Aksaray, merhum-maktul Turgut Özal’ın iktidar yıllarında, 1989’da ilçe statüsünden il statüsüne geçmiştir. Aynı tarihte Aksaray’la beraber dört ilçe daha statü değişikliği yaşamıştır. Kuşkusuz bu durum Anadolu’da pek çok ilçenin yaşamak istediği bir başarıdır. Bununla beraber söz konusu değişiklik ve başarı, Aksaray için bir ihsan değil, bir tadil, bir telafidir. Zira Aksaray, Osmanlı’dan Cumhuriyete evirilen Türkiye’de bir şehir niteliğinde görülmüş, nitekim il ilan edilerek 1920 ila 1933 yılları arasında bu statüde kalmıştır. Ancak 1933 yılında izahı güç bir tenzil ile Niğde’ye bağlı bir ilçe haline getirilmiştir. Bu sebeple Aksaray 56 yıl ilçe muamelesi görmüştür. Kaynak akışı cüzün cüzüne düşen şehirde, eğitimden sağlığa, ticaretten sosyal hayata kadar pek çok yatırım ve gelişim sahası güdük kalmıştır. Şüphesiz bu durum, şehrin insan kaynaklarını vurmuş, tedrisattan ticarete insanlar dar bir boğaza sürüklenmiştir. Söz konusu dar boğazın 56 yıl sürmesi ise bir şehrin kolay kolay telafi edemeyeceği bir süreci ve yükü ifade eder. Nitekim 1950’lerle başlayan yurt dışına işçi ihracında, esasen bir il özelliği gösteren, o oranda nüfus barındıran şehrin, deyim yerindeyse kabına sığmaması önemli bir etkendir. Söz konusu mahrumiyet süreci 1989 ve sonrasında kademeli olarak azalmıştır. 2000’li yıllarla beraber Aksaray’ın teşvik kapsamı içindeki iller arasında yer alması, şehrin özellikle iktisadi vechesini etkilemiş, nitekim Aksaray en çok yatırım alan iller sıralamasında ön sıralarda yer almıştır. Esasen Aksaray bahsedilen mazisi ile Cumhuriyet Türkiyesinin mağdur edilmiş birkaç vilayetinden biridir. Nitekim Ak Parti iktidarı, 28 Şubat sonrası örneğinde görüldüğü gibi, mazinin mağdurlarına mümkün mertebe telafi yollarını açmıştır. Kanaatimizce Ak Partinin, genelde bireysel manada uyguladığı bu politikayı, bir şehrin mağduriyeti ve onun telafisi şeklinde anlamak ve anlatmak uygun bir bakış açısı olacaktır. Söz konusu politikayı Aksaray, parti yöneticileri böyle düşünsün ya da düşünmesin, Aksaray’ın teşvik kapsamında olmasını açıklayan bir sebep olarak addedebilir. Dahası, teşvikin devam etmesi ve başka tadil ve telafi yolları ile takviyesi de, esasen Ak Partinin uyguladığı bu politikanın bir gereğidir. Nitekim bu politika, özelden genele çıkarılmalı, bireylere ait hak kayıplarının peşinde olan hükümet, Aksaray örneği gibi milyonlarca bireyin tümden yaşadığı kadim hak kayıplarını da bu minval üzere değerlendirmelidir. Öte yandan Aksaray siyasetinin, şehre ait taleplerde, söz konusu yıkıcı ve telafisi zor süreci nazara vermesi, maziye dönük mağduriyetlere önem veren hükümet nezdinde makul ve mantıklı olacaktır.
Aksaray’ın 1989 yılında gösterdiği il olma başarısını, sonrasında gösteremediği ve etkin bir şehir tanıtımı yapamadığı gerçektir. Bunu açıklayan tarihi sebepler mevcuttur. 56 yıl bağlı kaldığı Niğde ile anılması, dilde yerleşen ve nesle aktarılan insani bir durumdur. Konya ile anılması ise Niğde’ye bağlı olduğu günlerde dahi İstanbul Aksaray’dan ayrılmak için resmi yazışmalarda Konya-Aksaray şeklinde uzun yıllar kaydedilmesidir. Bunun yanı sıra Konya’ya ait kaza isimlerinde saray, ak, şehir gibi kelimelerin mevcudiyeti, Aksaray’la ilgili isim benzerliği oluşturmaktadır. Aksaray şehrinden mütevellid Aksaray semti ise İstanbul’da bulunması ve bilinirliği ile başka bir etkendir. Öte yandan söz konusu sorun, sonradan il olan bütün iller için geçerlidir. Gerçekten bu konudaki millet hafızamız, yeni illeri bağlı oldukları illerle anma eğilimindedir. Nitekim kişiler birbirleri ile tanıştıklarında ve nereli olduklarını öğrendiklerinde, birkaç kelam ile de olsa karşılıklı yorumda bulunurlar. Konya için Mevlana anılırken Çanakkale’de söz konusu olan şehitler olur. Yeni iller için ise mevzu, genelde hangi vilayetten ayrıldığı üzerinedir ve esasen bir Karamanlı ya da Kilisli ile tanıştığımız da bizlerin de açtığı konu bu minval üzere olmaktadır. Bununla beraber şayet şehrin kendisini dile getirecek daha etkin bir unsuru varsa ya da oluşturabilmişse, şehir onunla anılacaktır. Nitekim bu noktada Aksaray’ın etkin tanıtım yetersizliği aşikârdır. Mevzu bahis tanıtım yetersizliğinde, Aksaray’ın il olma başarısını yeterli görmesi ve bunun ötesinde bir ufuk geliştirememesi bir etken olabilir. Bunun yanı sıra Aksaray, sayfalarda ve ekranlarda yer almak için ulusal medyayı ve medyadaki Aksarayseverleri yeterince kullanamamıştır. Kurumlarından sivil toplumuna ve bireylerine kadar bir medya vizyonu, dolayısıyla medyada çalışan Aksarayseverler envanteri oluşturamamıştır. Bu hal ise çağın en etkin tanıtım unsurunu ıskalamak olmuştur. Bununla beraber son bir iki yılda kurumlarımızın bir ulusal medya ufku yakalamaya başladığı görülmektedir. Ancak marka olan şehirler, kurumlarının etkinliği ile değil içerideki ve dışarıdaki sevenlerinin aktifliği ile muvaffak olmuştur. Bu meyanda söylenmesi gereken en doğru söz ise kuşkusuz, vekilleri, mülki idaresi, başkanları ve sivil inisiyatifi ile yekvücut hareket etmek, haber değeri taşıyan her etkinliği ulusal medya ile paylaşmaktır.
İfade etmeye çalıştığımız meyanda Aksaray Tanıtım Günleri oldukça öneme haizdir. Nice emeklerle vücut bulduğunu, küçük bir eser ortaya koyan herkes kolaylıkla idrak edebilir. Verilen bunca emeğin, tanıtım günlerine gelen ziyaretçilerin yanı sıra sayfalar ve ekranlar vasıtası ile milyonlara paylaşılması, günlere adını veren ‘tanıtım’ kelimesinin ifasının önemli bir ayağıdır. Bu münasebetle Sayın vekillerimize, valimize, belediye başkanlarımıza, kaymakamlarımıza, kurum amirlerimize, dernek başkanlarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: