KABİR ZİYARETİ VE ÖLENE TELKİN VERMEK?
Yayınlanma :
29.06.2020 12:51
Kabrin başında ölen kişiye akıl öğretmek yahut kopya vermektir. Oysa bu uygulama bidat olup Kuran’dan ve Sünnet’ten hiçbir dayanağı yoktur. Kültürel anlayışların oluşturduğu anlatımlara dayanarak din de olmayan bir bidat uygulamadır.
Peygamber Efendimizin telkin verdiğine dair bir habere rastlanmamıştır. Hz. Peygamber’in böyle bir uygulama yapmamıştır.
Yüce Allah, Hz. Peygambere Şüphesiz sen, ölülere işittiremezsin. (27-Neml/80.) Ayrıca 30/52.
Dirilerle ölüler bir değildir. Şüphesiz Allah, dilediği Kimseye işittirir. Sen, kabirlerde olanlara işittiremezsin. 35-Fatır/ 22.
Diyerek kesin bir şekilde Ölüye duyurmanın veya sesi işittirmenin mümkün olmadığını belirtir. Acaba bunun aksini savunanlar ve uygulayanlar telkin yapan imamın bilgisinin ölülere sesi işittirmesinin mümkün olmadığını Allah’ın bilgisinden daha geniş olduğunu mu sanıyorlar. Peygamberin yapmadığı bir şeyi dinsel bir uygulama olarak yapmaya nasıl cesaret ediyorlar, doğrusu şaşmamak elde değil.
Çünkü kültürel veya halk İslamın Kuran’ın ve Sünnet’in önüne bu uygulamayı geçirerek Kuran’ın öğretmediği ve Peygamberin yapmadığı bir uygulamayı meşru göstermek, bidat’i hoş görmek veya savunmaktan başka bir şey değildir.
Bu konuda geniş bilgi için, Mehmet Okuyan nın kitabı, Kuranda kabir azabı kitabına bakınız.
KABİR ZİYARETİ
Kabir ziyareti yapmak şart mı; Kabir ziyaretleri her toplumlarda kültürdür, hatta belirli günlerde kabir ziyareti yapmak zorunludur. Zira kabir ziyaretleri yakın dost akraba ziyaretlerine benzetilir. Kabrin manası ölünün yerinin belli olması demektir. Pekiyi neden ziyaret ediyoruz. Kabir ziyareti şart değildir. Yani zorunlu değildir. Ancak Hz Peygamber den rivayet edilen bir hadise göre Kabir ziyareti bize ahireti hatırlatmaktır bu maksatla yapılmalıdır.
Ancak ölüden yardım dilemek veya Allah’tan yardım istemek için ölüyü aracı kılmak adına yapılıyorsa şirktir.
Günümüzde bazı din görevlileri ve halkımızın bir kısmı ölünün yüzü suyu hürmetine Allah’tan yardım dilemekte, bazısı da doğrudan ölüden yardım istemektedir. Bu durum şirktir. Ve Müslümanların temiz inancını kirletmektir.
Din görevlileri ve cami imamları bu şirkten halkı kurtarma gayreti göstermelidirler.
Yüce Allah Hz peygambere, Sen kabir deklilerine işittiremezsin. (22-Fatır/22.)
Sen şüphesiz ölülere işittiremezsin. (27-Neml/80.)
Buyururken, bizler nasıl kabirdekilerden yardım dileriz. İşte dini uygulamaların en karanlık noktası burasıdır. Cehaletin ve şeytan’ın cirit attığı bir alandır.
Bu hareketler saygı ile tapınmayı ayıramayan insanların işidir. Ölümü ve ahireti hatırlamak için, kabir ziyaretlerini çokça yapınız, yalnız şirke bulaşmayınız. Bidat yapmayınız kabir ziyaretleri yalnız size ölümü hatırlatsın.
Merhum M.AKİF. Nefsi bir şey isteyince gel seni gideceğin yere götüreyim dermiş ve en yakın mezarlığa gidermiş, şimdi iste bakalım isteyeceğini geleceğin yer burası diyerek nefsini böyle terbiye etmiştir.
Kaynaklar: Bidat tevessül şefaat kitabı Prof. Dr. İbrahim Sarmış.
Kuranda kabir azabı varmı, kitabı Prof. Dr. Mehmet Okuyan.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: