BİLGİYİ VE OLAYLARI DOĞRU VERMEK ?

Bu kitap da İsmail’i de gündeme taşı, elbet o da doğruluk ve dürüstlük abidesiydi. Sözünde durur verdiği sözü yerine getirirdi. (19-Meryem/54)

Bilgi sahici iktidardır. Bilgi amaç değil araçtır. Bilgi ahlakı, bilgiden önceliklidir. Bilgi’nin değeri, bilenin değeri ile orantılıdır. Doğru bilgiyi vermek için, bilgi’nin aslını özünü tam vermek gerekmektedir. Bilgi’nin aslını verirken bazı detayları atlayamazsınız, O detaylar, bilginin aslını özünü teşkil ederler. Bilgiyi doğru anlatmak çok zordur, zira bilgiyi sunmak, yazmak için, çok zaman detaylı yazmak zorundasınız. Aksi takdirde bilgiyi eksik vermiş olursunuz. Eksik vermemek için yazılan yazıların çok zaman uzun olduğu görülmektedir. Bu da bazı okuyucuların sabrını zorluyor. Eksik bilgi okumak yerine sabırlı davranıp bilginin aslını öğrenmek, daha elzemdir.

 Ey okuyucu sakın ha ön yargılı davranıp sabırsızlaşma, zira sabırla okumak, en kaliteli okumaktır. Bilgi’nin kökü ve kaynağı doğru ve sağlam olanıdır. Bilgi vermek, müjde vermektir, müjdeyi alan kişinin sevinci ise, aldığı bilginin değeri ile ölçülüdür. Verilen ve yazılan bilgilerin doyurucu ve kaliteli olmasıdır, aksi taktirde beğenilmeyen ve okuyucuyu tatmin etmeyen bilgiler, okuyucuyu başka bir arayışa sevkeder. Bu da insanların size karşı olan güveni azaltır, zamanla sizin yazdığınız yazılar okunmaz olur.

Hasta olan kişi doktor’a gittiğinde meramını doğru anlatmazsa hastanın, hastalığına tesis konmasını hasta olan kişi zorlaştırır. Bilgiyi, bilme arzusu özünde insan’ın kendini bilme arzusundan gelir. Bilgi ahlakından mahrum olanın bilgiyi yanlış vermesi, Bilgi kirliliği üretir. Bilgilenmek yemek sofrasına oturmaktır, doymadan kalkmak ise sizin ara öğün yemek yiyeceğim anlamına gelir. Yazılan yazılar da doyurucu olmazsa,  Sizde bilgileri eksik alırsanız, aldığınız bilgiler kavram kargaşasına sebep olur. Olayları doğru anlatmak ahlaki göstergedir. Varlığın gösterdiğini görmek doğru bilgiyi anlatmak ise ilme dönüştürür.

Bilgiyi kimden aldığınız önemlidir. Zira bilgi suya benzer, su geçip geldiği yerin özelliklerini yansıtır.

Bilinç ve bilim ışıktan hızlıdır,  sizin verdiğiniz yanlış bilgi ise bilgi değil, bilgisizliktir, Okuyucuya saygısızlıktır.

Oysa doğru olan çekirdek bilgiyi doğru verip insanları şuurlandırmak, kitleyi iyiye şartlandırmaktır. İnsan’ın öğrendiği doğru bilgiler onun yapacağı eylemlerin istikbali, tercihlerinin temeli olurlar. İnsan, hakikati ararsa, hakikat onu arar bulur.

Âlim insan, bilgiyi bilgisini, Allah’tan ve doğrulardan koparmayandır. Âlim haddini bilmektir. İlim lokomotif, tecrübe ise onu kullanan kaptandır. Tecrübe ilmin önünde kılavuzdur.

Anlamak insanı yorar, Allah’ın bilgisi kalıcıdır. İnsan’ın bilgisi geçicidir unutur. Bilerek konuşmak fikri yönetmektir.

Allah’ın bilgisi sonsuzdur, insan’ın bilgisi sınırlıdır. En güzel bilgi ise ilim, Allah vergisidir. İman’dan kaynaklanan zan hakikate tam isabet edebilir.

İlim aklın nurudur. Akıl imanın nurudur.

Allah aklını kullanmayanları pisliğe mahkûm eder(10-YUNUS/100.)

Vahyi, önündekini özü itibarıyla) doğrulayan bir rehber ve inananlar için de bir müjde olarak Allah tan aldığı izin sayesinde indirmiştir. (2-Bakara/97.)