Mahalli seçimlerin yapılmasına sayılı ayların kalması ile merkezde heyecan beklenirken, bu heyecanı ilçe ve beldeler yaşatıyor. Dün Ak Parti Aksaray teşkilatına uğrayarak il Başkanı Sayın Hüseyin Altınsoy ve merkez ilçe Başkanı Hamza Aktürkle sohbet etme imkanı buldum. Tabi partide baktım seçim heyecanı en fazla ilçe ve belde teşkilatına aday adayı olanlarda gördüm. Guruplar halinde aday adaylığı müracaatı yapılıyor. Pazartesi günü son gün olan Belediye Başkanlık müracaatları Cuma günü saat 17.00 kadar uzatıldığını da duymuş olduk.

          İl Belediye Başkalığına aday adayı olacakları daha önce sanal alemde duyuyorduk. Baktım bu sefer o kadar heyecan olmadığını gördüm. Tabi bunlar isim yapmak ve gündeme gelmek içinde olabilir. Mevcut Başkanlar zaten müracaat edemiyorlar. Tabi aday yapılmamak için değil. Genel merkez ve teşkilatlar mevcut başkanları değerlendiriyor.

          Ben il Belediyesi için fazla yorum ve değerlendirme yapmak istemiyorum. Aday adayları ve seçmenler gibi bende sessizliğimi korumak istiyorum. Birisini yazsan, başkasını niye yazmadın olduğu için bende bu konuda sessizliğimi korumak istiyorum.

         İlçe ve beldelere gelince, anlamadığım bir konu ise, dün Ak Parti aleyhinde olan da olmayanda herkes iktidar partisinden aday adayı olmuşlar. Gayet normal ve olabilirler de, her vatandaş gibi herkesin her partiden aday olma hakları vardır. ancak aday olamayınca sabit durmalılar, ertesi günü başka yere kaçmamalılar.

         Bu sözüm her parti için geçerlidir, nerede soyundu isen orada durmalısın. Bu tür insanlar başka partilere aday olmak için gitmeseler de, aday adayı olduğu partinin karşısında muhalif çalışsalar da mutlaka biliniyor.

          Efendim bana adaylık vermediniz, bakın bakalım aday yaptığınız aday kazanıyor mu diye aday adayı olduğun partinin aleyhinde olsan da bunlarda bilinmiyor zannetmeyin. Yerin kulağı var mutlaka duyulup biliniyor.

         Onun için on kişi aday adayı oldu ise bir kişi aday olacak. Hepinizin aday olma şansı olmadığına göre, aleyhte çalışmanın anlamı yok. Çalışırsan bir başka seçimde aday hakkı elde edemezsin, bunu bir tarafa yazacaksın.

         Kaç aday adayı varsa birisi aday olunca diğerleri onun aleyhinde çalışırsa elbette bu gerçek particiliğe sığmaz. Kendi partine zarar vermekten başka bir şey değildir. Particilik ve duruşta bu olmasa gerek.

           Ama maalesef bugüne kadar ilçe ve beldelerde bunlar yaşanmıştır. Onun için bundan sonra olsun yaşanmasın. Bu sözüm her parti için geçerlidir. Aday adayları duruşlarını muhafaza etmeliler. Düzgün duruş kaybettirmez aslında kazandırır.

            Ben geçen dönem Ak Partiden merkezde il Genel Meclis adayı idim. Hemde sıralamada yer almıştım. Ama parti içi muhalefet Genel Merkezde Milletvekilliğinden istifa ederim tehdidi ile beni listeden çıkardılar.

         O dönemin iki Milletvekili şahit ne küstüm nede darıldım. Aday olanlar kadar Milletvekilleri ile beraber ilçe, belde ve köyleri tek tek gezdim. Belki bazı adaylar benim kadar gezmemiştir. Duruş ve inanış bu olması gerekmez mi? Hemde adayken adaylıktan çıkarılmama rağmen.

        Onun için her şey bir dönemlilik olmamalı ve soyunduğun yerde giyinmelisin. Yeni aday adaylarına bu konuda uyarı yapmak istedim.