Sivil tolum kuruluşlarından birisi olan Borsa seçiminin yaklaşması nedeniyle çalışmalarda hızlanmış görünmektedir. Zannedersem Şubat ayında seçim yapılacak, seçime de iki aday girecek. Ben adaylardan Hamit Özkök’ü yakinen tanıyorum. Diğer adayı inanın hiç tanımıyorum ve adını da samimi söylüyorum bilmiyorum. Umarım bir gün tanışma imkânı bulurum, çalışması hakkında bilgi verirse ona da yer veririm. Cuma günü Hamit Özkök kendisine destek verenlerle Ağaçlıda verdiği yemekle bir araya geldi. Bu yemeğe bizde davetliydik gazeteci olarak iştirak edip notlar aldık.
Yemekteki toplantıya geçmeden seçimlerin geneli ile ilgili birkaç cümle yazayım. Gerek siyasette gerek, sivil toplum kuruluşlarında eskiden yapılan seçimlere bakardım. Seçenler kimleri daha iyi kullanacaksa yâda sözünü tutturacaksa onları seçtirir, attığını tutturur verdiğini yuttururdu. Kesinlikle sosyal aktivitesi olan yâda kafası fazla çalışan insanları bir yerlere başkan seçtirmemeye gayret ederlerdi. Şimdi bakıyorum artık devir çok değişmiş, ama hala eskiyi devem ettirenlerde az değil.
Bir kuruma başkan seçerken temsil kabiliyetinden tutun, hitabetine kadar dikkat edilmelidir. Hele hele geldiği yerin ve koltuğun hakkını kesinlikle verebilmeli. Mesela rahmetli babam köyde muhtarlık seçimi olduğunda son dönemlerde karışmazdı. Ama bir aydın olmasına rağmen derdi ki; “ bu işler iyi bir iş değil, yarıştan insanlar yara alıyor, ama başkasına verilecek mühürde değil” derdi.
Aksine ben o babanın oğlu olmama rağmen bu işi bilenler yapmalı ve liyakatli insanlar toplumu temsil etmeli diyorum. Kimler seçildiği yere iyi hizmet edecek yâda temsil edecekse onlar o koltukları işgal etmeli. Hatır meselesi ile seçtiklerimiz bazen o kurumu köreltebiliyor.
Mesela Ziraat odası yıllardır vardı, bütün eski başkanlarını tanırım. Seçim olur ne kimse bilir nede gündeme böyle bir kurum gelir. Orası sanki oturulup sohbet edilen bir yer gibi kullanılırdı, birde işi olan çiftçiler sora sora adres bulup işini yaptırırdı. Hâlbuki bu kurum çiftçilerimizin can damarı ve temsil edildiği bir yerdi, yalan mı söyleyelim yeni seçilen Genç başkan bu kurumun varlığını orta çıkardı.
Bundan dolayı diyorum ki, genelde sivil toplum kuruluşlarımızın Başkanları birkaçı dışında temsil kabiliyetleri yüksek arkadaşlar. Umarım bundan sonrada bu kurumlarımızın başına hatır yâda kullanma adına insanlar seçilmez, kurumlarını liyakatlice temsil edecekler seçilirler.
Cuma günü katıldığım Hamit Özkök’ün yemeğindeki manzara bana seçimin şanslısı Özkök gibi geldi. Nedenine gelince Aksaray yöresini ve ilçelerini çok iyi biliyorum bundan dolayı ilçelerin Borsa temsilcileri de yemekte idi. Hatta Özkökten sonra bütün Başkanlar konuşarak tam destek olduklarını söylediler. Ben Borsayı sadece buğday pazarı esnafı temsil ediyor zannediyordum, hayvancılık yapanlar, besicilerde bu kurumun temsilcisiymiş.
Bu kesimin temsilcilerinin tamamı bu yemekte idi. Ortaköy, Sarıyahşi, Ağaçören ve Eskilde bu toplantıya katılmışlardı. Nerede ise yemekte iki salonda dolu idi, birçok sivil toplum kuruluşu yanında ATSO Başkanı Ali Öztürk de burada Özkök’e destek için gelmişti.
Bazı Belediye Başkanları ile yine bazı İl genel Meclis üyeleri de Özkök’e destek için burada idi. Özkök temsil kabiliyeti olan ve hitabeti iyi bir arkadaşımız ve iyide bir misafirperver kardeşimiz. Ben kendisini tanımam dolayısı ile bunu söylüyorum.
Burada gördüğüm manzara Borsa üyeleri Buğday Pazarındaki 30 üyenin dışında Hamit Özkök etrafında birleşmiş intibasını aldım. Tabi bu bir seçim kaleye top girmeden gol olmuyor, topun kaleye girmesini de görmemiz lazım. Hatta şunu da diyebilirim bazı siyasilerde kendisine destek veriyorlar.
Diğer aday arkadaşımızda bizimle görüşmek isterse onun çalışmalarına da yer vereceğim. Ama şuanda gördüğüm kadarı ile seçimin şanslısı Hamit Özkök gibi görünüyor. Yalnız Özkök’e bir cümleyi hatırlatmak isterim, kendisine destek olan bu destekçileri ile istikrarlı bir şekilde beraberliğini devam ettirir. Gelecek Seçimler de amca dayıoğlu gibi bahanelerle bir taraf gitmez ahde vefa gösterir. Ben kendisine şimdiden başarılar diliyorum.