Salı günü benim için çok güzel bir gün oldu diyebilirim günün 7 saatini iki köyde geçirdim. Köylerde varsa yoksa muhtarlık seçim yarışı ve tespihler dönüyor. Ama ben fırsat bulup İl Genel Meclis oylarının nereye gideceğine tanıklıkta ettim. Niye yalan söyleyim Sayın Başbakanımıza ve ülkemize yönelik olaylar soruldu bunları genişçe anlatma imkânı buldum. Hatta orada bulunan başka partililerinde Ak Partiye oy verme sözü verdiğine şahit oldum.

Gazete yazılarımı günlük gazeteden takip eden bir okurum gazete bulamadığı zaman yazılarımı internet üzerinden takip ediyormuş. Geçen hafta sonu; “ Mesele Ülkemse Gerisi Teferruat” başlıklı yazımı okuyunca çok etkilenmiş ve beni aradı. Nedeni beni her gün takip ettiğini ama tanışma imkânı bulamadığını söyledi.

Eras İş merkezi altındaki çay ocağının bulunduğu yerde buluşup tanıştık ve birlikte çay içtik. Sonra beni köyde oturması nedeni ile köyüne davet etti. Salı akşamı saat 17.30 sıralarında köye gittik. Köyde bizi misafir eden dostumuz bazı yakın ve sevdiği insanları da çağırmıştı. Bir baktım sohbetin genel konusu muhtarlık seçimi. Şu oy verirdi bu vermezdi gibi karşılıklı fikir alışverişleri. Köyde iki aday var, bunlar bir tarafın taraftarı.

Köyün adını ve davet eden dostumuzun adını bilerek yazmıyorum. Diğer aday taraftarı bize kızıp darılmasınlar. Dedim hele bir durun sonra bu tartışmaları yapın ve ülke meselesi konularını tartıştık. Bizi misafir eden dostumuz hayatında hiç Ak Partiye oy vermemiş. Benim yazılarımdaki ülke birliği ve devlete sahip çıkma yazılarımdan etkilenmiş. Beni onun için davet etmiş ve bu seçimde Sayın Başbakana destek olacağını söyledi.

Oradaki çağırdığı kişilerin içinde ki birkaç kişinin kendisi gibi düşündüğünü söyledi. Sonra onlarla da bazı konuları paylaştık ve onlarda Ak Parti karşıtı imişler. Meğerse dostumuz onları hususi çağırmış ve ikna etmemi istemiş. Sonra öğrendik ki, bu arkadaşların dışında herkesin ülkemizin menfaatlerini düşünerek Sayın Başbakanımızın yanında olacaklarmış.

Sonra yatsı namazı için evin yakınındaki camiye gittik ve cami çıkışı baktım herkes bizi tanıyor. “ha şu televizyonda çıkan adam değil mi” diye mırıldananları gördüm. Sonra onlarda eve davet edildi ve ilk bakışta yine muhtarlık sohbeti. Ben devreye girdim ve konuyu değiştirdim ülke siyaseti konusunda gördüm ki köylerdeki insanların ekserisi bizim kadar konuya vakıf ve ülkenin birliğinden yanalar. Bazı değişik düşüncedeki insanlarda anlatıldığında ikna olduklarını gördüm.

Benim şansımda bu insanların çoğu ile geçmişte ziyaret ve çalışmalım nedeni ile tanışık olmam. Bazıları ile dostluklar kurmam. Ama şu bir gerçek ki, onları şu anda başka mercilere çekmek çok zor varsa yoksa muhtarlığı kim alır tartışması.

Buradan saat 20.00 gibi ayrıldım, Selece köse Toluna gittim. Benim dünür buralı aradım yeğeni muhtar adayı olmuş toplantıdaymış. Bende buraya gittim ve içeri girdim onlardan Allah razı olsun beni çok sever sayarlar. İçerde tahminim 30 civarında insan vardı hep ayağa kalktılar. Ben ekecik bölgesinin bu saygınlığını çok severim ve çok hürmetkârlar.

Ekecik bölgesini çoğu ekecikli benim kadar bilmez, adım adım ekecik bölgesini bilir dolaşırım. Gelinim de ekecikli olması nedeni ile daha çok dostluğumuz var. Bu toplantı yine muhtarlık toplantısı idi, durumlarını sordum iyi olduğunu söylediler.

Çay içerken bir yaşlımız yine ülke meselesi konusunda soru sordu bende cevaplamaya çalıştım. Orada nasıl havanız dedim bizde hiç eksiklik yok ful Başbakanın arkasındayız dediler. Bu arada orada bir arkadaş seni ben her gün takip ediyorum. Dün bir yazını şehirde okurken Yeşilova’dan bir arkadaş; “ bu adamın yazıları sonrası fikrimi değiştirdim oyumu artık Başbakan Erdoğan’a vereceğim” demiş. Doğru mu söylüyorsun Musa dedim yemin etti, bize de inanmak düşer. Yani köylerin nerede ise tamamı benim kendi köyüm gibidir.

Anlayacağınız kış günü insanların eli boş, seçimde var en güzeli çıkan adayın etrafında toplanım zamanı böyle geçirerek muhtarlık seçimi havasındalar. Ama şu bir gerçek ki, köylü vatandaş Sayın Başbakanın sonuna kadar arkasında.