Bugün eski terminalin çoğunluğunun yıkıldığını görünce şu hali bile eskisinden iyi demekten kendimi alamadım. 20 yıldır ha yıkıldı ha yıkılacak diye dört gözle beklediğimiz eski terminalin yıkıldığını görmek beni son derece memnun etti. İnanırmısınız son günlerde hala bazı esnafların işyerlerini boşaltmadığını görünce herhalde Haluk Başkanında burasını yıkmaya gücü yetmeyecek diye endişeleniyordum.

       Ben yıkılışında il dışında olduğum için görme imkânı bulamamıştım. Oğlum kuaför Şevketin işyeri de bu bölgede olduğu için sordum, “Pazartesi yıkılmaya başladı baba” dedi. Esnafların anlattığına göre zaten boşaltmanın en son süresi Pazar günü imiş. Demek ki hemen ertesi günü yıkım başlamış ve yüksek binaların dışındaki yerler yıkılmış.

      Endişemi giderip bu mezbeleliği yıkan Haluk Başkana ne kadar teşekkür etsem azdır. Hani sık sık kullandığımız bir leylek hikâyesi var ya inanın onu hatırladım. Anlatırlar ya “Nasrettin Hoca Leyleğin ayaklarını, kanatlarını ve Gagasını kesip kısaltınca şimdi bir kuşa benzedin” diye bu mezbelelikte inanın öyle olmuş. Henüz yığıntıları bile ortadan kalkmadığı halde insanın içi açılır bir hale gelmiş.

       Dostlar bu bölgede yaşamayanlar bilmez, benim evim bu bölgede akşamları çocuklarım gelirken bir endişe ile gelmelerini beklerdim. Tinercisi, uyuşturucu kullananı ve sarhoşlar hep bu bölgede idi. Hala bu bölgede uyuşturucu ticareti devam ediyordu. Bu tür insanlar böyle mezbelelik ve yıkıntı yerleri tercih ediyorlar.

      Hatta gönlüm şunu bile arzu ediyor, burasının eski yüncülerin arka tarafındaki eski işyerlerine kadar yıkılması. Hala burada döküntü ve yıkık dükkânlar mevcut. Bilemiyorum belki buraya kadar yıkılacaktır.

      Buraya yapılacak modern bir işyerinin arkasına çirkin görüntüler yakışmayacak. Eğer buralarda yıkılma durumunda değilse veya yıkılma alanı dışında ise işyeri sahipleri zorlanarak buralarda imar edilerek düzene sokulmalı.

     Çünkü artık bu bölge Aksaray’ın alışveriş merkezi haline gelecektir. Böyle bir yerde yıkıntı yerler artık şehre yakışmamaktadır. Dünün insanların geçmekte korktuğu bir bölge iken bugün şehrin cazibe merkezi haline gelecektir.

      Şöyle 25 yıl geriye gidersek eski sanayi caddesindeki Mehmet Şişman iş hanının durumunu bizim kuşaklar bir hatırlasın. Şuanda Merkez Cami olarak kullanılan iş hanında pavyon, birahane ve gazinolar mevcuttu. İşyeri sahipleri yerlerini sarhoş ve pavyonculara terk etmiş vaziyette duruyordu.

      Geceleri bırakın gündüzleri bile buradan geçmeniz mümkün değildi. Bu iş hanının ön cephesindeki dükkânlar bile kullanılmaz halde idi. Çünkü kimse işyeri açmaya cesaret edemezdi. Dükkânların cam ve çerçeveleri gece sarhoşlar tarafından kırılır kullanılmaz hale getirilirdi. Burası ile Emniyet bile baş edemez vaziyette idi. Burada birçok cinayet ve yaralamalar olmuş, her gün mutlaka bir olay olurdu.

       Dünü unutmamak lazım, bir deli Dumrul misali Ali Zeki hoca çıktı bu iş hanını kurtararak cami haline getirdi. Devletin baş edemediği yeri temizledi ama gelin görün hocaya bazı art niyetli insanlar atmadık iftira bırakmadılar. Ne oldu şimdi Diyanetin görevlisi ve Müftülük kontrolünde altında cami ibadete devam ediyor ve şehirde bir rezaletten kurtuldu.

      Bu yeterlimiydi kesinlikle yeterli değildi. Çünkü hemen ilerisinde eski terminal diye adlandırdığımız mevzu bahis ettiğim yer yine uygunsuz insanların bulunduğu ve çöreklendiği bir yerdi. Düzgün insanların ve çaresiz esnafın rahatsız olduğu bir yerdi.

      20 yıldır ha yıkıldı ha yıkılacak diye dört gözle beklediğimiz bu eski terminali yıkmak için uğraşan birçok Belediye Başkanı buraya el attı ama muvaffak olamadı. İşte yeni genç ve dinamik bir ikinci deli Dumrul çıktı burasını yıkarak kurtardı.

      Bende bundan dolayı Sayın Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgıyı seversiniz sevmezsiniz ama bana göre en iyi hizmeti buraya yıkarak yaptığını düşünüyorum. Bundan dolayı cesaret ve azminden dolayı kendisini kutluyorum.