Yalandan adam mı ölüyor?
Yayınlanma :
02.01.2018 12:29
Muhakkak ki yalan en çok gündemi kurcalayan başı yoran bir soru halinde, neden insanlar yalan söyler? Beyninde bir mekanizmamı bozuktur yâda nedir insani buna sevk eden. En çok Sıkıştığında yalana bas vuranın sayısı hesap edilemez. Yalan çocukluğumuzda dimağımıza aile ortamında işlenen bir gerçektir.
Kendisine yalan söyleyerek alışkanlık haline gelen yalanı ilk duyduğumuz insanlar tabii ki anne babamızdır. Daha çok çocuk yaslarda, bir yerlerde bir sekil annemizin yalanını çok bozmuşluğunuz mutlaka olmuştur hepinizin, anne niçin yalan söyledin denildiğinde ise alınan yanıt; “ bu yalan değildi evladım” öyle söylenmesi gerekiyordu. Çünkü çocuk alışır yavaş yavaş, onunla büyür hatta kendiside ayni oyununu oynamaya baslar, kim kimi kandırabilirse, ama peki niye?
Eşini, dostunu, postunu inkâr eden yalana bas vuran insanların sayısı yüksek, en çok yalanı sevmediği birisine gönlü koş olsun diye “seni seviyorum” derken kullanır insanoğlu, neden? Hiç düşündünüz mü?
Arkadaşlık da. Dostluk da, evlilikte iste araya yalan işin içine girerse ve bu hissedilirse sonu olmaz. Ama buna rağmen yalana devam eder insan.
Son zamanlar yaşanan afetler kadar çoğaldı yalan, yine son zamanlar hastalık halini aldaki yalan çaresi yok tabide. Çaresi olmayan bir hastalığa yakalanırsa insan olacağı buydu. İnsanlar mı yalan olmuş. Yalan mı insan olmuş belli değil.
Eşine dostuna ailesine kardeşine bacısına iş arkadaşına doktoruna patronuna, öğretmenine hocasına, hacısına, kim kaldı başka yani herkese yalan söylenir karşısına oturunca.
Peki, o an insan kendisine asil yalan söylediği gerçeğini fark etmez mi? Alışılageldiğinden bunu gerçekmiş gibi yapmaya devam mı eder? Evet, ise niçin?
Konu yalan olunca kimseyi rencide etmeye kimsede suç aramaya onu bunu daha çok yalan söyler diye hesap etmeye hacet yok, en yakın örnek yine kendimize kendimiziz. Çok basit bir soruydu bu, herkesin bildiği hepimizin yakından ilgilendiği, şu an bile okurken omuz silktiği ben yalan konuşmam diyecek kadar cüretkâr davrandığı bir konu
çok uzunca ele almaya gerek duymadım.
Kendimize birazcık da olsa samimi olmayı deneyelim. Yalandan sıyrılmaya imkân yok ama azaltmaya çalısalım. Yalan söylemiyorum diyen kişilerine en büyük yalanı yalan söylemiyorum diyerek ortaya koymuş olduğunu bildiğimiz halde çaresizce öyle bakarız.
Bir atasözü ile bitireyim yazımı. yoksa bu yazı uzadıkça uzar.
“Doğru ol, doğruyu söyle. Üzüntü getiren doğru, sevindiren yalandan iyidir.
Yine başka bir atasözü
“Yalanla iman bir arada bulunmaz.” Yâda, daha doğru bir şekilde soru değiştirilecek olursa,
İnsanlar neden asil kendisine yalan söylerken, başkasını kandırıyorum sanır?
Neden yalan söylenir? Niçin yalan söyleriz? Nasıl utanmadan yalan konuştuklarımızın yüzüne bakabiliriz? Yalansız bir dünya da herhalde yok.
Evet nasıl olsa yalandan adam ölmüyor, bu dünyada nasıl olsa insanları aldatıyoruz.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: