İSTANBULUN FETHİ’ BU KONU HAKKINDA KURAN DA AYETLER VAR MI?
Yayınlanma :
27.05.2016 09:05
Rumlar yenilgiye uğradılar üstelik en yakın yerde ama onlar bu yenilgilerinden ardından yeniden galip gelecekler. Hem de birkaç yıl içerisinde ta ki mutlak karar önünde sonunda Allaha aittir. Şimdi müşriklerin sevindiği gibi o gün de müminler sevinecekler, Allah’ın yardımı sayesin de. (30-Rum/2-3-4.)
Bu ayetler Müslüman Bizans çatışması özelinde açıklanmıştır. Buna göre Bizans, Perslilere yenilince, Mekkeli müşrikler sevinirlerdi. Persliler Bizanslılara yenilince de Müslümanlar sevinirdi. Nedeni ise şuydu.
Zira Bizans’sın ilahi dini inancı Hıristiyanlıktı, Persliler ise ateşe tapıyorlardı, Ateistti, Persliler Müslüman olmadan evvel, tarih boyunca hiçbir ilahi dine inanmazlardı. Mekkeli müşriklerin de inancı biraz Perslilere benzemekteydi.
Bu ayetler şu olayla birlikte düşünüldüğünde daha iyi anlaşılacaktır. Rivayetlere göre, Hendek savaşında hendekler Kazılırken, Selman ve Huzeyfe’nin de aralarında bulunduğu gurup, kendi paylarına düşen yerde, hendek kazarken bir kaya parçası çıkmıştır.
Tüm çabaları sonuçsuz kalmış. Kaya değil balyoz kırılmıştı. Bu olay Hz Peygambere, Haber verildi. Olay yerine gelen Hz Peygamber balyozu aldı. Ve kaya’ya vurdu. Her vuruşta kayanın bir parçası kopuyordu. Ve kıvılcımlar saçılıyordu.
Peygamberimiz o kıvılcımlara işaretle, Pers Bizans ve Yemen saraylarının ümmetinin eline geçeceğini müjdeliyordu. İşte içinde bulunan zor zamanda bu müjde arasında makul bir bağlantı vardı. Bundan sonraları Pers, Yemen ve Bizans Orduları yenildiler.
Bu topraklar Müslümanların eline geçti. Arap yarım adasında Rum Bizans kalmadı. Daha sonra da İstanbul’un fethiyle tarih sahnesinden silinecekleri bildirmektedir. Bu ayetler gayba ilişkin mucizevî haberi vermesidir.
Daha sonra İstanbul'u fetih etmek için Müslümanlar tarafından seferler düzenlenmiştir. Ancak Araplar bu Zafer gerçekleşmedi. İstanbul’un Hız. Peygamber den Fethi 821 yıl sonra Türklere nasip oldu.1453 yılında İstanbul fetih edildi. Şimdi bizler üzerinde yaşıyoruz.
Ancak, Kuranndaki bu ayetleri görmeden Hz Peygamberin bu konulardaki yorumlarını bilmeden ve düşünmeden nakletmek akıl dışıdır. Hz Peygamber,
Kuran'daki bu ayetleri meal etmiştir. Fakat daha sonraları Hz, Peygamberin bu yorumları muhtemelen hadis şeklinde kayıtlara geçmiş olabilir. Zira gaybı haberleri yalnız Yüce Allah bilir.
Ayrıca Kuran'daki şu iki muhteşem ayeti de görmeden geçemeyiz.
Vakti geldikçe insana kainatın uçsuz bucaksız ufuklarında ve bizzat kendi iç dünyasında mesajlarımızı göstereceğiz, ta ki bu vahyin tartışmasız bir gerçek olduğu herkes için ortaya çıksın Her şeye şahit olan senin Rabbın insana yetmedi mi. (41-Fussulet/53.)
Ama bir diğer ikramı daha var ki onu sizin hafızalarınız almasa da Allah onu sonsuz ilmiyle kuşatmıştır. Ve zaten Allah’ın kudreti her şeyin üstündedir. (41-Fetih/21.)
Bu ayetler ışığında olaylara yaklaşacak olursak, bütün bunların sadece keşfedenin mahareti değil, onları keşfe açan ve insan bilgisine arz ve nazil eden Allah’ın ikramı olduğu anlaşılır.
Bu hakikati İnkâr eden akıl bilgiyi Allah’tan koparacaktır. Allah tan koparılan bilgi ahlaksız kalmaya mahkûmdur.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: