TARİKÂT NE DEMEKTİR?
Yayınlanma :
26.08.2018 17:38
Bu yolun özü ise takvadır. Takva insanın Allah’ın emir ve yasaklarına uymasıdır. Takva kendini korumaktır. Takva güzel davranıştır.
İnsan’ın kendisine karşı diğer insanlara ve kâinata karşı sorumlu olmasıdır. Sorumlu davranmasıdır.
İnsan müebbet yolcusudur. Bu dünya hayatı ise yolculuktan başka bir şey değildir. Bu dünya’nın kendisi de yolcudur. Yollarında, yolcu olduğu bu âlemde insan rehbersiz yapamaz.
Kişiyi maksadına ulaştıran Allah’tır. (23-Mümin/29.)
Kuran Allah için O hep doğru yolu gösterir der. Şu halde doğru yoldan sapanların hiç biri beni Allah saptırdı deme hakkına sahip değildir.
Allah da rehberliğini hiçbir varlıktan esirgememiştir. Niçin menzile ulaşmadın diye sorulduğunda yolu bilmiyordum diyemez. Akıl, irade, fıtrat, tabiat, peygamberler ve vahiyler insanı doğru yolu bulsun diye vardır. Yol gösteren de Allah’tır. Hassas bir nokta var, Allah hiç kimseyi götürüp cennetin kapısına bırakmaz.
Zira Allah uzakta değildir, Allah ile insan arasında bir mesafe yoktur ki bir yol olsun. Yüce Allah kendine ulaştırmak için değil, Doğru yola ulaştırmak için insana rehberlik bahşeder. Onun kulları Vahiyle Allah’a değil onun yoluna yöneltilmişlerdir.
Çünkü dünya da hem sözlerin en güzelini Kelime-i tevhidi söyleyip yürekten tasdik etmek hem de bütün güzel övgülere, layık olan Allah’ın yolunda yürümek nasip olmuştur. 22-Hac/24.
Mutluluğa, Adalete hepsinden öte cennete giden yolu göstermektedir, İşte onlar, Rablerinden gelen kusursuz bir rehberliğe tabidirler ve işte onlar, evet onlardır ebedi mutluluğa erenler. (31-Lokman/5.)
Yol gösterici rehber Allah’tır Rehbere olan ihtiyaç fıtridir, Zira insan’ın önünde birden fazla seçenek vardır. Bu imtihan sırrıdır, eğer seçenek olmasaydı, iradenin ve aklın gereği kalmazdı. Her seçeneğin üzerine de bir cazibe konmuştur. Eğer doğruyu seçmek için insan mücadele vermeseydi, kendini geliştirmez ve kemal yolculuğunda ilerleyemezdi.
İnsan yolcu, yol hayat, menzil cennettir. İşte bu nedenle Allah yolu yolcusuz, yolcuyu rehbersiz bırakmamıştır.
Her kavmin, milletin hidayetçisi zaten bulunmaktadır. O Allah’tır, Kuran’a anlaşılmaz bir kitap muamelesi yapana Allah hidayetini bahşetmez.12-Yunus/52.
Allah rehberliğini hakikate karşı tuzak kuran hainlere bahşetmez. Zulmü tabiat haline getiren bir topluma bahşetmez.(28-50.) 61/7. 46/10. 62/5. ayetlerini. Okuyunuz.
Yalan dolanla kendini araya verenlere bahşetmez.40/28.
Yalanı tabiat haline getiren nankörlere bahşetmez.39/3.
Yoldan sapmış bir kavme bahşetmez.61/5. 63/6. 9/24.
İnkârda ısrar eden kimselere bahşetmez.39/3. 16/107. 5/67.
Allah’ın ayetlerini inkâr edenlere bahşetmez. 16/104.
Doğru yolu göstermektense körlüğü tercih edenlere bahşetmez.41/17.
İman ettikten sonra inkâra yönelerek orada gömülüp gidenlere bahşetmez. 4/137.
Doğru yol kendisine açıklandıktan sonra Elçi ile yollarını ayırana bahşetmez.47/32.
İslam’ın pratikte yaşanmasına hizmet etmesi gereken cemaatler de yine ümmet ile temsil ettiği, fertler arasında bir köprü olmalı, ümmeti ve fertleri birbirine kaynaştırmalı, bağlamalı, tali ve ana basamakta geçirgen olmalıdır.
Merhum Muhammed ikbal bir şiirinde onlardan şöyle yakınır.
Sufilere selam olsun, bize dini getirdiler, Fakihlere selam olsun, bize dini getirdiler. Kelamcılara selam olsun, bize dini getirdiler. Fakat öyle bir din getirdiler ki Allah da şaşırdı, Peygamber de şaşırdı, melekler de şaşırdı.
Çünkü bu sınıfların bize getirdikleri din de yukarıdakilerin getirdiği dinden hiç de temiz değildir.
Sayın okurum, Cemaatler ve tarikatlar İslamiyet’e hizmet için vardır. Aksi halde onlar cemaat ve tarikat olamazlar diyor. Ancak Cemaat ve tarikatların hangisi İslam’a hizmet ediyorlar söylermisiniz. Türkiye deki cemaatlerin hangisi tevhit dinini yaşıyorlar.
Toplumda şeyhinin gaybı bildiğini, kalpleri okuduğunu, yanına gelenlerin söylemesinden önce niyetlerini bildiğini ve kendisi anlamasa bile ne yaparsa mutlaka doğru olup bir bildiğinin olduğunu düşünen ve kendisini şeyhinin elinde gassalın/ cenaze yıkayıcısının elindeki cenaze gibi görüp şeyhinin doğru yanlış bütün tasarruflarına teslim olan çok sayıda insan olduğu gibi, anlatılan yığınla kültür vardır.
Muhammed Rıdvan Sadıkoğlu hocamızın görüşü de aşağıdadır.
Evet, Kur’an-ı Mübin (doğru okuyan, doğru anlayan, doğru anlatan ve doğru yaşayanlar yoksa eğer) en büyük tehlikedir!
Bugün yaşananlar, İslam dünyasının günümüzdeki ahvali, dincilerin bütün kötülük ve münafıklıkları Kur’an-ı Kerim adına yapmaları ise bunun en güzel ispatı.
Peki nasıl?
Işid Müslümanları neye göre öldürüyor?
Kur’an-ı Kerim’e göre!
El Kaide neye göre öldürüyor?
Kur’an-ı Kerim’e göre!
Taliban neye göre öldürüyor?
Kur’an-ı Kerim’e göre!
Hizbullah neye göre öldürüyor?
Kur’an-ı Kerim’e göre!
İslami grup ve cemaatler birbirlerini neye göre yok etmek istiyor?
Tabii ki Kur’an-ı Kerim’e göre!
Demek ki Kur’an-ı Mübin gerçekten çok büyük tehlike!
Peki, nasıl oldu da Allah’ın “yaşatmak için” gönderdiği kitap, “öldürücü, yok edici, kendisi gibi düşünmeyenlerin canına kast eden” bir silah oldu?
Üstelik bizzat kendi inananlarına yönelen bir silah!
Aslında derin bir tefekkürle bunu anlamak hiç de zor değil!
İngiliz başbakan Gladsotone’un “Kur’an-ı Kerim’i Müslümanların elinden almalıyız ” ifadesine aldandık ve elimizden aldılar zannettik! Oysa tam aksine günümüzde Kur’an-ı Kerim tehlikeli bir silah haline getirilerek Müslümanların eline verildi. Ama bu silah öyle şeytanca kurgulandı ki müslümanlar bu silahı sadece birbirlerini öldürmek üzere kullanmaya başladı.
8 milyonluk İsrail’in dünyaya tek meydan okumasını başka türlü nasıl okuyabilirsiniz?

Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: