Hz İsa kendini bütün insanlık adına asılarak kurban etmiştir. Hz İsa kendi kanını akıtarak insanları günahtan kurtarmış, arındırmıştır. Ve kendisini de kurban ettiği için kurban kesmezler. Ayrıca Hıristiyanlar Hz. İsa tanrının kuzusu, tanrının oğlu kendisini insanlık adına kurban ettiği için bizim ayrıca yeniden bir kurban kesmemize gerek yoktur.

Hz İsa’nın son yediği yemeği ekmek ve suyu, Hıristiyanlar kiliseler de, ekmek ve şarap içerek ayin yaparlar kutlarlar. Ekmek İsa’nın eti, şarap ise kanıdır derler. Hz İsa kendini bütün Hıristiyanlar için adamıştır, adak etmiştir derler. Hıristiyanlar bundan dolayı kurban kesmezler. Ekmek şarap törenlerini de kanlı kurban bayramı ibadeti olarak kutlarlar.

Hıristiyanlar sünnet de olmazlar, onun yerine vaktis olurlar. Bunu da sünnet olarak kabul ederler.

Eski tarihlerde insan’ın da kurban edilmesinden söz etmektedirler. Hatta bu uygulamayı M.Ö 10.000 yıllarına tekabül eder. Nitekim Moğolların atalarının ruhlarına insan kurban ettikleri bilinmektedir. Mısır, Cermen ve Yunan geleneğinde de kurban etme âdeti vardı.

Amerika da Aztekler kurbanlarını genelde askerlerden ve çocuklardan seçerlerdi. Batı Afrika da İbolar çocuklarını kurban ettikten sonra kendileri yerlerdi. Kartacalılar ve Finikeliler ateşten geçirilen çocuk kurban’ının anne ve babanın bedeli olduğuna inanırlardı.

İslam da ise kurban takva olarak anılır ve kesilir. Törenle eğlence ile kutlanmaz. Her insan’ın bir İsmail’i vardır. Onu kurban etmek teslimiyettir. Kurban ibadeti benliğimizde en çok değerli varlığımızı Allah yolunda katkıları olan bir ibadettir. Hayvanları kurban etmek vahşet değildir, olmaması gereken bazı hareketlerden dolayı vahşet olarak görüyorlar.

Kurban keserken hayvana eza, cefa, eziyet etmeden kesmek gerekir. Kurban edilen hayvanı eziyet edilen hayvan olarak değil de, bizzat kurbanla şereflenen hayvandır. Eğer hayvan kesmek vahşetse dünya’da her gün yüz binlerce hayvan kesiliyor ve sizde pirzolasını kıymasını bifteğini yiyorsunuz. Bu vahşet olmuyor da, kurban kesmek vahşet sayılıyor. Bunlar tam bir gezi parkı eylemcilerine benziyorlar.

Kaynaklar: (İbrahim i okuyuş kitabı Ahmet Baydar, Marmara ilahiyat fakültesi dekanı Prof dr Şinasi Gündüz, Mustafa İslam Oğlu.