Hafta başı battı çıktı ve Siloların başlaması ile ilgili bir yazıyı kaleme almıştım. Tabi olumlu ve olumsuz tepkiler aldım. Bunların olumlu olanı bir hayli fazla idi. Ama bana özelden yazan bir tanıdığım ve Aksaray siyasetinde de ömür tüketmiş bir arkadaşım uzun uzun yazarak Sayın Haluk Şahin Yazgı’dan çok beni eleştirmiş. Sonra kendisi ile sohbet ederek bazı konuları yüz yüze konuştum. Haluk Başkanın bugüne kadar gözle görülür bir iş yapmadığını ve şehrin trafik sorununu çözmekten aciz olduğunu üstüne basa basa bana anlatmaya çalıştı.

      Şimdi neden ben Haluk Başkanın arkasında durduğumu anlatacağım, sonra bu arkadaşla tekrar konuşacağım. Sayın Yazgı benim babamın oğlu değil, ama kendisini sevdiğim bir kadim dostum. İktidar partileri hangi seçimi olursa olsun seçim zamanı seçilmiş siyasiler üç beş ay seçime odaklanırlar. Bundan dolayıda hizmetler genel olarak aksar. Yazgı 6 seçim geçirmiş, buna ilave olarak darbe nedeniyle Türkiye genelinde olduğu gibi bir yaz boyu boş geçmiş.

      Bunu mazeret olarak görmeden Aksaray’ın temel sorunları olan, içme suyu, Eski Terminal, Salı Pazarı, Silolar, aynı bölgeye battı çıktı, sanayi projesi, Gençosman mahallesine park, evlendirme dairesi, Akmek için modern bir bina ve sentetik park alanı, Kılıçaslan 2 etabı ve birçok hizmetleri hayata geçirmek için çaba sarf ediyor.

      Bakın yıllardır mezbelelik olarak duran eski Terminal binasını bugüne kadar kimse buradaki vatandaşları bir araya getirip ikna edemediler. Ama Yazgı bir yıl sonra yıkarak yapımına başladı. Silolar burasını ben eski Başkanlardan birisine seçim sonrası sorduğumda, “ bu Bakan gitmediği sürece burasını yıkamayız” diyerek bizi hayal kırıklığına uğratmıştı.

      Şimdi silolar ne oldu, Belediyeye geçti ve birkaç gün içinde yıkımına başlanıyor. Hemen yanı başındaki Salı Pazarı buradan kalkacak denirken, vatandaşa eziyet olur diyen Yazgı modern bir Salı Pazarını vatandaşın hizmetine sokmadı mı?

      Altgeçit konusunda hayal görmeyin diyenler, şimdi ne hayaldeler? İstenirse demek ki, oluyormuş, hemde bal gibi oluyormuş. TOKİ bölgesindeki Yunus Emre Parkına gitmeyenler için hayal görmeye gerek yok, tamda mevsimi gidip bir görün. Kılıçaslan parkından geniş parkta ne yok ki? Sizi kırmızı beyaz Bayraklı yamaç bile büyüler. Türkiyenin bir çok yerinde görüp resim çektirdiğiniz bu bayrak görüntüsü inanın sizi büyüler.

       50 senedir halledilemeyen, sadece Sayın Ahmet Er tarafından günün şartlarına göre Baraj suyunu akıtmıştı. Ama daha sonra ne oldu, ha bugün, ha yarın türküsü çağırdık. Ama 50 yıldır çözülemeyen içme suyu meselesini halleden Yazgı değil mi? Şu anda bölgede harıl harıl çalışmalar devam ediyor. Şehir dışında çalışmalar devam ettiği için görememiş olabilirsiniz.

      Alt geçit için bir bardak suda fırtına koparmaya gerek yok. Her işin bir sıkıntısı elbette olacak. Ama buna sabretmeliyiz, kışında olsa yazında olsa bu battı çıktı yapılacak. Yapmazsa yapmıyor diyorsunuz, yapıncada esnaf ve gurbetçi ne yapacak tantanası. Şunu hatırlamıyoruz, suyun yeraltı seviyesinin en düşük olduğu bir mevsim. Birde yeraltından geçen Medaş, elektirik, su ve Türk telekomun şebekeleri buradan geçiyor, onlarda düzetilmesi lazım.  Sabreden deviş muradına ermiş. Şimdi kızsakta yarın dua ederiz.

      Altyapı rahmetli Emin Gürün zamanında başladı, çamurdan şikayet edip rahmetliye söylemedik söz bırakmadık. Peki şimdi rahmetliye dua etmiyormuyuz? Merak etmeyin şu hizmetler yarın bittiğinde hepimiz Yazgı’ya dua edeceğiz.

      Sanayi projesi kavgalara, gürültülere sahne olmamışmıydı? Ne oldu şindi, önümüzdeki günlerde temeli atılıyor. Kurtuluştan Laleliye giden yol son durağa kadar inanın havaalanı gibi olmuş. Kim inanırdı Laleliye böyle girileceği, burada oturanlar bile hayal kurmayalım derdi.

     Ben ilimiz için gerekli olan hayati peojelerden bahsettim. Ne atılan asfalttan, ne şehrin gül bahçesine çevrilmesinden, ne terminal civarındaki kavşak güzelliklerinden, ne şehrin giriş çıkışlarındaki güzelliklerden, ne sosyal etkinliklerden, ne Toki girişindeki giriş çıkış ve yollara bakmadan konuşuyoruz. İnanın buraya yazmakla bitiremeyeceğim hizmetleri bunca sıkıntıdalara rağmen yapmıştır. Ama biz güzel projeleri görmek yerine  art niyetli bir şekilde şehre dikilen şehrin simgelerine takılarak heykelci Başkan dedik.

      Şimdi kısaca şehir trafiğinden bahsedeyim. Bir zaman memuriyetimde Trafik Zabıta Müdürlüğü de yaptım. O dönem bu kadar araç sayısı yoktu, şimdi ise nerede ise her evde 2 otomobil var. Konya’daki gibi bir Nalçacı çıkıp imar planını zamanında geniş tutmamış. Şehre bina yapılırken hatır için geçmişte yolları daraltanların hiç mi suçu yok? Şehrin giriş çıkışları ve yollarımız maalesef bu başka yapılacak bir şey yok.

      Bana hizmetleri dışında Belediye de zamanında işiniz mi görülmüyor. Başka bir takınağınız mı var bana bundan bahsedin. Çalışma konusunda kimse laf söylyip eline su dökemez. Ben Yazgının şahsından çok şu yaptığı projelerini daha çok seviyorum. Başkaları yaptı da niye yaptın mı dedik. Bana arkadaşım şimdi cevap versin bekliyorum.