98 yıl sonra bir şehit günlüğü gün yüzüne çıktı, çıkarıldı. Muhtemelen on yıllardır Çanakkale tarihi araştırmacılığı böyle bir keşif yaşanmamıştı. Heyecan verici ve çok kıymetli bir gelişme.
            Çanakkale Muharebeleri sırasında 29 gün süresince günlük tutan ve son günü, ‘Allahaısmarladık’ yazdıktan sonra şehit olan Teğmen İbrahim Naci 98 yıl sonra tarihin içinde çıkıp bizlere misafir oluyor. Bütün sıcaklığı ile yaşananları bizlere aktarıyor.
            Bugünkü Makedonya’nın Ohri şehrinden olan şehidimiz ve ailesi Balkan Savaşlarından sonra İstanbul Beşiktaş’a yerleşiyor. Nitekim şehidimizin günlüğünün ilk sayfası bunu ihtiva ediyor. Dedemiz Naci şehit olmayı o kadar içselleştirmiş ki henüz günlüğüne başlarken, her kim bu günlüğü bulursa şehidin hatırına şu adrese iletsin diyor. Öyle de yapılıyor. Ailesinin Beşiktaş’ta olması hasebiyle, geçtiğimiz günlerde Beşiktaşlı Çarşı grubu tribünlerde şehit İbrahim Naci’yi bir pankartla andı. Takdire şayan.
            Şehit İbrahim Naci 29 gün boyunca yaşadıklarını anlatıyor. İstanbul’da yola çıkışlarında Çanakkale’deki görev mıntıkasına intikaline kadar hadiseleri bize aktarıyor. Ölümden korkuyor, evet ölümden korkuyor ama hangi ölümden? Mevzisine varamadan, intikal sırasında, henüz vatana, millete bir hizmeti geçmeden ölmekten korkuyor. Yoksa o zaten şehit olmak için yola çıkıyor.
            Şehidimizin günlüğünü, görev yaptığı taburun yüzbaşısı Bedri Bey buluyor ve şehidin satırlarını bir çizgi ile kapattıktan sonra, ‘Zavallı Naci’ diyerek devam ediyor. Dört sayfada yüzbaşımız yazıyor. Ancak o da şehit oluyor. Nihayet günlüğü eline alan tabur imamımız, iki şehidimizin mukaddes hatırası olan günlüğe, iki şahadet haberini not ettikten sonra İstanbul’a gönderiyor. İşte söz konusu günlük, şehidimizin bacısının sandığında on yıllarca kalıyor. Ondan İstanbul’da yaşayan bir koleksiyonerimiz Seyit Ahmet Sılay tarafından satın alınıyor. Günlüğünün bize ulaşmasının önemli isimleri böylece sıralanırken nihayet Seyit bey, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Lokman Erdemir’e ulaşıyor. Günlüğü heyecanla inceleyen ve kendisi de bir Çanakkale Muharebeleri uzmanı olan Lokman Erdemir, derhal harekete geçiyor ve günlük Çanakkale Muharebeleri’nin 98. yıl dönümü olan günümüze yetiştiriliyor. Eser Orman Bakanlığı’nın sponsorluğu ile Yeditepe yayınları tarafından neşredildi. Şehidimizin satırlarındaki hazin ifadelerden biri de, öleceğim ve unutulacağı şeklindedir. Ama unutulmuyor. Yazı uçmuyor ve onun nezdinde on binlerce şehidimiz ve yaşadıkları yeniden hatırlanıyor. Eser ilk baskısında 104 bin bastı. Amaç, şehit evlatlarını şehit dedelerini haberdar etmek. Çanakkale şehitliklerini ziyarete gelenlere de hediye edilmesi düşünülüyor.
            Neşredilen eserin adı ‘Allahaısmarladık’. Şehidimizin günlüğe yazdığı son ifadesi. ‘Milyonlarla top ve tüfek patlıyor’ yazıyor az önce. Bizi Allah’a emanet ediyor. Fatihalar ise bize kalan vazife oluyor. 

İşte ogünlük,,,