Peygamberimiz hicretten sonra hem savunma, hem de savunma gayesine bağlı olarak Taarruz savaşı yapmışlardır.

ARTIK inkâr da direnip onu dayatanlar la savaşta karşılaştığınızda, hemen boyunlarına vurun, Nihayet kızışmış bir savaşın sonuna dayandığınızda durmayın kalanların ipini sıkı bağlayın. Fakat daha sonra ya bir lütuf olarak karşılıksız, yâda bir fidye karşılığı serbest bırakın ki savaş tüm ağır sonuçlarıyla ortadan kalksın, böyle yapın Ve eğer Allah dileseydi onların hakkından bizzat gelirdi, fakat bunu yapmadı ki sizi birbirinizle sınayabilsin. Allah yolunda öldürülenlere gelince, evet Allah onların yaptıklarını zayi etmeyecektir.

(47- Muhammet/4)

BEDİR, UHUD, HENDEK savaşları ve daha birçok seriye savunma savaşı ise de Mekke’nin fethi taarruz savaşıdır. Kuran’ın savaş hakkındaki emirleri açıktır. Şu var ki İslam, savaştan gayesi adi menfaat sağlamak toprak kazanmak, insanı öldürmek değil, Allah’tan gelen hidayet nurunun insanların kalplerinin aydınlanmasına engel olan perdeleri yırtmaktır. Cihat’tan maksat insanlara gönüllerince inanma ve yaşama özgürlüğünü sağlamaktır. Yoksa kimseyi zorla Din’e sokmak değildir.

 Çünkü Allah indinde Yegâne doğal Din olarak bildirilen İslam’da,

Rabbimiz bizi, Rabbimize iman edin diye imana çağıran bir davetçi duyduk ve hemen iman ettik.( 3-Ali-imran/193.) ayetinde hiç bir surette zor kullanılmayacağı da prensip olarak belirtilmiştir.

Zorlama dinde yoktur.(Bakara/256.) ayetinde Cihat’tan güdülen amaç insan’ın hem kendi nefsini hem de bütün insanlığın, sapıklıktan kurtarıp, dünya ve ahiret mutluluğuna ulaştırmaktır.

Bakınız İslam’ın gayesi ne güzeldir. Ne yücedir ki Müslüman kendi tattığı mutluluktan başkalarının da tatmasını istiyor.

Bu mutluluğu tatmayı düşünen ve buna serbestçe karar verecek olanlara karşı koyacak engelleri ortadan kaldırmaya çalışıyor. Her kez özgürlük içinde düşünme gönlünce inanma hürriyetine götürüyor, Yoksa kimseyi zorla din’e sokmuyor.

Cıhad vahdet ve tevhit içindir. İnsanların gönüllerine ve kafalarına ellerini uzatan despot elleri kırmak, zulmü dünya yüzünden silmek içindir.

İktidarın gerçek kaynağı Allah’tır, kaynağına yabancılaşan iktidar Nemrud’lar üretir. İslam dinine cihat’ı savaşmak gibi, sokanlar ve kendi sülfü görüşleriyle bu insanlara cürüm işleten, yanlış kurtuluş tasavvurunun temelinde yanlış hayat tasavvuru olan, Şeyhler, Efendiler, Mollalar toplasak bu canilerin karşısına çıkarsak cepheye giderler mi acaba?

 

Kaynak: M.İslamoğlu İslam nedir kitabı, Prof.Dr. İbrahim Sarmış İslamı okumaya nereden başlamalı kitabı.