Ramazan ayı gelince modern dilenciler türedi. Eskiden öyle dilenciler olurdu ki, adamı görünce üzerindeki başındakini veresin gelirdi. Şimdiki dilencilere bakıyorum nerede ise çırak durasım geliyor. Adamların üzerinde öyle bir elbise var ki dilenci olduğuna inanamazsınız, kimi bayanlarda tam sosyete giyimler içinde modern giysiler ile kapıları çalıyor. Bazıları da işin maneviyat bölümünü istismar ederek tesettüre bürünerek dilencilik yapıyor, kapısını çaldıkları evde kimse yoksa hemen eve dalıyorlar.

Hele bizim kümbetten bazı kendisine de acımayan vicdansızlar var ki, kollarına yaralar açarak kazlı bezle sarıp dileniyor. Bunların içerisinde tanıdığım öyle kimseler var ki, yıllardır kolları yaralı ve sargı bez içinde sarılı gezerler. Sırtlarında bir çeket kolunun birisi içinde birisi dışında kirli sakalla dolaşırlar.

Geçen bir gazetede haber okudum kartlı dilenciler çıkmış. Bu kartları yeni değil uzun zamandır kullanıyorlar. Kimisi çocuğum hasta kimisi organ nakli alacağım diye ellerinde bir sahte raporla dolaşıyorlar. Bazıları hastanede hastam kaldı, onu çıkaracağım yâda tedavi ettireceğim diye.

Hâlbuki devletimiz her vatandaşa zorunlu sigorta getirerek ülkede sigortasız insan bırakmadı. Her vatandaş artık SGK’lı, kimse sosyal güvencem yok diyemez. Bu durumu bilmeyen insan var mı, ülkemiz nereden nereye gelmiştir. Tedavi ve hasta yalanını artık kimse yutmaz, bana denk gelenlere hemen bu işin nasıl yapılacağını anlatıp yerini tarif ediyorum.



Şimdi moda evleri gezen sosyete kıpır kıpır güzel kızları bu işte kullanıyorlar. Geçen bizim Apt. gelen genç bir hanım kız, elinde engellilere ait bir dergi, dergi satarak ve hatta erkekleri cezp etmeye çalışarak sizde bir sakat adayısınız diye engelliye yardım topluyor. Makbuzun var mı hanımefendi ne gezer, dergi parası adı altında dilencilik, çünkü izinsiz makbuzda olsa para toplamak yasak.

Ben kendisine hemen kimlik sordum ve nereden geldiğini sorunca bocaladı. Boğazındaki kimlikte Ankara sakatlar derneği yazıyordu, kendisine bir dakika Ankara sakatlar derneğine sorayım böyle bir elemanınız var mı deyince eli ayağı dolaştı. Sonra Aksaray sakatlar derneği sizden haberdar mı deyince ağlamaya başladı. O zaman polisi arayacağım deyince de merdivenlerden koşar adım kaçtı. İşte bunlar hem dilencilik yapıyorlar hem de evleri müsait bulurlarsa hırsızlık yapıyorlar.



Gerçek manada ihtiyaç sahibi insanlar inanın evinde aç durup dilenmiyorlar. Eskiden Çingene aptal diye tarif ettiklerimiz şimdi tesettürlü güzel güzel bayan olmuşlar. Başörtüsü ve pardösü ile evleri dolaşıyorlar, hem de hırsızlık yapıyorlar. Tesettür giyimlerini bazı fahişelerin kendilerini gizlemek için giydiği gibi bunlarda giymeye başladılar, aman bunlara dikkat.



Geçmişte Aksaray Belediyesinde zabıtada yetkiliyim, arkadaşlar yanında birde küçük kız çocuğu olan iki büklüm bir dilenciyi bana getirdiler. Normalde bir kaç kişi ile zabıta bu insanların üzerini birlikte arayarak topladığı paraya tutanak tutarak el koyar. Bizde öyle yapacağız arkadaşlar üzerine aramaya çalıştıkları iki büklüm dilenci kendisini aratmamaya direndi.

Zorda olsa üzerini aramaya çalışan arkadaşlara direnen o iki büklüm dilenci oldu sap sağlam bir adam. Ne kamburu kaldı ne topallığı, ama biz zorda olsa kedisini arayarak kırk parça yere sakladığı paraları masa üzerine çıkarttık. Bu arada üzerinde o günün değeri ile üç beş banka hesabı çıktı, her birisinde o günün parasıyla beşer onar milyar para yatırmış.



Üzerinden çıkan parayı saydık 900 bin küsurdu. Doğru söylediğinde bu parayı vereceğimi söyledim çözülen dilenci hâsılatın iki günlük olduğunu söyledi. Rahmetli Emin Gürün Başkana ne yapalım dediğimde parasını kayıt altına alıp şehirden gönderin polise vermeyin diye acımıştı.

Bir gün otobüsle Konya dan geliyorum, çarşıda altında lastik bağlı bir dilenci gördüm. Akşamüstü otobüse bineceğim baktım Mevlana civarında yerde sürünerek dilenen sakat adam bizim otobüse bindi. Otobüsün içinde kıçına bağladığı lastikleri çıkararak ayağa kalktı, şaşırdım adam aksakmış ve dilencilik için bunu yapıyormuş sordum şoför tanıyormuş, adamın neleri neleri varmış.



Uzun lafın kısası dilenciler Ramazanda daha çok çoğaldı aman dikkat, bunların yarısı modern dilenci ve hırsız. Bazıları da sahtekâr ve üç kâğıtçı, gerçek ihtiyaç sahibini zaten görünce anlarsınız bunları da boş döndürmeyiniz, bir sadaka bin belayı def eder. Tabi Polis ve zabıtada bu aylarda bunlara dikkat etmeli.