SÜNNET OLMAK NE ZAMAN FARZ OLDU?
Yayınlanma :
24.09.2018 08:10
Sünnet konusu bizlere tevatür (kadim gelenek)yoluyla anlatılır ve Hz İbrahim peygamberden bu yana gelen bir gelenek olduğu söylenir. Önce şunu söylemeliyim ki Kuran’ın hiçbir yerinde, tek kelime dahi sünnet konusu geçmez, yani sünnetten hiç bahsedilmez. Yahudilerin de sünnet olduğunu biliyorsunuz, hatta onlar çocuk doğduktan sekiz günlük olduğu zaman sünnet edilir. Peki, Yahudiler de İbrahim peygamber zamanından gelen bir gelenek diye mi? Çocuklarını sünnet ettiriyorlar dersiniz? Elbette hayır, onlar iman ettikleri Tevrat’ta çok açık ve net geçtiği için, inandıkları kitabın emri olduğundan sünnet oluyorlar, daha açıkçası bir gelenek değil Allah’ın bir emri olduğunu kabul ettiklerinden çocuklarını sünnet ettiriyorlar.
(TEKVİN YARATILIŞ KİTABI) YARATILIŞ 17.sayfa.
1-Avram doksan dokuz yaşındayken RAB ona görünerek, Ben her şeye gücü yeten tanrı’yım dedi benim yolumda yürü, kusursuz ol.
2- Seninle yaptığım anlaşmayı sürdürecek, soyunu alabildiğine çoğaltacağım.
3- Avram yüzüstü yere kapandı. Tanrı.
4- Seninle yaptığım anlaşma şudur, dedi, Birçok ulusun babası olacaksın.
5- Artık adın Avram değil, İbrahim olacak. Çünkü seni birçok ulusun babası yapacağım.
6- Seni çok verimli kılacağım. Soyundan uluslar doğacak, krallar çıkacak.
7- Anlaşmamı seninle ve soyunla kuşaklar boyunca sonsuza dek sürdüreceğim. Senin, sende sonra da soyunun Tanrısı olacağım.
8- Bir yabancı olarak yaşadığın toprakları, bütün Kenan ülkesi sonsuza dek mülkünüz olmak üzere sana ve soyuna vereceğim, Onları Tanrısı olacağım.
9-Tanrı İbrahim’e Sen ve soyun kuşaklar boyu antlaşmama bağlı kalmalısınız dedi.
10- Seninle ve soyunla yaptığım anlaşmanın koşulu şudur. Aranızdaki erkeklerin hepsi sünnet edilecek.
11- Sünnet olmalısınız Sünnet aramızdaki anlaşmanın belirtisi olacak.
12-Evinizde doğmuş ya da soyunuzdan olmayan bir yabancıdan satın alınmış köleler dâhil sekiz günlük her erkek çocuk sünnet edilecek. Gelecek kuşaklarınız boyunca sürecek bu.
13- Evinizde doğan ya da satın aldığınız her çocuk kesinlikle sünnet edilecek Bedeninizdeki bu belirti sonsuza dek sürecek anlaşmanın simgesi olacak.
14- Sünnet edilmemiş her erkek halkının arasından atılacak, çünkü antlaşmamı bozmuş demektir,
15-Tanrı Karın saray’a gelince, ona artık Saray demeyeceksin dedi, Bundan böyle onun adı Sara olacak.
16-Onu kutsayacak, ondan sana bir oğul vereceğim. Onu kutsayacağım, ulusların anası olacak halkların kralların onun soyundan çıkacak.
17-İbrahim yüzüstü yere kapandı ve güldü içinden. Yüz yaşında bir adam çocuk sahibi olabilir mi? Dedi. Doksan yaşındaki Sara doğurabilir mi?.
18- Seninle ve soyunla yaptığım anlaşmanın koşulu şudur. Aranızdaki erkeklerin hepsi sünnet edilecek.
19-Tanrı, hayır, ama karın Sara sana bir oğul doğuracak, adını İshak koyacaksın dedi, onunla ve soyuyla antlaşmamı sonsuza dek sürdüreceğim.
20-İsmail’e gelince, seni işittim. Onu kutsayacak, verimli kılacak, soyunu alabildiğine çoğaltacağım. On iki beyin babası olacak. Soyunu büyük bir ulus yapacağım.
21-Ancak antlaşmamı gelecek yıl bu zaman Sara’nın doğuracağı oğlun İshak’la sürdüreceğim.
22-Tanrı İbrahim’le konuşmasını bitirince ondan yukarı çekildi.
23-İbrahim evindeki bütün erkekleri oğul İsmail’i evinde doğanların satın aldığı uşakların hepsini Tanrı’nın kendisine buyurduğu gibi o gün sünnet ettirdi.
24-İbrahim sünnet olduğunda doksan dokuz yaşındaydı.
25-Oğlu İsmail on üç yaşında sünnet oldu.
26-İbrahim, oğlu İsmail’le aynı gün sünnet edildi.
27-İbrahim’in evindeki bütün erkekler evinde doğanlar ve yabancılardan satın alınanlar, onunla birlikte sünnet oldu.
Yukarıda yazdıklarım bir Tevrat’tan alıntıdır. Demek ki Yahudilerin sünnet olması gelenek değil, Allah emri olduğunu kabul ettiklerinde uyguluyorlarmış. Hatta yazılanları dikkatle okursanız, yapılan bir anlaşmanın belirtisi olarak, anlaşmaya uyulmanın göstergesi olarak erkeklerin sünnet edilmesinden bahsediyor. Önce şunu söylemeliyim ki ne Tevrat İncil de geçen, Kuran’da hiç bahsedilmeyen konular nasıl doğru olabiliyor. Zira Kuran ihtilafa düşülen şeyleri açıklamak için indirilmiştir.
NAHL/64: Sana Kitab’ı ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için ve iman eden bir topluluğa bir hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.
Günümüzde yapılan en büyük hata da budur. Sebebi, gerçek Tevrat ve İncil’in elimizde aslının olmamasıdır.
Örneğin: Kuran Nuh Peygamber’in eşi ve bir oğlunun gemiye binmediğinden yani kurtarılmadığından bahseder ve nedenini açıklar, Özellikle Nuh peygamber ve Lut peygamberin eşlerinin iman etmemesini örneğini verir. Ama Tevrat Nuh peygamber’in eşi ve tüm çocuklarının gemiye bindiğini yazması yanlışlığa bir örnektir. Çünkü Kuran açıkça belirtiyor. Lut peygamberin eşinin kurtarılmadığını bildirir.
Avram ( Hz. İbrahim) doksan dokuz yaşındayken RAB ona görünerek, Ben her şeye gücü yeten tanrı’yım dedi benim yolumda yürü, kusursuz ol. Dikkat edilirse Hz. İbrahim Sümer halkından biriydi, İsrailoğulları ve Tevrat’ta o zaman yoktu.
Bir yabancı olarak yaşadığın toprakları, bütün Kenan ülkesi sonsuza dek mülkünüz olmak üzere sana ve soyuna vereceğim, Onları Tanrısı olacağım.
ARZ-I MEV'ÛD: Allah'ın Hz. İbrahim'e ve onun soyundan gelenlere şartlı verilmiş sözüdür. Yahudiler Hz. İsmail’i bundan mahrum etmek istemişlerdir.
Hani İbrahim de şöyle dua etmişti; Rabbim, burasını emin bir bölge kıl. Onun sakinlerinden Allah’a ve ahiret gününe inananları türlü ürünlerle rızıklandır; Allah karşılık verdi; Onlardan küfredenleri de, geçici zevkleri tattırdıktan sonra yakıcı bir azaba mahküm ederim ki, orası pek fena bir durumdur. (2-Bakara/126.)
Sonra o sözü müteakip yine yüz çevirdiniz. Eğer üstünüzde Allah’ın fazl’u rahmeti olmasaydı, hüsrana uğrayanlardan olurdunuz. (4-Nisa/64.)
Andolsun ki sizler içinizden cumartesi gününde haddi tecavüz edenleri herhalde bilmişinizdir. İşte biz onlara, Hor ve zelil maymunlar olunuz dedik. (2-Bakara/65.)
Seninle ve soyunla yaptığım anlaşmanın koşulu şudur. Aranızdaki erkeklerin hepsi sünnet edilecek. Burada da dikkat edilirse sünnet Sümer halkı ile başlamıştır. Kuran’da sünnetten hiç bahsetmez.
Tanrı İbrahim’le konuşmasını bitirince ondan yukarı çekildi. Bu konuşmalardan Kuran hiç bahsetmez.
Vaat edilen topraklar, yalnız İsrailoğullarına değil Allah’ın salih kullarınadır.
Ve doğrusu Biz hatırlatıcı mesajların ardından, bütün ilahi vahiylerin hikmet yüklü sayfasına Tekrar yarattığımız bu yerin varisi Salih kullarım olacak diye yazmışız. (21-Enbiya /105.)
Dikkat ettiniz mi sünnet olmak, Sümer’le başlamış kadim bir kültür, Yahudilerde farz olmuş. İsrailyatı, ulamamız meshep savunucuları tarafından hadis yoluyla İslam dinine göre kimi göre farz, kimilerine göre sünnet. Hatta farzmış, her farz olan, bazıları Kuran’da yazılmazmış. Türkiye’de Sünnet olmayan erkeklere müslüman bile saymazlar. İslam dini doğru anlatmayan din âlimleridir. Hz. Âdem’den, Hz. Peygambere kadar gelen peygamberlerinde bazılarının sünnetli doğduğunu kabul etmişlerdir. Meshepci ve hadisçi Âlimlerin İslam dinini, nasıl bozdukları apaçık ortadadır.
Maalesef geçmişteki Din âlimlerin yaptığı yanlışlıkları, İsrailayet sünnet kültürünü, günümüzde de Tıp doktorlarımızda yapmaktadırlar. Yeni doğan erkek bebeklerin sünnet olmalarını faydalı olacağını bilinçli bir şekilde ailelere tavsiye ediyorlar. Ve erkek bebekleri hastaneden ayrılmadan birçoğunu da sünnet ediyorlar. İsrailiyat kültünü, İslamın bir emriymiş gibi yerine getiriyorlar.
Deyiniz ki Biz Allah’a inanırız, biz indirilene, İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakup’a ve onların soyundan (iman) soyundan gelen (peygamberlere) indirilenlere, Musa’ya ve İsa’ya verilenlere, yani tüm nebilere Rablerinden verilenlere inanırız, onları birbirinden asla ayırt etmeyiz; zira biz sadece O’na teslim olanlarız.(2-Bakara/136.)
TEVRAT’IN aslı 39 kitap’tan oluşmaktadır. Kuran’ın hiçbir yerinde bu günkü Tevrat’ın, Hz Musa ya verilen kitap olmadığını söyler.

Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: