Dün akşam haberleri izlerken birkaç tane kadın kocaları ya da sevgilileri tarafından öldürülmüşlerdi. Sonra gazetemizde de yayınlanan 2013 yılı cinayetlerine baktım. 71 ilde 783 kişi erkekler tarafından şiddet görmüş, bunlar cinayet, cinayete teşebbüs, cinsel, tecavüz ve yaralama gibi olaylar. 2014 yılına baktım daha ilk ayını doldurmadan 15 kadın kocası ya da sevgilisi tarafından öldürülmüş. Tabi sevgilisini öldüren kadınları buna ekleyebiliriz
Bunların hayatlarına bakıyorsunuz, ekserisi birbirlerini deli gibi sevmişler, ya da birbirlerine aşık olup el ele kaçmışlar. Çoğunluğu birbirlerini deli gibi sevmişler vesair vesaire. Cinayet işleyen erkeklerin tahsil ve eğitim seviyesine bakıyorsunuz o kadar düşükte değil.
Anlaşamamış olabilirler, sevgileri bitmişte olabilir, ekonomik olarak sıkıntıya da düşmüş olabilirler. Hani sevgide iyi ve kötü günümüzde birbirimize sımsıkı sarılacaktık? Birbirini seven ve saygıda kusur etmeyen her iki tarafta birbirine omuz vermelilerdi.
Eğer arada sevgi ve saygı kalmamış ise beraber yaşamanın ya da eş dost için bu işi yürütmenin bir anlamı olmasa gerek. Kadın bu yaşamdan kurtulmak için kadın başına ayakta durmaya çalışıyorsa, erkeğe b……. Yemek düşer. Yok, efendim benim gururum ne olacak toplum bana ne deri bırakıp o kadını rahatsız etmeyeceksin.
İnsanlar toplum ve çevre için yaşamamalı, dünyaya bir daha gelemeyeceğine göre en güzel yanı iki taraf içinde güzellikle ayrılık, bundan sonraki hayatlarında birbirlerine başarı dilemeleri. İnsan insanı zorla sevdirmeye ya da beraber yaşamaya zorlamamalı. İki insan önce anlaşıyormuş gibi olurlar sonra uyuşmadıkları ortaya çıkarsa zorla yaşamak insanı kanser eder. Medeni iki insan gibi ayrılmak varken ne gerek o küçücük çocukları annesiz babasız bırakmak. Ölmek ya da öldürmek çözüm mü? Bu insanların canını sen mi yarattın?
Kadına yönelik şiddet doğal ve kaçınılmaz bir durum değildir. Bu şiddet ve cinayet sadece kadın ve erkeği değil toplumun bütününü etkileyen sosyal bir problemdir. Şiddetin önlenmesi için toplumun her kademesine, bireysel, kurumsal tüm taraflara önemli sorumluluklar düşmektedir. Söz konusu sorun son derece acil ve hayatidir. Kelimenin tam anlamıyla bir hayat memat meselesidir. Tedbir alınmadan geçirilecek bir dakika, bir saat ya da bir gün, belki yine bir kadının hayatına mal olacaktır.
Her duyduğumuzda yüreklerimizi sızlatan, içimizi ürperten bu üzücü durumlar son bulmalıdır. Şiddet öğrenilebilen bir davranıştır, bu nedenle bu sorunun çözümünde medyanın da üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekir. Şiddeti izleyenler, dinleyenler, okuyanlar bu durumdan bire bir etkilenmeseler de şiddet görüntüleri, davranış biçimleri olarak zamanla belleklere yerleşmekte ve gündelik yaşamdaki gerilim anlarında kolaylıkla eyleme dönüşebilmektedir. Medya kadına yönelik şiddet haberlerini verirken tamamen sansasyon ve istismardan uzak bir biçimde magazinleştirmeden, merkezde insan hayatının yer aldığı bilinciyle insan hakkı ihlali görmeli ve öyle de yansıtmalıdır
Yoksa bunları gazete manşetlerinden vermek doğru bir yayıncılık değildir. Hepimizin üzerine düşen şiddeti körüklemek yerine önlenmesi hususunda iyi şeyler yapmalıyız. Cinayetleri normalmiş gibi göstermek ve teşhir etmek toplum için hoş şeyler değildir.
Medeni insanlara düşen işi güzellikle hallederek ayrılmaktır. Burada erkeklik adam öldürmek olmadığı gibi, kadınlarda biraz çenelerine sahip olup işi güzellikle çözmeliler.
Bunların başında inanç ve itikat çok önemlidir. İnanan bir insan ve Müslüman insan canına kıymaz. Hakiki bir Müslümanda kesinlikle insan öldürüp kadına şiddet uygulamaz. Manevi boşluğu burada görmemek mümkün değildir, bu boşluk mutlaka doldurulmalıdır. Zaman zaman ilimizde de buna benzer hadiseler yaşandığını gördük. Bunları görmek herkes gibi bizleri üzmektedir. Toplum cinayet sever değil insan sevgisi ile dolup taşmalı.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: