İLK İNSAN VE YARATILIŞI
Yayınlanma :
27.11.2017 10:36
Allah insanı niçin yarattı:
1-İnsanın kendisine kul olması için yarattı.
Ben görünür görünmez, bilinir bilinmez varlıkları, bana kulluk etsin diye yarattım.(51-Zariyat/56.)
2-Allah’ın rahmetinin bir tecellisidir.
Ey insanlar) Doğrusu sizi yeryüzüne yerleştirdik. Ve orada geçiminizi sağlayacak bir ortam hazırladık. (Bu gerçeğe rahmen)şükredenleriniz ne kadar da azdır. (7-Araf/10.)
3-İnsanı imtihan etmek için.
Allah insan’ı niçin yarattı, O ölümü ve hayatı, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için yaratmıştır. (67-Mülk/2.)
4-İnsanın Allah’a dua etmesi için.
Ve Rabbiniz şöyle buyurur, bana dua edin ki ben de kabul edeyim. 40-Mümin/60.
İlk insan nasıl yaratılmıştır? Kuran’da insan’ın yaratılışına ilişkin ayetler, bir yap-bozun parçaları gibi farklı sürelere dağılmış halde bulunur. Bunları anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde yerlerine yerleştirmek, onu okuyanın ilmi birikimine, fikri emeğine, düşünce kapasitesine ve kavrayış yeteneğine bırakılmıştır.
1-OKU yaratan Rabbin adına,
2- O insanı sevgi ve alakadan yarattı.
3- Oku Zira rabbin sonsuz kerem sahibidir.
4- O insana bilgiyi kalemle kaydetmeyi öğretti O insana bilmediklerini öğretti.
6-EVET evet insan mutlaka azar.
7-Hele kendi kendine yettiğini sandığında.
8-Ne ki insanın Rabbine dönüşü muhakkaktır. (96-Alak/ süresi.)
Doğrusu biz Âdemoğlunu üstün ve şerefli kıldık.(17-İsra/70.)
Doğrusu biz insanı en güzel kıvamda yaratmış sonra onu başlangıç Noktasının en dibine döndürmüşüzdür. (95-Tin/4-5.)
İnsan’ın canı dokunulmazdır. Cinayet işleyen veya yeryüzünde fesat çıkaran hariç, eğer bir kimse bir insan’ı öldürürse, bütün insanlığı öldürmüş gibi olur. Dahası bir kimse bir hayat kurtarırsa, bütün insanlığı kurtarmış gibi olur. (5-Maide/32. )
O insan’ı bir damlacık atık sudan yaratmıştır. Fakat o da ne o sonun da bilinçli biçimde Allah’a karşı kendini savunan biri olup çıkar. (16-Nahl/4.)
İlk önce topraktan yaratılan insanın şahsiyetini tanıyalım:
Sperm veya zigot ile başlayan insanlaşmayla sonuçlanan, hayat yolculuğunun Allah’a izafe edilmesi, bütün bu sürecin yasalarını koyanın Allah olduğuna bir atıftır. Burada hem insan’ın taşıdığı isyan, edebilen ve kendini savunabilen, bir özne olma yeteneğine hem de, kendisini bu donanımla yaratan Rabbine karşı kullanabilme imkânına delalet eder.
(16-Nahl/4.) Bu ayette ise tabiattan daha mükemmel yaratılan insanın sadece dış dünyasını değil, iç dünyasını ve kendisini özne kılan, öz yeteneklerini de istismar edip amacına aykırı kullanabileceği dile getiriyor. Akıl terbiyesinden geçmemiş insan, inatçı bir katır gibidir. Aklını terbiye eden insan yarışa giden atlar gibi şahlanır. İnsan’lar iman’a karşı güç gösterirler. Söze karşı kaba kuvvet, davete karşı şiddet, küfürde inat ederler.
Kendi iç ve dış güzelliklerini bozarlar. Fakat İnsan Allah’ın umududur. İnsan, kâinat ağacının muhteşem meyvesidir. Asıl keramet insan olmaktır. İnsan Allah’ın şaheseridir.
Allah şaheserini yaratıp onu bir kenara atmış olamaz. İnsan dünya’nın kalfası hayatın ustasıdır İnsan kâinatın kalbine nazil olmuş fiili bir vahiydir. İnsan vahyin sebebi nüzulüdür.
İnsan bir şey değildir İnsan pek çok şeydir. Âdem Âdemoğlu demektir.
(Ey insanlar) Doğrusu sizi yeryüzüne yerleştirdik. Ve orada geçiminizi sağlayacak bir ortam hazırladık. (Bu gerçeğe rahmen)şükredenleriniz ne kadar da azdır. (7-Araf/10.)
Doğrusu sizi yarattık, sonra sizi biçimlendirdik, ardından meleklere dedik ki, Âdemoğlu lehine emre amade olun. Hemen emre amade oldular, İblis hariç. O emre amade olanlar arasında yer almadı. (7-Araf/11.)
İnsan demek noksan demektir? İnsan, insan’ın hem cenneti hem cehennemidir. İnsan mükemmel olmadığı için, hiçbir işi de mükemmel değildir. Mükemmeliyetçilik bir Şeytan tuzağıdır. İnsan’ın atasını Şeytan bu vaatle aldatmıştır. İnsan noksandır, noksan olduğunu bilmeyen kâmil olamaz. Kamil insan, mükemmel olmadığını bilen insan’dır.
İnsan özü itibarıyla iyidir, tasarlamadan iyilik yapabilir, insan tasarlamadan kötülük yapamaz. İnsan nefsinin süvarisi olmazsa, nefsinin atı olmakla cezalandırılır.
İnsan her şeyin ölçüsüdür demek, Hiçbir ölçü yoktur demekle eş anlamlıdır. İnsan’ın atığı yoktur. Hiç kimse her işe yaramaz, fakat herkes mutlaka bir işe yarar. İnsan isyan edemeseydi ahlaki sorumluluk geliştiremezdi. İnsanoğlu, değer üretmek için tüketim cennetinden çıkarıldı. İnsan günahkâr doğmaz, fakat Allah’a borçlu doğar. Borç insan’ın Allah’a kulluk borcudur. Allah’ın kuldan istediği, borcunu ödemesi değil, bu mümkün değildir. Kulun borçlu olduğunu itiraf etmesidir. Allah’a sorumluluk borçlu olduğunu itiraf eden borcunu ödemiş sayılır. Üstüne bir de ödül alacaktır. O da cennettir.
İnsan kendi kendine yetmez, kendi kendine yettiğini zannettiğinde mutlaka azar. Kul kusursuz olmaz, Çok iş yapan çok hata yapar. Aslolan kasıtlı yapmamak, hatada ısrar etmemek ve hain olmamaktır. İyi insan hatasız olan değil, hatası sayılabilendir. En büyük israf, insan’ın kendi kendisini harcamasıdır.
Şu muhteşem ayet onu hatırlatır.
Ama gel gör ki insan zaman sermayesini Allaha isyanla harcamayı sürdürür durur. (75-Kıyamet/5.)
İnsan, Allah için vazgeçilmez değildir. Fakat Allah insan için vazgeçilmezdir. İnsan’ın biricik olma ve meleklerden üstün olduğu kendi iddiasıdır.
Aşağıdaki şu ayet insanın bu iddiasın yalanlar
Ama doğrusu Biz Âdemoğluna kat -kat ikram ederek onu üstün ve şerefli kıldık. Karada ve denizde onlara Ulaşım imkânı sağladık. Temiz ve helal besinlerle onları rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün tuttuk. (17-İsra/70.)
Yokluktan varlığa getirerek, varlık içinde can vererek, canlılar içinde ruh üfleyerek, üflenen ruhun içinde akıl ve irade vererek.
O akıl ve iradeye yol haritası olan peygamberler ve vahiy göndererek. Bunların hepsi Allah’ın insan’a ikramı olup bitmiş bir ikram da değil, süren ve katlanarak artan bir ikramdır.
Bu nedenledir ki âdemoğlunun Rabbine Yapancılaşması tek kat bir küfür değil, Doğrusu Biz bu Kuran’da (hakikati)insanlara her tür dolaylı anlatım tarzını kullanarak farklı açılardan açıklamışızdır. Buna rahmen insanların çoğunun yüz çevirmesi, kat be kat nam körlükten başka bir şey değildir. (İsra/süresi/89
Gökleri ve yeri yaratan Allah’ın onları kendi suretleri üzere yeniden yaratacak güce sahip olduğunu, yine onlar için bir gün sona geleceğinde hiçbir kuşku bulunmayan sınırlı bir süre takdir etmiş bulunduğunu nasıl görmezler. Fakat şu da var ki zalimler, zirvesine ulaştıktan nankörlükten başka her iyi şeyden yüz çevirirler.(17-İsra/99.)
Yukarıdaki ayetlerinde olduğu gibi kat-kat küfürdür. Bu son cümle insan’ın meleklerden ve yaratılmışların en üstünü ve biriciği olduğu tezini zayıflatmaktadır. O yaratılmışların birçoğundan üstün kılınmıştır. Tümünden değil. Kâinat insan için fazla büyüktür. İnsan ruh üflenmeden önce beşer idi, ruh üflenince insan oldu. Kuran insan olma vasfıyla donatılan ilk halkaya Âdem ismini vermiştir. Zira beşer üflenen ruh sayesinde insan olmuştur.
Beşere ruh üflenmeseydi, insan olmaz, olsa-olsa hayvanlar dünyasının seçkin bir üyesi olurdu. Melekler beşere değil, ruh üflenen insan’a secde ile Emrelundular. Bir hareketin istikbali, insan’a verdiği emek ve değere bağlıdır. İnsan’ı taşımak, dağları taşımaktan zordur.
İnsan hakkını savunmak için insan olmak yeterlidir. İnsan eylemleri pirince benzer, bazen pirincin taşını seçersiniz, bazen de taşın pirincini, Mahlûkatın en şereflisi olan insan’ın kendisine kul olacağı tek varlık, mevcudatın en şereflisi olan Allah’tır.
Kuran en çok Allah’tan söz etse de, Kuran’ın konusu Allah değil, insandır. Allah insan’ın emrine verdiği şeyler için yasalar koysun da, kendine amade kıldığı insan için yasalar koymasın mı? İnsan asıl görünmeyen tarafıyla insan’dır. İnsan’ı köpekler tarif etseydi. Muhtemelen bir pantolon, kemik, birde gömlek, et diyeceklerdi. Allah insan’ın değerini bilir. İnsan kendi değerini bilsin yeter. Kendisine yabancılaşan insan’ın yapamayacağı hiçbir kötülük yoktur.
Bir sineği yaratmaktan aciz olan insan’ın ilahlık taslaması sizin zorunuza gitmiyor mu? Endüstriyel mamullerin atığı olur, fakat insan’ın atığı olmaz. Bir kişiden ne çıkar deme, her âdem bir âlemdir. İnsanlar ormanlar gibidir.
Kimisi mobilyalık, kimisi kerestelik, kimisi odunluktur. Asıl olan mobilyalık olanı odun diye yakmamak, odunluk olanı mobilya yapmamaktır. Şu insanoğlu ne gariptir. Kocaman dağları taşırda, bir çakıl taşına takılır. Midyenin bağrına düşen kum inci olur da, Allah’ın kudret eli değen çamur, kâinat incisi olmaz mı? İnsan din için değil din insan içindir. İnsan olarak görevimiz. Yeryüzünün yaratılış amacımıza uygun bir hayatı inşa etmektir. İnsan’ın yeryüzündeki amacı ne melekliktir ne şeytanlıktır.
Hatasıyla ve kusuruyla insanlıktır. Hayata bir nizam ve intizam koyan Allah kâinat ağacının en soylu meyvesi olan insan’ı başıboş bırakır mı? Ne ile tatmin olduğunuzu söyleyin, size kim olduğunuzu söyleyeyim. Yüz insan’ın logosudur. Şu insanoğlu ne garip varlık, hafıza kaybına uğrayan ferde deli diyor, da hafıza kaybına uğrayan, topluma aynı şeyi demiyor. Ey insan sen seni unutsan da Allah seni unutmaz. Bir insan, canının istediğini yapmaya başladığında, o insanı kimse özgürleştiremez.
İnsan Kendini gözetleyen bir varlıktır. Bilakis insan kendi benliğine şahittir. Türlü mazeretler ortaya koymuş olsa bile. (75-Kıyamet/14-15.)
İnsan namkördür ki gerçekten de insanoğlu Rabbine karşı çok nankördür. Üstelik insan’ın kendisi de buna şahittir. Zira o servete pek tutkundur.(100-Adiyad/6-8.)
İnsanın bir yaratılış amacı vardır. Şimdi bizim sizi boş yere ve amaçsız yarattığımızı, dahası hesap vermek için, bize döndürülmeyeceğinizi sanıyorsunuz öyle mi (23-Muminun/115.)
Allah insan’ı niçin yarattı, O ölümü ve hayatı, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için yaratmıştır. (67-Mülk/2.)
İnsan’ın kaderi kendi çabasına bağlıdır. Ve biz her bir insan’ın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık. Nitekim kıyamet günü onun önüne, her şeyi kayıtlı bulacağı bir sicil koyacak ve diyeceğiz ki oku sicilini, bugün kendi hesabını görmek için sen sana yetersin.(17-İsra/13-14.)
DEVAM EDECEK.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: