Hz. PEYGAMBER’İN ÜMMET’İNE İKAZI, CUMA GÜNÜNÜ ZAYİ ETMEYİNİZ.
Yayınlanma :
03.12.2015 09:15
Cuma suresinin inişine sebep olan olay şöyle gelişmiştir.
Hz Peygamber Cuma günü namaz’dan sonra hutbe okurken, uzun süredir beklenen kervan’ın Cuma saatinde gelmesidir. Ve kervan’ın geldiğini gören Medine, halkı diğer insanlara bu haber vermek için def çalarak duyurmuşlardır. Bu haberi duyan cami’deki cemaatin de temel ihtiyaçlarını gidermek için Hutbe’yi dinlemeden kervana gitmişlerdir. Hz. Peygamber hutbedeyken, üç beş kişi ile baş başa bırakılmıştır. Mescit’te sadece beş kişinin kaldığı rivayet edilmektedir, diğerlerinin hepsi kervana gitmiştir.
Cuma süresinin birinci ayetindeki ifade aynen şöyledir.
Siz ey iman edenler Cuma günü kâinattaki bütün varlıklar Allah’ı sessiz zikrederler, siz onların sesini duyamazsınız ben duyarım. Siz de onlarla beraber Cuma günü Allah’ı anma saati de hep beraber Allah’ın zikrine iştirak edin Allah’ı beraberce anın ve yeryüzüne dağılın,
GÖKLER’DE olanlar da, yerde alanlarda mutlak otorite sahibi, mukaddes, her işinde mükemmel ve her hükmünde tam isabet sahibi Allah için hareket ederler. Cuma/1.
TEVRAT’I taşıma sorumluluğu kendilerine verilip de sorumluluğunun gereğini yerine getirmeyenlerin durumu, kitaplar yüklenmiş fakat sırtındakinin değerinden bihaber olan eşeğin durumu gibidir. Allah’ın ayetlerini yalanlayan toplumun temsil ettiği şey ne kötüdür. Ve Allah zalim bir topluma rehberliğini asla bahşetmez. Cuma/5-
SİZ ey iman edenler, Cuma günü namaza çağrıldığınızda, alış verişi keserek Allah’ın öğüdüne koşun. Eğer hayır ile çıkar arasındaki farkı bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. Cuma/9.
Ve namaz kılındığı zaman da, artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfünden payınıza düşeni talep edin, Ama Allah’ı hiç hatırdan çıkarmayın ki, ebedi mutluluğa ulaşabilesiniz. Cuma/10.
Ama onlar bir ticari menfaat veya bir eğlence gördüklerinde, hemen ona doğru koşarak seni konuşurken ayakta öyle bir başına bırakıverdiler, De ki Allah katında bulunan, eğlenceden de ticari menfaatten de daha hayırlıdır. Zira Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır. Cuma/11.
Cuma günü Camiye erken gelerek Allah’ı içinizden ezan vaktine kadar, sessizce zikredin Kâinatın korasına sizde katılın, Ezan okununca da namaz sesli bir zikirdir. Kâinatın zikrine bu seferde sesli katılmış olursunuz, böylece hem sessiz zikir, hem de sesli zikir yapmış olusunuz.
Bu iki zikri yapan insanlar yeryüzüne dağılsın rızkını arasın, rızkını ararken de Allah’ı bolca zikretsin ki kazancınızın bereketi artsın. Helal rızık verenlerin en hayırlısı Yüce Allah’tır. Cuma süresinin ana teması, Müslümanlara Yahudileşmekten sakının mesajıdır. Ve müminlere saf disiplinini kazandırmak için onları Cuma’da cem olup toplanmanın gerekliliği bir kez daha anlatılmaktadır. Tevrat’ı taşıma ve yaşama sorumluluğu kendilerine verilip de onun sorumluluğunu yerine getirmeyen Yahudilerin durumu kitap yüklü eşeklere benzetilir. Kuran’a, da buna benzer muameleyi yapacak olanlara da bu ayet bir uyarıdır.
Kitapların en yücesine kavuştuktan sonra, onu gıcır kitap yapan duvara asan müminlerde, Kitaba gitmeyip vahiy anlatmayan hocalara da ne demeli. Ellerinde Hz peygamberin yirmi üç yılda tebliğ ettiği, Kuran bırakıp da, Hz peygamberin tebliğ ettiği vahiy yerine, Din adına yazılmış din tüccarlarının kitaplarını, ümmete vahiy gibi anlatmaları, Yahudilikten de beterdir.
Yahudiler kitap yüklü eşekler, bizim hocalarda kitabı hiç bilmeyen insanlar gibidirler. Rızkınızı helal yoldan arayın, yan gelip yatmayın, cuma gününü tatil sanmayın. Cuma günü müminlerin haftalık içtimasıdır ona katılmak maddi hiçbir getiriye feda edilemez. Ve edilemeyeceğini gerektiğini vurgulanır.
Yahudilerin cumartesi hilesinin altında yatan ticaret hastalığına sakın ha, siz de bulaşmayın Sizde Yahudiler, gibi Cuma gününü ticarete feda etmeyin demektedir. Ümmet’i Muhammed, e ayrıca, şu mesaj da verilmektedir. Kuran’ı Taşıma sorumluluğu size de verilmiştir.
Bu sorumluluğu Kuran’ın sadece sayfalarını elinizde, evinizde, dolabınızda, kitaplığınızda taşıyarak yerine getirmiş olmazsınız. Bu sorumluluğu Kuran’ın lafızlarını ezberleyerek de yerine getirmiş olamazsınız. Bu sorumluluğu Kuran’ı altın yaldızlarla yazıp, evlerinizin duvarlarını süsleyerek yerine getirmiş olamazsınız. Kuran’ı güzel sesinizle okuyup ağlatmakta sorumluluğunuzu yerine getirmiş olmazsınız. Bu sorumluluğu yerine getirmenin en büyük şartı Kuran’ı hayata taşımak ve Kuran’la yaşamaktır.
Bunun da olmazsa olmaz şartı Kuran’ı anlamaktır. Eğer böyle yapmazsanız İsrail oğullarının Tevrat’a yaptığını siz de Kuran’ a yapmış olursunuz. Rızık verenlerin en hayırlısı Allah’tır. Rızkı başka yerlerde aramak ise Allah, a güvensizliktir. Oysa inanmanın ahlaki karşılığı güvendir. Cuma ilahi bir içtimadır.
Hz peygamber onu güneşin üzerine doğduğu haftanın en hayırlı günü olarak tescil etmiştir. Ogün duaların icabet saati vardır, O An Allah’a en yakın ve yürekten yaptığınız dualardır. Cuma beş vakit namaza ilave bir namaz değildir. Cuma gününe özel bir namazdır. Öğle namazı yerine kılınan özel bir namazdır. Onun için iki rekât kılınır, okunan hutbede diğer iki rekâtına ilavedir. Hutbe dinlemekte farz kılınmıştır.
Cuma günü hayrı terk ederek, yarar ve hazza koşarsanız, yarar ve haz hayırsızlaşır. Bunun içindir ki Cuma gününün kadir kıymetini bilin. Cuma vakti Allah Resulünü hutbe verirken camide bir avuç cemaatle bırakıp kervana koşan cemaate uyarıdır. Hz Peygamber bu olay üzerine şöyle buyurmuştur. Bundan böyle yoksulluktan korkmuyorum, fakat asıl sizin tıpkı sizden öncekiler gibi dünya’ya abanmanızdan, onların mal yarıştırdığı gibi sizinde mal yarıştırmanızdan, onların düşkün olduğu gibi sizin de dünya ya düşkün olmanızdan korkuyorum. Allah Resulü eğer mescitte kimse kalmasaydı şu vadiyi ateş seli basardı buyurmuştur.
CUMA Günü hutbede okunan ayetin meali:
Gerçek şu ki Allah adaleti anneye babaya yakın akrabaya karşı iyilik yapmayı cömert davranmayı emredip utanç verici kötü işleri ve azgınlığı yasaklar. Böylece tekrar-tekrar size öğüt veriyor. Belki aklınızda tutarsınız diye. Nahl/90.
CUMA: Müslümanlara peygamberliğin on üçüncü yılında farz kılındı. Hz. peygamberimiz zamanın da Cuma günü tek ezan okunurdu. Hutbe ise Cuma namazı kılındıktan sonra okunurdu. İki ezan Hz. Osman zamanın da konmuştur. Emevi halifeleri hutbeyi Cuma namazından evvel okuttular günümüzde camilerde
Cuma gününün vaktini kıymetini ve değerini bilmeyen, şuursuzca rüzgârın getirdiği boş poşet gibi, namaza giden gelen, ezan okunana kadar kışın güneşli havada güneş’te güneşlenen, yazın da gölgede boş-boş oturup gevezelik, edenlere ve bizim şu cami imamlarına ne demeli, onların da cemaatten pek farkı yok. Cuma gününe değer verecek ona kıymet katacak, Cuma gününün faziletini anlayacak, anlatacak. İmamlara ve cemaate, çok ama çok ihtiyacımız var.

Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: