Yazımın başında ifde edeyim ki, şu haliyle çözülmesi mümkün değil. Çözümler mevcut bazı yerlerde kısmen çözülebilir. Merkezi yerlerde çözüm üretmek cesaret işi ve Aksaray’ın bütçelerini aşan miktarda para gerekli. Varsayımlar üretmekle çözüm bulunmaz. Buna ilave olarak orayı burayı eleştirmekte çözüm değil. Aksaray’ın imar ve yerleşim konusunu eskilere taşımak lazım. Aksarayın evlerinin kerpiç yapı zamanına taşımak daha doğru olur.

     Geçtiğimiz günlerde iftardan sonra Merkez camii önündeki çay ocağının kurduğu masalarda oturuyorduk. Masada birde yabancı misafir mevcuttu. 30 yaşın altındaki gençler Aksaray trafiği konusunu açtı. Yabancı misafirde, “ hiç bir yerde böyle kargaşa yok. dedi.

      Tabi geçmişte Belediye trafik müdürlüğü yapmış birisi olarak ben devreye girip Aksaray’ın şehir merkezindeki durumu anlattım. Ben il olmadan öncede, il olduktan sonrada Blediye’de Trafik Zabıta Müdürlüğü yaptım. Hatta o dönemler birçok sorunlara  çözüm bulduk.

      Çözüm bulduğumuz dönelerde şehir taraffiğinde bu kadar motorlu araç yoktu. Hatta büyük tonajlı araçlar bile şehir merkezine girerdi. Mahalle minibüslerini şahıslar işletir, şehrin belli yerlerinde park yaparlardı. Şehre giren tonajlı araçları yasakladık, mahallelere toplu  hat açtık, taksi duraklarını plakalandırdık ve kapalı çarşıya girilirdi bu bölgeye girişi yasakladık. Şehrin bazı yerlerini tek yönlü yaptık. Hala o dönemde yaptığımız tek yönler devam ediyor.

      Şimdi ise her evde nerede ise iki motorlu araç bulunuyor. O dönem köyden gelen toplu taşıma araçları şehrin her yerinde dururdu. Bunları şehrin belli yerlerine aldık. Şimdi bu saydığım araçlarda şehir merkezine girmediğine göre neden bu kadar trafik yoğunluğu bulunuyor? Dediğim gibi ilimizdeki araç sayısının 50 kat fazla artışındandır.

       Bakın İzmir’e bir zamanlar Asafalt Osman Yani Osman Kibar o dönem Belediye Başkanı iken şehrin imar planını yaparken havalanı gibi yollar açarak geniş yollar yapmış. Aynı şekilde Konya’da Nalçacı şehir planını yaparken şehrin yollarını bügünü düşünerek yapmış. Millet o zaman Nalçacı’ya sövmüş arsaları yol yaptı Havaalanı mı yapacak diye.

      Şimdi belkide orada yaşayan herkes o insanlara dua ediyordur. Bundan 25-30 sene önce Aksaray’ın şehir merkezinin imar planını yaparken yollar geniş tutulsa idi bugün bu kargaşa olmazdı. Büyük Bölcekten tutun birçok yer kerpiç evdi. Daha kolay ve sağlıklı yollar açılıp bugünler düşünülebilirdi. Para ödemeseler bile yapı izni verilmeyip bu binalar ve işyerleri yapılmazdı istimlak edilirdi. İstimlak işide şimdi daha kolay çözülürdü.

      O dönem neler oldu, bir fırt rakıya Büyük Bölcek köprüsü yanından tutun birçok yere imar ruhsatı verilerek koca koca bina ve işyerleri yaptırıldı. Çarşı merkezide aynı şekilde izin verilerek binalar yapıldı. Büyük Bölcek sanayi kavşağına kadar aynı şekilde.

      Şimdi bir babayiğit istiyorum, ben Belediyeden başlayan ilk kapalı çarşıyı, yani ana yola bitişik işyerlerini 15 Temmuz demokrasi Meydanına kadar yıkacağım. Büyük Bölcek caddesini sanayiya kadar 10 metre genişletip açacağım diyecek bir yiğit arıyorum var mı?

     Kurşunlu camii arkası tamamen öyle, kale altı Liseye kadar öyle, küçükbölcek girişi öyle. Kim bu bölgeleri genişletip açaabilecekse arkasında duralım, Vali veya Belediye Başkanı yapalım. 25 sene sonra gelen Başkanların hiç birisinin şehir trafiğine yapacağı bir şey yoktu.

      Boşu boşuna dünden bugüne ilin idarecilerini trafik konusunda eleştirip durmanın bir anlamı yok. Bu bölgeleri yıkıp merkezi genişletme diye bir durum çok zor. Ancak hükümet kanalı ile ödemeler yapılarak şehir taşınır, yada tamamı kentsel dönüşüme alınır ancak şehir yolları genişletilebilir. Mevcut durum için boşu boşuna eleştiri yapıp günahkar olmayın.

      Dün bu şehrin geleceğini düşünmeden imar planı uygulayan idarecileri suçlu bulmadan, atmak tutmak çok kolay. İşte yapılamaz dediğimiz battı çıktı ve bazı yapılan projelerin altına Sayın Yazgının otoperk yapmasının dışında yapılacak bir şey yok. Ne konuşursak konuşalım ancak boş konuşuruz. Bende istiyorum şehir merkezinin trafiği rahatlasın. Bu eleştirilerden Trafik polisleride, Belediyede rahatlasın diye. Battı çıktı mevcut bölgeyi rahatlatacak. Yapılan yer altı otoperklerıda pansuman tedavi olacak. Ama nedense biz toplum olarak oto park kullanma yerine canımızın istediği gibi aracımızı park etmeyi seven bir toplumuz.