edilince Âşık Paşazâde, bazıları avratın ve oglanın bıragup kaçdı gitdi ifadelerini kullanmaktadır. Anlaşılan İstanbul’a sürülüp getirilenlere, yerleştirildikleri evleri mülk olarak değil, kira olarak verilince bu durum bir sorun teşkil etmiş ve şehrin yeniden iskânına engel olmuştur.
rn
İstanbul’un fethinin hemen ardından girişilen bu iskân hareketini, fetihten on üç yıl sonra yapılacak olan daha köklü bir hareket izleyecektir. Osmanlı Devleti’ne sadakat sözü veren Karamanoğlu Pir Ahmet beyin sözünde durmaması üzerine 1466 yılında bir Karaman Seferi düzenlendi. Sultan Fatih Konya’ya girdi. Karamanoğlu şehirden kaçtı. Veziriazam Mahmut Paşa ona doğru yönelirken Sultan Fatih müellifin ifadeleri ile;
rn
Kayıt I - ..andan sonra padişah hükm itdi; Lârende’den (Karaman) İstanbol’a evler süreler ve Konya’dan dahı süreler. El-hâsıl-ı kelâm ehl-i sanâyiden (zanaatkârlar) bir niçe evler sürdiler.
rn
Âşık Paşazâde’de okuduğumuz bu ifadeler, İstanbul’un iskânı yolunda yapılan büyük sürgünleri dile getirir. Bundan sonra Rum Mehmed Paşa düzenlediği Karaman Seferi (1466) sonucunda padişah emrinden ziyade evler sürdi. Rum Mehmed Paşanın 1468 yılında bir Karaman Seferi daha vardır. Bununla beraber müellif Âşık Paşazâde, bu seferde göç kaldırıldığı yönünde bir bilgi vermez. Karaman topraklarından göç kaldırılan bir diğer sefer 1470 yılında Veziriazam İshak Paşanın serdarlığında gerçekleşmiştir;
rn
Kayıt II - İshak Paşa dahı yörüdi, Lârende’ye çıkdı, andan vardı İçil’e girdi. Karamanoglı kaçdı. İshak Paşa Aksaray’a geldi. Padişahtan emir olundu kim; ‘Aksaray’dan evler sürüp İstanbol’a gönderesün’ diyü. İshak Paşa dahı Aksaray’dan sürgün idüp bile alup getürdi. Şimdiki hînde İstanbol’da Aksaraylu mahallesi didükleri İshak Paşa sürüp getürdigi halkdur.
rn
Görüldüğü üzere Sultan Fatih’e çağdaş olan Osmanlı müellifi Âşık Paşaoğlu’nun satırları ile İstanbul-Aksaray meselesi oldukça berrak şekilde açıklığa kavuşturulmaktadır. Padişahın emri ile Aksaray’dan göç kaldırılan halk İstanbul’a yerleştirilmiş ve orası Aksaraylı Mahallesi adını almıştır. Zamanla bu isim Aksaray halini almış ve günümüze kadar böylece gelmiştir. Aynı şekilde İstanbul’a giden isimlerden olarak, Aksaray’ın bir mahallesi olan Laleli adının İstanbul Aksaray’ında aynen bulunması sayılabilir.
rn
rn
rn
Kayıt I
rn
rn
Âşık Paşazâde’de geçen, Konya ve Karaman’dan İstanbul’a pek çok zanaatkârın ve halkın sürüldüğüne dair kayıt.
rn
rn
rn
Kayıt II
rn
rn
Âşık Paşazâde’de geçen, Aksaray’dan İstanbul’a ev sürüldüğüne ve İstanbul’da bir ‘Aksaraylı Mahallesi’ oluştuğuna dair kayıt.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: