ADEM NESLİ VE ADEM'İN DÜNYA'DAKİ HAYAT SÜRECİ NASIL BAŞLADI?
Yayınlanma :
24.12.2017 09:07
Ve Âdem’e tüm isimleri dilleri öğrettik, Bunun ardından onları meleklere Takdim etti. Ve dedik ki, hadi eğer sözünüzün arkasında duruyorsanız şunların isimlerini bana bir-bir haber verin. (Bakara/31.)
Melekler cevapladılar, sen tek otoritesin bizim senin bize öğrettiğinden başka bir ilmimiz olamaz yalnızca senin her şeyi tam bilen her hükmünde tam isabet kaydeden. (Bakara/32.)
Allah buyurdu ey Âdem şunların isimlerini onlara bildir. Onların isimlerini meleklere bildirince de, Size dememiş miydim ben bilirim gökleri ve yerin sırrını gizledikleri n izin ve açıkladıklarınızın tümünü de ben bilirim diye. Bakara/33.)
İşte o zaman meleklere demiştik ki Âdemoğlu için emre amade olun, İblis hariç hepsi emre amade olmuştular. O ise emre karşı geldi. Büyüklük tasladı ve nankörlerden oldu. (Bakara/34.)
Ve dedik ki Âdem sen ve eşin şu bahçeye yerleşin orada canınızın çektiği her şeyden serbestçe yiyin şu ağaca da yaklaşayım demeyin sonra zalimlerden olursunuz. (Bakara/35.)
Fakat şeytan onların ayaklarını kaydırdı, böylece sahip oldukları müstesna konumdan uzaklaştırdı. Ve biz dedik ki birbirinize düşman olarak çıkıp gidin. Zira yeryüzünde geçici bir hayat alanı ve tadımlık bir haz sizi bekliyor.(Bakara/36.)
Ve Âdem’in dünyadaki hayat süreci böylece başlamış oldu. Ancak Hz. Âdem (cennet) yeryüzü bahçeden çıkarıldığı zaman, yeryüzünde beşer insan nesli vardı. Hz Âdem, Bilgin ve ruh üflenen kemal insan neslinin ilk atasıdır. Yeryüzü halifesi oldu. Onlara, hükmetti ve beşer insanları olgunlaştırdı geliştirdi.
Fakat Âdem Rabbinden aldığı bir takım kelimelere sarıldı. Allah da onun tövbesini kabul etti. Çünkü o evet oydu tövbeleri kabul etme makamında olan her işinde merhamet sahibi olan. (2-Bakara/37.)
ŞEYTAN ÂDEM’E NEDEN SECDE ETMEDİ?
Âdem ve şeytan’ın yaratılması bir imtihan vesilesidir. İmtihan olmaktı. Birinci nedeni şeytan inat etti. İkinci nedeni hakkı olmadığı halde büyüklük tasladı. Gurura kapıldı, kibrine yenildi Üçüncü nedeni ben ondan daha hayırlıyım dedi.
Hani bir zamanlar Meleklere Âdem’e secde edin, demiştik de, İblis dışında tümü secde etmişti. O dedi ki şimdi ben çamurdan var ettiğin birine secde edeceğim öyle mi? (17-İsra/61.)
Şeytan, İtirazına şunu da ekledi.
Bula-bula şunçağızı mı buldun. Bana üstün tutacak, eğer bana Kıyamet Günü ne kadar izin verecek olursan. Çok azı dışında onun soyunun ağzına gem vurup tümünün ipini elime geçireceğim. Dört üncü nedeni ise böylece Allah’ın huzurundan kovulan ilk iradeli varlık oldu.( İsra/62.)
Burada akıl ve ruh potansiyelini ilahi inşaya teslim etmekten kaçınan insanların şeytan tarafından akıl ve ruhuna gem vurularak, günah’a tutsak edilip, nasıl şeytanın biniti olarak kullanıldığı dile getirilmektedir. Bu gerçek hürriyetin sahici kapısını şaşıranların, özgürlük vaadiyle yalan ve günah vadilerinde kendi içgüdülerine, ya da birilerinin arzu ve heveslerine nasıl kul köle edildiklerinin bir gerçeğidir.
EY İNSAN:
Hayır, o azgın insan’a da uyma, imdi Rabbine secde, et ve yaklaşmaya gayret et. Senin Rabbin yüceler yücesidir. (96-Alak/19.)
Hz Âdem nesli yeryüzüne nasıl dağıldı ve yerleşti. Hz Âdem yeryüzüne inmeden evvel yeryüzünde beşer insan vardı. Hz Âdem onlara halife bilgin insan olarak gelmiştir.
Hz Âdem, tövbe edenlerin ilkidir. Âdem’leşmeden önceki beşer insanlar, yeryüzünde fesat çıkarıyor, fakat günahı tanımıyordu. Ruh üflenip de, akıl ve şuur sahibi olunca, günahı fark, etti ve tövbe etti. Yaklaşmayın denilen ağacın meyvesini koparan Âdem, aynı zamanda yeryüzündeki ilk toplayıcı nesli temsil eder. Âdem tek tohumdur, nesli çoğuludur. Âdem’in nesli âdemoğullarıdır. Dolayısıyla insan neslinin tümüne, âdem nesli denir.
Odur sizi bir tek candan yaratan ve kendisine ilgi duysun diye ona kendi cinsinden eşini var eden. Gün gelip o eşine sarılınca, önce hafif bir yük yüklenir ve o yükü bir süre taşır. Ardından yük ağırlaşınca eşler Rableri olan Allah’a eğer, bize eli ayağı düzgün, kusursuz bir çocuk bahşedersen, söz sana şükreden kimselerden olacağız diye yakarırlar. (7-Araf/189.)
İNSAN ANNE RAHMİDE NASIL ŞEKİLLENDİ VE ANNE ÇOCUĞA NASIL HAMİLE KALIR?
Yukarıda Araf/189.ayetinin de belirtmiştik. Ancak daha kapsamlı anlatacağız.
O yarattı iki (cins oluşturan) çifti, Erkeği ve dişi. (75-Kıyamet/45.)
Atıldığı zaman Nutfe (sperm) den (Kıyamet/46.)
Kendisi, dökülen meniden bir nutfe sperm değil miydi? (Kıyamet/37.)
Sonra alaka (embriyo) oldu da(Rabbi onu) Yarattı, ona şekil verdi. (Kıyamet/38.)
Ondan iki (çifti)erkeği ve dişiyi var etti.(Kıyamet/39.)
(75-Kıyamet/31-37-39- ayetlerinde gerek erkeğin, gerek dişinin, babadan giden sperm den yaratıldığı açıkça belirtilmektedir. Çünkü Kıyamet Süresi 39-uncu ayette (mihu zamiri) nutfe ye değil, meniye gitmektedir. Eğer nutfeye gitseydi zamirin dişil olması gerekirdi. Oysa zamir erkildir.
Bu ayetlerde geçen nutfe de sperm sıvıdır. Spermle yumurtacığın karışımı olan nutfe-i emsac değildir. Demek ki erkek de dişi de babadan giden meni hayvancıklarından yaratılmaktadır. Meni hayvancığının türü, insan’ın cinsiyetini belirlemektedir. Bununla erkek ve kadın’ın, Döl sıvısı kastedilmiştir.
O, insanı sevgi ve alakadan yarattı.(96-Alak/2.)
Alak/Süresi nin, 2.inci ayetinde, ise insan’ın Alak tan Yani rahmin cidarına tutunan embriyodan yaratıldığı ifade edilmektedir.
O, (üreme organlarından) fışkıran hayat tohumları içeren basir sıvıdan yaratıldı.(86-Tarık/6.)
Omurga ile kaburga kemikleri arasında (Ki bölgeden) çıkan.86-Tarık/7 .)de anlatılan Burada anlatılan, insan’ın bel bölgesinden gelen sperm sıvıdan yaratıldığıdır.
İnsan’ın bu sıvının tamamından değil, sadece bir cüzünden yaratıldığı anlatılır. Kadın erkek birleşmesinden, meni hayvancığı, rahim kanalında yumurtayı aşılar, onunla birleşerek insan’ın kökü olan zigotu oluşturur. Zigot bölünerek üremeye başlar, çoğalır Kan pıhtısı gibi bir görünüm alır. Sonra bir çiğnem et görünümü verir. Aslında tüm programı kendisinde bulunan, bu küçük canlının önce kıkırdak kemikleri belirir, kemikler üzerine adaleler, kaslar kaplanır, sonra Allah onu bambaşka bir yaratık kâmil bağımsız bir insan haline sokar.
Bilginlerin incemelerine göre bütün hayvanlarda döllenen yumurta, döllenme aşamasından kemik oluşumu zamanına kadar birbirlerine benzer, Ancak bu aşamadan sonra varlığı belirlenir. Diğer yaratıklardan ayrı bir görünüm alır.
İşte sonra onu bambaşka bir yaratık olarak inşa ettik, cümlesi, insan’ın ancak bu kemiklere et giydirme aşamasından sonra, diğer yaratıklardan ayrı bir hüviyet kazandığı, bağımsız bir varlık haline geldiğini gösterir. Dahası, insan’ın ana rahminde üç karanlık içerisinde bulunduğu Kuran da belirtilmekte
O sizi, bir tek canlı varlıktan yaratmış, ondan da eşini meydana getirmiştir.( 39-Zümer/6.)
Bilimsel olarak bunların amniyon, koriyon ve decidua zarları olduğu dile getirilmektedir. Bu arada Yüce Allah’ın insan’a ruh üflediği veya onu bambaşka bir yaratılışın sahibi yaptığı da vurgulanmaktadır. Allah daha iyisini bilir.
Yine erkek ve dişi çiftler yaratan da kesinlikle 0’dur.(53-Necm/45.)
(Rahme) atıldığı zaman, bir meni damlasından (53-Necm/46.)
O yarattı iki (cinsi oluşturan) çifti, erkeği ve dişiyi. Atılgan nutfe (sperm)den Demek ki, ceninin erkek veya dişi olmasını belirleyen menideki nutfedir, (sperm ) Bunun seçimini yapan da yaratanın kendisidir.
İlahi kudret erkek çocuk yaratmak dilerse Erkil karakterli, Sperm yumurtacığı aşılamakla görevlendirir. Kız çocuk yaratmak dilerse dişil damgasını taşıyan meni hayvancığı bu işle görevlendirir dilediğine dişiler bahşeder, dilediğine erkekler bahşeder. Yumurtanın bölünmesiyle de ikizler oluşur. Onları çift yapar.(erkek hem dişi verir) Dilediğini de kısır yapar. Gelişmesini normal olarak tamamlayan çocuk bir süre sonra doğar.
Fakat, bu süreç içinde tramalar, beslenme bozukları, hareket ve davranış bozuklukları, ateşli hastalıklar, anneden çocuğa geçebilen hastalıklar, yakın akraba evlilikleri, kalıtsal faktörler alınan Alkol ve uyuşturucu gibi şeyler veya bazı ilaçlar ve sigara gibi sebeplerle ana rahminde çocuk olumsuz etkilenebilir ve anormal bir şekil alır yahut zihinsel ve bedensel sakatlıkları oluşabilir. Çocuk sakat doğar.
Yahut anne yumurta veya baba yeterli sperm üretemediğinden çiftler çocuk sahibi olmazlar, yani kısır olular. Elbette bütün bu oluşumlar Allah’ın genel bilgisi, genel iradesi ve yaratması çerçevesinde olmaktadır.
Bütün mesele bu oluşumların tümünün Yüce Allah’ın birer yasası olan tıbbın yahut biyolojinin yasa ve kuralları çerçevesinde olduğu gerçeğidir. Doğan çocukların durumunu elbette Allah bilmektedir. Elbette çocuk onun genel bilgisi dâhilinde oluşmakta, şekillenmekte ve dünyaya gelmektedir.
Allah her dişinin neye gebe olduğunu, rahimlerin neyi eksiltip neyi artırdığını bilir. Onun katında her şey bir ölçüye göredir. (13-Rad/8.)
46-Tarık/5-7. Bu ayet, insanın sulbla teraib arasından tazyikle atılan bir sudan yaratıldığını ifade etmektedir. Müfessirlerin genel kanısına göre, sulb, omurganın kuyruk sokumuna yakın kısmıdır. Teraib ise iki yandan en alttaki dörder kaburga kemiğidir. Bu sperm ise, cinsel birleşme sonucunda erkeğin boşalmasıdır. Veya dışarı çıkmasıdır.
DEVAM EDECEK.
Haftaya Âdem ve Havva’nın ten renkleri nasıldı?
KURAN’DAKİ İNSAN’IN YARATILIŞI HAKKINDAKİ AYETLER
Alak/2.İnsan/1-2-3) (Necm/45-46.) (Tarık/5-7.) (Hac/52) ( Sad/72) (Meryem/21-22.) (Abese/18-19-20.) (Ali-imran/33-34-59.) (Rahman/14.) (Mürsalat/22.) (Kıyamet/37-38.) ( Araf/10-11-189.) (Furkan/54.) (Hicir/26-27-28-29.) (Rum/7-11-27-54) (Nahl/4.) ( Bakara/30-31-32-33-34-35-36-37.) (Nuh/ 14-17.) (Enbiya/30-37.) (Secde/7.) ( Mümin/11.) (Mimunun/12-13-14). (Saffat/11.) ( Nisa/1) ( Zümer/6.) (Enam/2.) (Hucurat/13.) (Fatır/11.) (Necm/32.)
İNSAN HANGİ TOPRAK TÜRÜNDEN YARATILDI?
(Hac/5.) (Hicir/26-28.) (Rahman/14.) (Enam/2.) (Mimunun/12-13-14-37.) (SAFFAT/11.) İnsan tek nefesten yaratıldı.( 4-Nisa/1.)
İnsan’ın aceleci yaratılışı hakkında ki, (21-Enbiya/37. )
İnsan’ın güçsüz ve zayıf yaratılışı hakkındaki Ayet (Rum/54.)
Toplamda/28 Sure, 56 Ayet İnsan’ın yaratılışı hakkında bilgi verir.
Kaynaklar: Kısa sürelerin tefsiri Prof.Dr. Mehmet Okuyan.
İslamı okumaya nereden başlamalı kitap, Prof.Dr. İbrahim Sarmış.
Kuranı Kerim çağdaş Tefsiri Prof. Dr. Süleyman Ateş.
Yaratılış ve evrim kitabı, Hayat kitabı Kuran Meali,
Kurana göre Esma-i Hüsna kitabı, M.İslamoğlu.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: