Cumhurbaşkanımızı ziyaret notları

      Çarşamba günü Ankara’da muhteşem bir ziyaret gerçekleştirdik. Bu ziyaret Cumhurbaşkanı Külliyesinde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ziyareti idi. Ziyaretimizi merkezi Ankara’da bulunan “Anadolu Yayıncılar Derneği” düzenledi. Yönetim kurulunda aslen Konyalı meslektaşım, dostum ve Beyaz TV. Stüdyosunda kendisi ile Ankara Büyük şehir Belediye Başkanı Sayın Melih Gökçekle program yaptığımız Çetin  arkadaşım da oradaydı. Öncelikle bizleri Cumhurbaşkanımızla buluşturdukları için teşekkür ederim.

      Türkiye’nin birçok yerinden gelen davetli gazeteciler külliyede idi. Ben isterseniz ziyaretimizde gördüklerimi sizlere aktarayım. Reisin konuşmasını zaten televizyonlar canlı verdi dinlemişinizdir. Külliyeye girerken müthiş bir kontrol ve aramadan geçiyorsunuz.

      Saat 10.30 gibi külliyenin kapısında idik, isimlerimiz kontrol edildi tek tek külliyenin bahçesine girdik. Ben külliyeye ilk defa geldiğimi söyleyebilirim. Eskiden Cumhurbaşkanı konutu vardı yanından geçerken binasını görürdük. Bu külliye açılalı binlerce kişi bu külliyeye girip görme imkanı buldular. Eskiden oralara girmeniz mümkün değildi.

      İkinci bir kontrol ve arama binaya girişinizde gerçekleşiyor. Telefonlarınızın sesini kapatıp, güvenliğe teslim ederek salona giriyorsunuz. İçeriye en ufak bir resim çekmek için dahi bir cihaz alınmıyor. Her şeyi onlar halledip çekiyorlar, bencede güzel bir tertip düzen yapılıyor.

      Salonda misafirler yarım saat içinde yerlerini alıyor. Basından sorumlu Devlet Bakanı Sayın Numan Kurtulmuş salona girdi ve yerini aldı. Herkes reisin gelmesini farklı yerden beklerken, bizim oturduğumuz taraftaki kapıdan içeriye girişi anons edildi.

      Salon Reisi ayakta alkışlarken oda misafirleri selamlayarak yerine geçip oturdu. Benim yanımdan geçerken kendisini dikkatlice inceledim. İnanın çok yıpranmış ve o eski reisten bir şey kalmamış. Elbette kolay değil bunca sıkıntı ve badire atlatmak. Her insanın harcı değil bu sıkıntılar karşısında ayakta durmak.

      İlk olarak Dernek Başkanı konuştu ve basının sorunlarını dile getirerek mahalli basına sahip çıkılmasını istedi. Daha sonra Sayın Numan Kurtulmuş kürsüye gelerek yapılan talepleri dikkate alacağız ve yerine getireceğiz diye söz verdi. Ardından Sayın Erdoğan kürsüye geldi. Yine  Anadolu basını onu ayakta alkışladı. Anadolu basınına sahip çıkma sözü verince yine meslektaşlarımız kendisini ayakta alkışladı.

      Konuşmalardan sonra toplu hatıra resimleri  çekilmeye geçildi. Tabi ardından Kastamonu mitingi olunca resim çekimine toplu guruplar halinde alındık. Orta yerlerde resim karesine girdim resim çekildikten sonra bir dakikada olsa kendisine Aksaray’la ilgili Bir şeyler söylemek istiyordum. Ben kendisini zaten 30 yıl önceden tanıyorum ama aradan uzun zaman geçmişti. Tabi bu arada “ Tarihten Günümüze Aksaray” isimli kitabımı ve “Selçuklu Şehri Aksaray” isimli dergimi takdim ettim.

       Güvenlikler bizi diğer inişten inmemiz için itelerken ben 30 yıldır Cumhurbaşkanımızın elini sıkmıyorum, bırakın elini sıkayım dedim. Sesli söyleyince duydu ve bırakın dedi. Kendisine hızlı bir şekilde kendimi tanıtıp Aksaray’ın selamını ilettim. Hemen beni hatırladığını ama ismimi unutmuş olabileceğini söyledi. O bir dakikalık konuşmaya birçok konu ilave ederek ilettim. Salondan koridordaki kokteyle çıktık.

      Biz kokteylde iken kapıda bekleyen helikopterle Reis Kastamonu’ya uçtu. Bir şeyler atıştırıp külliyeden ayrılmadan Beştepe Millet Camisinde öğle namazı kıldık. Bu cami gerçekten külliyeye yakışmış. Kimse kusura bakmasın bu külliyenin dedikodusunu yapanlar boş konuşuyor. Erdoğan cebine alıp gidecek değil, en azından bu makamları milletle paylaştı.

      Gelirken eski Ortaköy Kaymakamı şimdi Gölbaşı Kaymakamı Sayın Şenol Esmer Beye uğradık ve bizi göl kenarında misafir etti. O alicenaplığından hiçbir şey kaybetmeyen Şenol Bey güler yüzlü ve sempatik halini aynen devam ettiriyor. Bende kendisine umarım ilerde bize vali olarak gelirsin dedim. Kendisine misafirperverliğinden dolayı çok teşekkür ediyorum.