Bundan, dolayı biz İsrail oğullarına şöyle vah yetmiştik. Cinayet işleyen veya yeryüzünde fesat çıkaran hariç, Kim bir cana kıyarsa bütün insanlığı öldürmüş gibi olur Dahası kim bir hayat kurtarırsa bütün insanlığı kurtarmış gibi olur, Elçilerimiz onlara hakikatin tüm delilleriyle gelmiştir. Fakat daha sonra onların çoğu yeryüzünde her türlü taşkınlığı yaydılar.(5-Maide/32)
Ve onlara Âdem in iki oğlunun kıssasını da anlat. İkisi de Allaha birer kurban sunmuşlardı, birin ki kabul edilmişti, Bunun üzerine o diğeri demişti ki çaresi yok seni öldüreceğim. Öteki cevap vermişti, Allah yalnızca sorumlu davrananların kurbanını kabul eder. (5-Maide/27)
Dilerim hem benim günahımı hem de benden dolayı kazandığın günahı yüklenirsin. Ve böylece cehennemin, yolunu tutarsın. Zaten zalimlerin cezası da budur.(5-Maide/29)
1-Adam öldürmek; Allah’ın şaheserini insan’ı öldürmüş, yaratıcının hakkına girmiştir.
2- İnsanlığın bir parçasını öldürmekle, insanlığın hakkına girmiştir.
3- Kendi türünü haksız yere kasten öldürmekle, kendi türü için zararlı bir varlığa dönüştüğünü göstermiş ve kendisine zulmetmiştir.
İslam, insan hayatına en yüksek değeri biçmekle birlikte, bu değere saldıranlar karşısında, insanı savunmasızda bırakmaz. İslam saldırgana karşı savaşılmasına da izin verir.
Yardımlaşarak birini öldürenlerin hepsinin kısas olarak öldürülmesi:Yardımlaşarak birini öldürenler, Hz Ömer’in kısas olarak öldürülmesi de dinde güzel bidat olabileceğine delil gösterilmiştir.
Oysa şeriatta uygulamanın bu şekilde olması gerektiğini gösteren bir delil yoksa da, bu uygulama suçsuz olan birinin haksız yere nitelikli örgütlü bir cinayet suçu ile öldürülmesine karşılık kısas olarak öldürenlerin öldürülmesini gerektiren maslahata kamu yararına uygun bir uygulamasıdır.
Çünkü bu kişiyi öldüren birden fazla kişinin öldürülmemesi, kısasın uygulanmasını önlemek için istismar edilebilir ve öldürmeye araç yapılabilir. Yani tek başına öldüren kişinin kısas olarak öldürülmesinin önüne geçmek için birden çok kişi işbirliği yaparak şeriatın hükmüne karşı hile-i şeytaniye yoluna gidebilir. Onun için hepsine kısas uygulamak kanundan kaçma hilesinin önüne geçmenin ve canların korunması genel yararının gerektirdiği bir uygulamadır. Çünkü dinin hedeflerine ve temel ilkelerine uygun olan bir içtihattır. Nitekim hırsızlık, gasp, soygun, öldürme, tecavüz gibi suçların arttığı laik seküler ülkelerde yönetimler örgütlü olarak işlenen nitelikli suçlar için ağırlaştırıcı hükümler getirmekte ve suçları ağır cezalarda cezalandırmaktadırlar.
Tarih’te bunun muşahas bir örneği vardır. Hz Osman’ın şehit edilmesi örgütlü ve nitelikli bir cinayetti. Hz. Ali, Hz. Osman’ın, katillerine bu hükmü uygulasaydı, kendisini de halifelikten eden olaylar meydana gelmeyecekti.
İslam’ın bütün bir insanlığın tüm zamanlar ve zeminlerde değişmez değerleri insan’lık ve ona verilen değerin ifadesidir. İslam da adam öldürmenin cezası nedir:
İslam da bir insan’ı haksız yere kasten öldürmenin cezası iki türlüdür. Biri Allah’ın hakkına tecavüz olduğu için bir diğeri ise ahiretteki cezası,( 4-Nisa/93)
Diğeri kul hakkına tecavüz olduğu için Dünya’daki cezası cinayete eşdeğer bir karşılık olarak (kısas) ölümüdür.
2-Bakara/178. Fakat ölen kimsenin mağdur olmuş yakınları dilerlerse onu affetme yetkisine sahiptirler.
Bakara/178. İslam’da en ağır dünyevi ceza, bir insanı suçsuz yere kasten öldürene verilen ölüm cezasıdır. Ölüm cezası infazı durumunda geri dönüşü olmayan bir ceza olduğu için, kuşkulu hallerde düşünülmesini Allah Rasulü nün talimatıdır.
Yaşadığımız şu ortamda bilhassa İslam ülkeleri coğrafyasında, insan, öldürmek neredeyse imam’ın bir şartı haline geldi, Ölende öldürende Ahmet. Mehmet, Ali, Hasan, Hüseyin, Osman vesair isimli aynı, din’i inancı paylaşan insanlar.
DEAŞ ve bunun gibi diğer örgütler, Masum ve mazlum insanları öldüren, bu cani insanları nasıl yetiştiriliyor. Din’ini, meshep, meşrep, tarikat, cemaat’ten ibaret sanan ve kendilerini din’in jandarması olduğunu ilan eden Moğol kılıklı cani insanlar, tarikat ve cemaatlerin başında bulunan şeyhler, efendiler bu cani çakalları, kendi çıkarları için, yetiştiriyorlar ve istedikleri gibi kullanıyorlar. Tarikat ve Cemaatlerin iki yüzü vardır, birinci yüzü saclı, sakallı, cübbeli dindar görünümlü paralel sahte dinciler. İkinci yüzleri ise daha vahim, kendinden olmayanları hayat hakkı tanımayan tapınak şövalyeleri gibiler.
Ey cani katiller, siz mezhebiniz adına, cemaatiniz adına, İslam devleti kurmak için cihat ettiğini zannedenler, düzenli bir ordusu bile olmayan, İslam ülkeleri ve aşiretlerle savaşanlar, her türlü katliamı yapanlar, İslam, din’ini dünyaya hâkim olacakmış, sen hangi İslam devleti kuracaksın, hangi İslam din’ini anlatacaksın. Savaş cephesinde esir düşen veya esir alınan askerlerin bile öldürülmesi yasakken, sen kalleşçe pusu kuracaksın, İslam ülkeleri ve diğer ülkelerin askerlerini kaçıracaksın, sonrada bu savunmasız askerleri din adına, öldüreceksin, sen bu halinle katil Esad, katil İran, katil İsrail, katil Amerika ve diğerlerinden farkın ne
İslam ülkelerinin bölük pörçük olmalarının nedeni mezhep, meşrep, tarikat, cemaatlerdir. Geçmiş tarihimizde bunun muşahas örnekleri vardır. 7. yüz yılından itibaren, Arap emevi devleti, Hz. Peygamberin kurduğu asrı sadet döneminin, önce çatısını sonra temellerini sökerek, Kuran insanların elinden, alındı, mezhep ve hadislerle insanları paralel din’e yönlendirildi. Din bozulunca, mezhepler doğmuştur. Mezheplerin içindeki bölünmelerden tarikatlar doğdu, tarikatların içindeki bölünmelerden cemaatler doğdu, cemaatlerin içindeki bölünmelerden de bireysel teröristler çıktı. Bu teröristlerden binlercesi de aramızda yaşamaktadır. Tarikat ve cemaatler, yaşadıkları ülkelerde birer gizli haber alma örgütleri haline geldiler. Menfaatleri ellerinden alınmaya başlayınca da başlarlar bozgunculuğa.
Hiçbir peygamber kurtarıcı olarak gelmediği halde, İnsanlar şimdi peygamberlerin getirdiği vahyi bıraktılar, kurtarıcı olarak gördükleri, şeyh ve efendilerini kurtarıcı olarak onlara inandılar, zira insanlara doğru dini anlatmazsanız, şeyh’lerin efendilerin hocaların her söylediği onlar için din, sayılıyor ve öylede anlaşılıyor.
Tarikat ve cemaatlerin yetiştirdiği cani katiller, kendilerini, birer kurtarıcı Allah adına, din adına cihat ettiğini iddia ediyorlar. Yazıklar olsun, sizlere ve sizin, gibiler yaptığınız vahşetle İslam din’ine verdiğiniz zarardan dolayı, İslam, ülkelerinde yaşayan, mazlum ve masum insanların laneti üzerinize olsun. Bu canilere katillerine kimler inanır ki, ancak insanları korkutuyorlar.
Biliniz’ki Allah yolunda savaşan öldüren ve öldürülen, müminlerden Allah onların canlarını mallarını satın almıştır. Hem de karşılığında onlara cennetini vaat ederek. Bu onun yerine getirilmesini Tevrat’ta İncil de ve Kuran’da bizzat güvence altına aldığını gerçek bir vaattir. Kimdir verdiği sözü Allah’tan iyi tutan. Sevinin öyleyse onunla böyle bir alış veriş yaptığınız için. Çünkü budur en büyük bahtiyarlık.( 9-Tevbe/111)
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: