Dünyanın fani olduğunu bir anlasak
Yayınlanma :
18.08.2019 08:03
Osmanlı Devleti’nin Klasik Dönemi hakkında biraz bilgi araştırırsanız, Kanuni Sultan Süleyman’ın bütün dünyayı kapsayan gücünü, Bender Kalesinde 1538 tarihli bir yazıtta rastlarsınız orada şöyle der; Ben Allah’nı kulu, dünyanın sultanıyım. Allah’n inayetiyle Ümmet-i Muhammed’in başındayım. Adına Mekke ve Medine’de hutbe okunan Süleyman’ım ben. Ben Bağdat’ta Şah, Bizans diyarlarında Kayser, Mısırda sultanım.
Donanmalarını Akdeniz, Mağrib ve Hinde yollayan sultanım. Macar taht ve tacını alan ve onları bir kuluna bağışlayan sultan benim. Voyvoda PETRU başkaldırdı. Ancak atımın ayakları onu toz eyledi. Boğdan'ı fethettim. Esasında burada zikretmemizi gerektiren vaka başlığımızda da atfettiğimiz üzere Dünya’nın geçici olduğu, ölümün ise ani olduğu hususunu siz değerli okuyucularımızla paylaşmaktır.
Yazıtında, fevkalade kahramanlıklara imza atan Sultan Süleyman’ın bile dar-ı dünyadan göçtüğünü, zenginliğin, dünyaya meydan okumanın, Fabrikatör, Vali, Doktor, zengin- fakir Vs. olmanın bu tarihsel kahramanımızın yanında ne kadar ehemmiyetsiz kaldığının farkında mıyız? İdrak edebildik mi? … Konunun vahametini daha iyi derç etmek için kaynağının doğruluğundan emin olmadığım ancak konuyu daha iyi açıklayacağından dolayı Hz. Ömer ile ilgili şu kıssadan hisse anlatılır…
Hz. Ömer devlet başkanlığı döneminde çocuğun birine ücret karşılığında her gün ölümü kendisine hatırlatmasını ister. Uzun süre Halife Hz. Ömer’e ölümü hatırlatan çocuğa Hz. Ömer ‘artık bana ölümü hatırlatmana gerek kalmadı’ der. Neden ya !! Ömer diye Nidada bulunan çocuğa Hz. Ömer duygu dolu bir cümle kullanır. ‘Çünkü artık bana ölümü hatırlatacak tek şey var: SAÇIMDAKİ TEK TEL BEYAZ SAÇ...’ Şimdi sormak gerekmez mi? ‘Saçıma bir saç teli beyaz girdi, artık ölümü hatırlıyorum’ diyen Hz. Ömer’in cevabı kadar olabiliyor muyuz?
Bir saç teli değil yüzlerce saç telimiz beyazladığı halde ölüm(Mevt) hatırlanıyor mu? Derd-i dünya, derd-i maişet peşinde koşup kâh iş, kah makam, kah mal-mülk edasıyla ölüm aklımızı işgal ediyor mu? Bir o kadar Ölümü hatırlarken de bizler için gerekli olanları uyguluyor muyuz?
Ölüm ile ebedi bir hayata göç etmenin yolu olduğunu bilmeliyiz. İslamiyet ölüm sonrası ebedi hayatta felaha ermek için İslami akideleri dost doğru yaşamayı. Emrolunduğu gibi dost doğru olmayı, bunları yaparken kapı arkasında yaşamamayı, paylaşmayı, akraba ve düşkünleri gözetmeyi emreder. Bana dokunmayan bin yaşasın ANLAYIŞI DEĞİL... Hayırhah olmak babında bu yazıyı kaleme almanın haz ve mutluluğunu yaşıyorum. Virtlerin, evrad ve ezkarların sadece Ramazan ayında mübarek günlerde değil, yaşamımızın her anı seyyaresinde yaşamak dileği ile...
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: