Her insan’ın boğulacağı bir ortamı vardır, günümüzde bu ortamlar, sanal ortamlardır. Sanal siteler rutubetli depolardır. Çürümüş bozulmuş küflü kötü kokan bataklıktır. İnsanlar bu sitelerde kendini manevi değerlerden, kişiliklerinden insanlık değerlerinden kendini soyutlar. Sanal virüs bütün benliklerini sarar, yaşadığı ortamlara da bu virüs’ü bulaştırırlar, İnsanlar ve toplumlar adeta Lut milletine döndü. İnsanlar haddini aşmanın kendi kendini nasıl yıkıma götürdüğünün örnekleri, yaşadığı ortamlarda binlerce örneği olmasına rağmen, nasıl bulaştıklarını bataklıkları görmezden gelebiliyorlar. Kendi elleriyle hayatlarını anlamsızlaştırıyorlar, hayatları bereketsiz bir hayat oluyor.

Sanal ortamlar, sanal eylemlerdir. Âdem neslinin ahlaksızlaştırma ortamlarıdır. Her bir Âdem’in beşer insan olmasıdır. Sorumsuzluğun, ahlaksızlığın, sahtekârlığın adını arkadaş olma, tanışma ortamı koymuşlar. Bu sanal ortamlarda şahsiyetsizliğin sergilendiği toplanma yerleridir.

Dünya’daki bu siteler suni ortamların adı kandırma, aldatma zırvalama siteleridir. Bu, mekânlar sunidir, gerçeği ile hiç bağdaşmaz, Hâlbuki insan kendisine ve çevresine karşı sorumludur, müdahildir, müdahil olmalıdır. Zira her sorumsuz eylemler kişiye ve çevresine zarar vermektedir. Sanal siteler işi çığrından çıkarmaktadırlar. Bu sitelerde insanlar dengesizleşiyor adeta vahşileşiyor, kontrolden çıkıyorlar. Bu insanları da kontrol etmek ise çok zorlaşıyor, bunlar birer zalim, sahtekâr ahlaksız insan oluyorlar. Böylece insanlık fıtratından da uzaklaşıyorlar. Bu insanların temel besin gıdası sanal ortamlar olmaya başladı. Siteye giren kendini mutlu hissediyor.

Zalim ahlaksız insan yaptıklarını şer’i kural haline getirir, eylemlerini söylemlerini çirkinleştirir. Bu eylemleri kendisinin hayatını ipotek eder, hayatını mahvediyorlar. Bu insanlar Sadukiyen Yahudilerine, benzemekteler, insanlık sınavlarını günaha batarak uçurumun sınırına getirerek kendilerini helak ediyorlar.

İnsanlar, insan olduğunu farkında olursalar erdemli davranışlar yaparlar, insan çirkin eylemlerden hayâ edip bu davranışlardan kaçınmalıdır. İnsanlığımız mahvoluyor insan diyeceğimiz insan, hızla azalıyor, insan nesli bozuluyor, insanlar canileşiyor güven vermeyen birer, toplum oluyoruz olduk.

Yaşadığımız şu zamanda,  ortamlarda Âdem nesli, insan arıyoruz fakat bulmak o kadar zor ki, dağ’da taşta altın aramak gibi, bulmakta çok zor. Bilmem bozulan insan neslini nasıl düzeltiriz. Bir fikri olan varsa ne olur anlatsın.  İnsanlığımızı benliğimizi, şahsiyetimizi, insanlık genlerimizi kurtaralım. Daha fazla insan neslinin bozulmasın müsaade etmeyelim.

Siz sahip olduğunuz tüm güzellikleri bu dünya hayatında tükettiniz ve onları kısa vadeli bir hazza dönüştürdünüz. Artık Bugün yeryüzünde haksız yere küstahça böbürlendiğiniz ve yoldan çıktığınız için kırıcı bir cezaya çarptırılacaksınız. (46-Ahkaf/20.)

Ne gök ağladı onlara ne de, yer ve ne de cezaları ertelendi. (44-Duhan/2