Çok küçük yaşlardan itibaren 40 yıldır çeşitli siyasilerin içerisinde bulundum. Eskiden siyasilerde çok büyük mücadeleler olurdu. Ama adaylar belli olduktan sonra kimse kimseye kırılmaz bir nefer gibi partisinin başarısı için çalışırdı. O dönem siyasiler kapı kapı gezer oy isterlerdi. Birde adaylar delege usulü ile oyla seçildikleri için o koltuğa ne zorluklarla geldiğini bilir ona göre seçmene önem ve değer verirlerdi. Şimdi ise bunun tam aksi yaşanıyor.

Dolayısı ile geldiği yeri unutmaz bölgesine hizmet ederken, seçmenini hiç incitmezdi. Tabi önceliği kendi partililerine verirlerdi. Ya şimdi tepeden atama ile gelenler oturdukları yere tırnakları ile kazıyarak gelmedikleri için ne siyaseti biliyorlar ve ne de seçmenini önemsiyorlar. Çünkü o koltuklara rahat geldikleri için nasıl olsa yukarıdan aranıyorum havası.
Yani seçmenden uzak ve seçmenin sırtını sıvazlayıp ayağına gitmeye tenezzül etmiyorlar. Bunun sıkıntılarını kim çekiyor elbette partili ile yukarısı çekiyor. Yukarısı da tabanın sesine kulak vermiyor, ahbap çavuş ilişkisi ile aday belirliyorlar.

Ak partide kaç senedir Milletvekili Sayın Cengiz Aydoğdu, il başkanı Hüseyin Altınsoy ve Merkez ilçe Başkanı Hamza Aydoğdu ilk defa bu kadar seçmenin ayağına gidiyorlar. Hemen hemen her köy ve kasabayı gezmeye devam ediyorlar. Tabi Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bazı tespitleri üzerine verdiği talimatlar etkili olduğunu düşünüyorum.

Cengiz Bey vekilliğinden bu güne kadar ilk defa vatandaşlarla bire bir temas kuruyor. Belki çoğu seçmen yıllar sonra ilk defa Milletvekili ve parti teşkilatı ile karşılaşıyor. Ben yıllardır bunu yazar çizerim, vatandaşın gönlüne giremezseniz ayağının altına altın döşeseniz olmaz.
Küçük illerde bunlar gereklidir. Bunu yapamayanlar siyaset sahnesinden silinip gitmişlerdir. Kimler geldi bu memlekette kimler geçti? Siyasiler gelip geçer ama seçmen yine bu memlekette yerinde duruyorlar. Köyleri vekil ve teşkilat gezerken merkezide Belediye Başkanı gezip vatandaşı kucaklamalıdır. Yapılsa da yeterli görmüyorum.

Muhalefette ise bunu en iyi yapan İyi Parti Milletvekili Sayın Ayhan Erel merkezde ziyaret yapıp vatandaşları ziyaret ediyor. Pek fazla kırsalda az görünse de merkezi iyi kullanıyor. Tabi bunun en büyük avantajı ise muhalefet Milletvekili olmasıdır. Vatandaş bir talepte bulunsa muhalefetim cevabı ile karşılaşacak, iktidar olsa o da bu kadar iç içe gezemez. Vatandaş Ayhan Beyin bu tarz ziyaretlerini ve ikili ilişkilerini beklentisiz seviyor.

MHP Milletvekili Sayın Ramazan Kaşlı dostum ise zaman zaman köy ve kasabalarımızı gezse de yeterli görmüyorum. Bunun nedeni ise aldığım duyumlara göre parti içi çekişmelerin olduğu şeklindedir. Ama kendi Belediyelerine destek verdiğini biliyorum.
CHP de ise il başkanı Ali Abbas Bey zaman zaman milletvekillerini ilimize getirip bazı ziyaretlerde bulunsa da onunda vatandaşlarla yakın temas kurduğunu düşünmüyorum. Vatandaşlarla kucaklaşıp onları ziyaretleri kendilerine avantaj kazandırır.

Belediye Başkanı Sayın Dr. Evren Dinçer her ne kadar hizmet ve projelerinde başarılı olsa da vatandaşla kucaklaşmayı yeterince sağladığını düşünmüyorum. Sürekli makamda görüşmeler ile meşgul olması ona artı puan getirmez. Belkide sürekli aynı kişiler ile görüşüyordur. Ama asıl seçmenin içerisine girerek onların çayını çorbasını içmelidir.

Ben bunu şuna bağlıyorum, kendisinin yükünü hafifletecek bir ekibe sahip değildir. Başkan yardımcıları daire içi işleri hallederken kendisi vatandaşın içinde olmalıdır. Başkan yardımcısı Tayfun Bey çok iyi insan olabilir ama şehre yabancı olduğu için vatandaşları tanıyamaz ve dolayısı ile vatandaşlarla iletişim kurmada zorluk çekiyordur. Şehri tanımayan insanlarla yeterli verim alamazsın. Geçmişte de alınmamıştır.
Ben Belediyede metal yorgunluk olduğunu düşünüyorum. Bir vali bir ilde en fazla 3 yıl kalırken 20 yıldır aynı koltuklarda oturan idareciler ile çalışmaya devam ediyor. Hala tam kadro kurumuş değil, dolayısı ile bu metal yorgunluk kendisine sıkıntı yaratıyor.

Başkan yardımcısı Hıfzı Peker kardeşimin ise sosyal ilişkileri zayıf bir idareci. Diğer İmarla ilgili arkadaşı hiç tanımıyorum oda beni tanımaz, dolayısıyla vatandaşlarla diyaloğu nasıl bilmiyorum. Bütün yük Dinçer’in üzerinde olduğu için vatandaşla yeterli kucaklaştığını düşünmüyor. Acilen kendisinin yükünü hafifletecek bir ekibe ihtiyacı var diye düşünüyorum.