Daha sonra az da olsa kısa sohbet ettik, bendi dedim ki, “ maalesef bilerek veya bilmeyerek hepimiz az veya çok dedikoduyu seviyoruz” dedim. Tabi erkekler dedikodu yapar da kadınlar yapmaz mı? onlar hemde alasını yaparak olmadık dedikodular üretirler.
Gerçekte genel olarak toplumda fazlası ile dedikoducuyuz. Bunları en çok yapanlar ise, meşguliyeti olmayanlar, eli ve kafası boş insanlardır. Bunların yapacağı bir üretim ve bir şey olmadığı için gözleri sürekli başkalarının üzerlerinde olurlar.
Kim ne yapmış, kim nasıl başarılı olmuş, kim daha çok para kazanmış, kim daha çok işi ile meşgulse onların dedikodularını yaptıkları gibi kadınlarda, başka kadınların geçim ve yaşamları üzerine dedikodu yaparak geçim bozmayı pek severler.
Kafası dolu olan ve elinde dedikodu etmeye fırsatı olmayan insanlar başkalarının ne yaptığı ile ilgili dedikodu yapmazlar. Ama eli ve kafası boş adamlar iyi işlerden haz almazlar. Acaba kim nasıl tökezledi, kim nasıl kusur işledi ve kimin geçimi iyi gitmedi nasıl bozarız gibi bunlarla uğraşırlar. Gözleri hep başkalarının üzerinde olur.
Hatta bazen eğer insanların yükselişinden ve başarısından rahatsızsa, bunu nasıl yıpratırız diye dedikodu ederek nasıl toplumda onu küçültür başarısızlaştırırız diye onunla uğraşırlar. Eline ne geçer bir hiçten başka bir şey değil.
Bazı kafası ve beyni boş cepleri dolu olanlarda garibanları etki altına alarak parası ile onu emri altında tutacağını zan ederek kafası dolu insanları eli boşlarla para karşılığı etkileyeceğini düşünür. Ama çoğu zaman para her zaman iş yapmaz hatta o para pul olur.
Dedikodudan değil mi toplum olarak ilerleyemediğimiz. Hatta okumuş ve belli yerlere gelmiş, kurumlarda çalışanlar bile bu tür boş dedikodularla uğraştıkarını çok iyi bilirim. Kıskançlıktan dolayı falanı nasıl yıpratırız, nasıl başarısızlaştırırız dedikoduları eksik olmaz.
Yani çoğu kişiler okumuş olmasına rağmen bu dedikoduları yapar dururlar. Dünkü yazımda yazdığım, “ adam gibi adam olmak” yazımda belirttiğim gibi. Adam olmak yerine işini gücünü bırakıp başkaları ile uğraşırlar.
Hatta benim elimden ne iş gelir, memlekete ve insanlara nasıl faydalı olurum diye düşünmek yerine zamanını boş iş ve dedikodularla geçirirler. Kaliteli insan işiyle uğraşır, kalitesizler de dedikodu ve başkaları ile uğraşırlar.
Şu dedikoduculuk olmasa, inanın insanların huzur içerisinde geçinmemesi mümkün değildir. Rahmetli babam anlatırdı, “ aşağı mahallede bir yalan uydurdum, yukarı mahalleye çıktım kendi söylediğime kendim inandım” kıssasını söylerdi.
Peygamberimiz hadislerinde der ki, “ size bir münadi ( münafık) laf getirdiğinde sorup araştırın ve hatta yüzleştirin” der. Bunu kaç kişi yapıyor? Sanmıyorum araştırıp yüzleştireni. Hemen her lafın arkasına düşer bir ikide biz ekler başlarız dedikodu etmeye.
Toplum olarak birbirimizi sevmesini bilmeliyiz. Sevmenin yolu ise dedikodu üretmemekten geçer. Dedikodular olmasa, ne yuvalar bozulur, nede insanlar birbirine düşman olur. Ama maalesef toplum olarak hayatımız bundan ibarettir.
Yunus Emre’nin, “ sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz” mısralarını unutmayalım. Eli boş insanlarda dağarcığında bir şeyler varsa oturduğu dostlarına güzel ve faydalı şeyler anlatsın. Yoksa karnı darlık bir gün o dar karnı patlatır, yine zararı kendimiz görürüz.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: