Siyasette ince mesajlar

 Perşembe gecesi yayınlanan Güncel programımın konukları Milletvekillerimizden Ali Rıza Alaboyun ve İlknur İnceöz hanımefendi idi. Bana diğer milletvekilimizi neden çıkarmıyorsun diye soranlar oldu. Bende kendilerine bana yazdığı mektupta da belirttiği gibi : “ben gazete ve Televizyonlarda görünmeyi sevmem, çıktığımda da zorunlu olarak çıkmışımdır” diye belirttiği için bende kendisini göremiyorum dedim. Yıllardır gazeteciyim bir gün olsun özel olarak konuk edemedim. Bir sefer mahalli seçimlerde toplu olarak programımda yer almıştı.

     Ancak siyasetçilerin seçmenine karşı sorumlu olduğunu biliyorum. Neden ne hizmetler yaptığını tek tek seçmene anlatma imkânı olmadığı için iletişim araçlarını kullanarak seçmene hesap vermeli ve yaptıklarını kamuoyu ile paylaşmalı. Eğer paylaşım olmuyorsa bu seçmeni tanımamak ve seçmenden kaçmaktır.

      Bunları yapmayan ve zorunlu olmadıkça ben medyada gözükmem diyen Sayın Açıkgöz geçtiğimiz günlerde yapılan il kongresinde ince mesajlar vermeyi de ihmal etmedi.

      Nemi dedi: “ Sayın Genel Başkan Yardımcım ve partimizin yetkili kurum yöneticileri Türkiye’de emeği çok il Başkanlarından sadece Aksaray’dan bir il Başkanı Milletvekili olamadı. Bundan sonra eski il Başkanlarımızı Milletvekili olarak görmek istiyoruz” dedi.

      Ben burada öyle ince mesajlar aldım ki, inanın bu eski il Başkanları da almamıştır. Belki de vekil olacaklarsa önleri kesilmiştir ve kurtlar sofrasına onları atmıştır. Ama öyle bir ismi koruma altına almıştır ki, burada hedefine ulaşmıştır. Nevzat Bey için Somuncu Baba ziyaretinde kendisini Sayın Beşir Atalay’a pazarlamıştır.

     Geçende yazdım kendisi ana kademeden gelmediği halde 3 dönemdir vekil olurken bu sözleri neden bir önceki dönem söylemedi? Çünkü kendisi adaydı, çekilmesi mümkün değildi. O dönem diyemez miydi ben iki dönemdir ana kademeden gelmeden vekil oldum bu dönem emekleri olanlar gelsin benim emeğim yok, onların hakkı diyebilirdi. Merak ettiğim bir konu ise eğer 3 dönem kendileri için sona ermese idi bu sözleri söyleyebilecek miydi?

      Ana kademeden derken aklıma geldi, kesinlikle ana kademeden gelen yok demek seçilenleri inkâr etmektir. İlknur İnceöz Hanım aydan gelmedi kadın kolları Başkanı iken vekil oldu. Sayın Haluk Şahin Yazgı Merkez İlçe Başkanı iken Belediye Başkanı oldu. O zaman bunda bir terslik var diye aklımıza gelmez mi?

      Kamuoyunda duyduğum bir dedikoduyu paylaşayım ne kadar doğru bilmiyorum. Hedefte Nevzat Beyi Milletvekili yapmak ve kendisinin de gelecek seçimlerde Belediye Başkanlığına aday olmayı hedeflediği yönünde. Tabi bu kamuoyunda ne kadar kabul görür tartışılır.

      Bana neden Ruhi beyi çıkarmıyorsun bir kasıt mı var diyenlere buradan şunu söyleyim benim program ve söyleşi yapma konusunda kimseye art niyetim yok. Diğer vekillerimiz beni arar program isterler bende misafir eder neler yaptıklarını sorarım onlarda anlatır. Buyursun beni arasın ne zaman isterse kendisini konuk etmeye hazırım. Kişisel problemler ayrı, gazeteciliğimizi yapmak ayrı konudur. Herkese istediği zaman kapımız açıktır buyursunlar.

     Geçtiğimiz günlerde İnternette bir görüntülü paylaşım seyrettim. Aslında komiklik olsun diye koymuşlar ama ben o görüntüden çok anlam çıkardım. İsterseniz sizinle de paylaşayım, görüntüdeki hayvanların farklı oluşu kimsenin yanlış anlamasına sebep olmasın.

      Bizim malaklı gibi bir köpeğin önüne leğen içinde sahibi ekmek vermiş yiyordu. Evin eşeğininde canı şekmiş olmalı ki oda gelip leğendeki ekmeğe askıntılık etti.

      Köpek ekmeği vermek istemiyor ama hayvan ille de yemekte direniyor. Eşek geri çekildiği halde köpek yemeği yemek yerine hayvana havlıyor.

       Eşek dayanamadı tekrar leğene yöneldi ve köpeğin ekmeğine ortak olurken köpek eşeğin burnunun ucundan ısırdı.

     Buna kızan eşek arkasını döndü ve köpeğe çifteyi salladı. Köpek tam on metre ileriye fırlayıp düştü ve bağırarak kaçtı. Eşekte köpeğin ekmeğini afiyetle yemeye devam etti.

      Dedim ki köpeğe, eşeğe havlayacağına yemeğini yer karnını doyururdun hem ekmekten oldun hem de çifte tekme yedin.

      Bu anlattığım gerçek olduğu için yazma gereği duydum belki misal hoş olmaya bilir. Ama önündekinin kıymetini bilmeyenler bazen halktan çifte yerler nereye gideceğini şaşırır.