Gerçek dost ve arkadaş kimdir?
Yayınlanma :
01.12.2016 12:55
Dolayısı ile her merhaba ettiğiniz ve selamlaştığınız insanlar dost ve arkadaş değildir. Dost kötü olduğunda da seni satmayan, menfaati bitince kapı önüne koyan olmamalı. Bazen öyle sırlarınız olur ki, bunları eşinizle de paylaşmadığınız olur. İşte gerçek dostla iyi ve kötü her şeyini paylaşabilmelisin. Bunları paylaştığınız kişi sayısı 5 parmağınızı geçmez, gerçek dost onlardır.
Sevdiğini bırak... Geri dönerse senindir dönmezse zaten hiç senin olmamıştır... Yıllar önce duyduğum bu cümleyi defalarca tekrarlamama rağmen, derin anlamını sanki ilk kez duymuş gibi hissediyorum.
Sevilen kelimesi sadece aşık olunan, eş olan kişi için geçerli değil... Pek çok sevgi çeşidini ve pek çok sevileni kapsıyor… Bunlardan biri de dostluklar...
Soruyorum kendime gerçek arkadaşlık nasıl olur? Gerçek arkadaş kimdir? Peki ya ben birisine hiç gerçek bir arkadaş olabildim mi? Olmadım çünkü insan satmasını beceremem ve kalleşlik yapamam.
Cevaplaması zor olan sorular... Uzun bir düşünme süreci sonunda bazı çıkartmalar elde ettim, ama doğruluğunu ancak zaman test edecek.
Klasik dostluk tanımlarına girmeye kalkarsam, yanılma şansım çok yüksek... ki bunca yıldır düştüğüm yanılgıların bir nedeni de olayın, biri yüzeysel diğeri derin olmak üzere iki taraflı anlamı olması...
Şimdi anlıyorum ki,
Dostluk oturup saatlerce konuşabilmek, konudan konuya uçar gibi zıplamak, fikirleri tartışmak değilmiş....
Dostluk, onun ihtiyacı olduğunda sessizce onu dinleyebilmekmiş...
Dostluk, O'na kendi bakış açımı göstermek ve onun farklı bir görüş kazanmasını sağlamak değilmiş...
Dostluk, dostun bir yanlıştan öbür yanlışa adeta sürüklenircesine giderken, O'na dur demek ve hata yapmasını engellemek değilmiş.
Dostluk, ne kadar ters olursa olsun, O'nun gözleri ile bakmayı başarabilmek
Dostluk, O hata yaparken, acı çekerken ve sonucunda tecrübe kazanırken bu süreçleri onunla birlikte yaşayabilmek demekmiş...
Dostluk, O'na neyin doğru olduğunu söylemek değilmiş...
Dostluk, Onu kırmadan saygı ile dinleyebilmek ve söylediklerini eleştirmeden anlayabilmek demekmiş...
Dostluk, O'nun duygularını hiçe sayarak, katı dürüstlük demek değilmiş...
Dostluk, bazen O’nun duymak istediğini söylemek demekmiş…
Dostluk, O'nun adına karar vermek demek değilmiş...
Dostluk, O’nun ne istediğini öğrenmek için çaba sarf etmek demekmiş...
Dostluk, O'nu aynı ruhun parçası gibi benimsemek değilmiş...
Dostluk, O'nun tecrübesine, duygularına, düşüncelerine, kararlarına, isteklerine, hayallerine saygı gösterebilmek, farklılıklarını görebilmek demekmiş...
Dostluğu tanımlayan ve yapılması gereken bir kurallar listesi yokmuş...
Çünkü yapılan her şey doğal olarak kendiliğinden olurmuş... eğer olmuyorsa, o zaman dostluk zaten yokmuş...
Bu tür bir anlayışı içeren bir ilişki, adı ne olursa olsun, aşk, arkadaşlık, komşuluk, dostluk... güzel olmazda ne olur?
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: