Son günlerde yaptığım siyasi programlar esnasında taraflı sorular sorduğum şeklinde sanal alemde eleştiri yapan gençler var. Eleştirilerde haksızlık ettiklerini bilmelerini isterim. Köşe yazılarımda fikirlerimi beyan ederim ve savunurum da, ancak söyleşilerde kesinlikle konuklarıma karşı ne savunma nede fikir beyan etmem söz konusu olmaz. Ancak konuşmacının yaptığı eleştiri yâda anlattığı konu esnasında konu ile ilgili bir soru aklıma gelirse gazeteci olarak onu da sorarım.

Siyasiler yâda konuşmacılar tek kişi olarak programlara çıkmayıp sunucular yâda konuyu yöneten kişi ile programa çıkıyorsa program yöneticisi programa konuk ettiği kişinin bulunduğu konumuna göre sorular sorması gayet normal karşılanmalı.

Genellikle MHP gurup Başkan Vekili Sayın Oktay Vural ile yaptığım söyleşide maksatlı sorular sorduğum yönünde gençlerden eleştiri aldım. Aslında konuyu bilmedikleri ve söyleşinin formatından haberleri olmadığı için bunu yapmalarını gayet normal ve hoş karşılıyorum.

Konuğum kim olursa olsun ona saygıda kusur etmediğimi bilmelerini isterim. Gerek gazetemde gerekse Televizyon programlarımda konuklarıma karşı hiçbir zaman Sayın kelimesini kullanmamazlık etmem. Eğer bugüne kadar yaptığım söyleşilere bakarlarsa hepsinde sayın kelimesini kullanmışımdır. Ama benim bir memur yâda söyleşi yaptığım konuğun emrinde çalışan bir kişi memur olmadığımı, gazeteci olduğumu unutmamaları gerekir. Ulusal medyaya göre ben çok hoşgörülüyüm.

Sayın Vural ile programa başlamadan önce yaptığım ön görüşmede kendilerine kendisinin sormam gereken özel bir soru olup olmadığını sordum. Kendileri de özel bir sorusunun olmadığını ve ne sorarsam sormamı söylemiştir. Bende kamuoyunun kafasına takılan MHP ile ilgili sorular da dahil olup olmadığımı sordum. Yine kendileri her şeyi sorabileceğimi söylemiştir.

Bende sorularımı bu yönde sordum ve cevaplar aldım. Aksine taşrada bu denli çetin bir gazeteci ile karşılaşacağını tahmin etmediğini söylemiştir. Hatta programdan büyük keyif aldığını da söylemiştir. Program sonrası kendisine bazı sorularımı yanlış anlaşılmasın tarafgirlik yapıldı şeklinde anlaşılacağı, için sormadığımı söyledim. Yine bana keşke bunları da sorsaydın demiştir.

Ben program esnasında konuşmacının konuşmaları esnasında söyledikleri hakkında yorum yapmaktan kaçınıyorum. Aksine ulusal medya da konuşmacının konuşmalarında görülen yanlış ve eksikleri programcılar anın da hem eleştirirler hem de cevaplarlar. Zannedersem beni eleştiren gençler Televizyonlardaki siyasi programları izlemiyorlardır.

Genel terbiye ve saygı adına mahalli basınımızda olmamız adına bunlardan kaçınmaya çalışıyorum. Neden Belediye Başkanımız Sayın Nevzat Beye sorulmayan soruları sorduğumu görmezlikten geliyorlar. Biz kimseyi hesaba çekip yargılamıyoruz. Sorularımızı sorarız verilen cevapların takdiri izleyenlere aittir. Yoksa bizim böyle bir takdir ve hesaplaşma gibi bir durumumuz olamaz.

Ancak yaptığım söyleşi ile ilgili görüş ve düşüncelerimi köşe yazılarımda yorumlama hakkım vardır. Ben gazetecilik yapıyorum, emir erliği yapmıyorum. Ben herkesin görüş ve düşüncesine saygı duyuyorum, başkaları da banim görüşlerime saygı duymalı.

Seçimler geliyor Belediye Başkan adayları ile söyleşi yapsam onları hesaba mı çekeceğim. Ama plan ve projelerini sormak durumundayım. Plan ve projelerini anlatmalılar ki, halkımızda ona göre karar vermeliler. Yoksa bunlar sorulmazsa yâda halkımızın düşünceleri bizler tarafından dile getirilmezse sizlere biz gazeteciler nasıl köprü olacağız? Sizlerin ulaşamadığı insanlara ulaştığımızda sizin diliniz kulağınız olup talep ve düşüncelerinizi dile getirmeyeceksek biz o zaman ne iş yapmış oluruz? Demezmisiniz bu nasıl gazetecilik ve halkın dili olmak. Ha şunu da hatırlatmadan geçmeyeyim, bizim yaptıklarımızı ve yazdıklarımızı herkesin beğenmesi mümkün değil, beğenende olacak beğenmeyende, eleştirende. Elbette eleştiri alacağız eleştiri olmazsa yazıların anlamı olmaz.

Kendi fikir ve görüşlerimiz ayrı, bu tür söyleşilerde sizlerin tercümanı olmak başkadır. Kesinlikle bu tür söyleşilerde art niyet düşünerek soru sormayız herkese saygı duyarız. İyi işleri ve hizmetleri kesinlikle takdir ederiz. Tıpkı Sayın Doğan Koşar’ın tanıtım günlerine katılarak desteğini sizlerle paylaştığımız gibi. Kimsenin ne düşmanıyız nede borazancısıyız, ben fikir adamıyım fikrimi beyan ederim. Gençlerimiz biraz aşırı tarafgirliğinden böyle düşünüyorlardır, mesele bundan ibarettir.